Nevi şahsına münhasır: Yaşar - "Cadde"
İlk albümünü 1996 yılında piyasaya süren Yaşar’ın, dokuzuncu albümü “Cadde”, geçtiğimiz günlerde Seyhan Müzik etiketiyle yayımlandı. Çalıştığı plak şirketlerinden, müzik piyasasındaki duruşuna, kılık kıyafetinden şarkılarına, en başından bugüne dek net bir tavrı, tarzı, adı geçtiğinde hemen herkese doğrudan onu çağrıştıran nevi şahsına münhasır bir kimliği var Yaşar’ın. Bu kadar istikrar çoğu zaman sıkıcı olabilir oysa; hele ki konu pop müzikse. Yaşar’ın farkı tam da burada kendini gösteriyor zaten.
Bir kere Yaşar’ın şarkı sözlerinde bir şair saklı. Hem de Attila İlhanlar'dan, Edip Canseverler'den ilham almış, yetkin bir şair. Besteciliği ise gitar gibi birkaç akorla şarkı yazmaya çok müsait bir enstrümanın ve dahi kendi şarkıcılık performansının, ses aralığının sınırlarını zorluyor. Armonik açıdan zor ama buna karşın hafızalara yer etmesi kolay şarkılar yazmak herkesin harcı değil. Bu şarkı sözü yazarlığı ve bestecilik vasıfları bir araya geldiğinde zaten sırtınız kolay yere gelmez. Bir de bunun üzerine bu toprakların çok sevdiği Akdenizli ve acı baharatlı ses rengini de ilave ederseniz, Yaşar’ın başarısının sırrına ermeniz mümkün.
Elbette popüler müzikte dönem dönem bazı müzik türlerinin yükseldiği ya da düşük ivme gösterdiği zamanlar olur. Nitekim Yaşar’ın adını duyurduğu dönem eline gitarı alanın romantik şarkılar yazdığı, söylediği bir dönemdi. Ege, Bora Öztoprak ve bir parça farklı olmakla beraber bir yanıyla da çok benzeşen Levent Yüksel aşağı yukarı aynı dönemde parlak çıkışlar yakaladı. Aslında ülkede modası hemen hiç geçmeyen bu türün, 2000’lerin ikinci yarısından sonra bir parça kan kaybettiği söylenebilir. Şimdilerde ise yine gitarlı Akdeniz şarkılarına dönüş varsa da ortaya dökülen ve popüler olanların çoğu ‘80’lerin taverna (“light” arabesk) şarkılarından esinlenmiş gibi geliyor kulağa. Yaşar bu albümüyle bu işi en yalansız dolansız ve en hakkıyla yapanların başında geldiğini bir kez daha gösteriyor.
Yıllardır biriktirdiği “hit”lerini yeni ve farklı düzenlemelerle seslendirdiği, 2008 çıkışlı “Dem” albümünü, Yaşar’ın nedense abartılı (sahne ağzıyla söylenmiş) yeni yorumları nedeniyle çok sevememiş, 2010 çıkışlı “Eski Yazlar” albümünü ise Yaşar kariyerinin bütünü içerisinde zayıf bulmuştum. Ancak “Cadde”, bu süreçteki açığı kapatacak gibi gözüküyor. Özellikle albüme adını veren şarkı, yıllardır Yaşar’dan duyduğumuz en iyi şarkılardan biri. İlk klip şarkısı olarak seçilen “Anlatamıyorum”, bir parça Kayahan havası estiren, daha ticari bir şarkı. Yine de ben olsam çıkışı “Cadde”ye bırakır, peşi sıra “Geri Gelmez misin?” e de şans verirdim. Girişi “Kumralım”ı anımsatan “Gamzelendi” tipik Yaşar şarkılarını sevenleri memnun edeceklerden. “Gözlerinde Sabah”, “Yalnızım Hülâsa” yıllar boyu dinlenilecek yeni Yaşar şarkıları olmaya aday. Her biri farklı ritim yürüyüşlerinde “Kahretsin”, “Neler Oluyor?” ve “Sevmemiz Lazım” albümün hareketli şarkıları. Ege sularına uzanan “Yanarım Aşkın”sa albüme sıcak bir nokta koyuyor.
Tansel Doğanay ve Seçkin Özer’in düzenlemelerine imza attığı albümde Erdem Sökmen’den Eylem Pelit’e, Ediz Hafızoğlu’ndan Mehmet Akatay’a, her biri çaldıkları enstrümanlarla adları özdeşleşmiş müzisyenler adeta resmigeçit yapıyor.
Tamer Yılmaz imzalı kapak fotoğrafları ve Özlem Semiz tarafından yapılan kartonet tasarımı, son derece özenli ve Yaşar şarkılarının ruhuna, albümün dokusuna uygun. Yaşar sevenler kadar bu aralar iyi bir pop albümü dinlemek isteyenler de “Cadde”den memnun kalacaklar.