30 Ocak 2023 - 09:01.Popüler müziğin ta başından beri alışageldiğimiz kuralları yıkılır, kanunları yeniden yazılırken, star kavramı da eski tanımından uzaklaştı. Bir kere starlık makamına erişmişseniz, yeriniz sağlamdı eskiden. Yeterince iyi olmayan işler bile kolay sarsmazdı kalenizi. Şimdi şarkıcılar değil şarkılar star oluyor, uzun ya da kısa vadeli bir etki alanı yaratıyor. Şarkıcılar için sürdürülebilir popülerlik ise giderek zor, hatta imkânsız bir hale geliyor. Bugünlerde kendine ait bir tek hit çıkaramamış biri, sadece yeniden seslendirdiği eski şarkılar ve dijital taktiklerle kendini starmış gibi konumlandırabiliyor örneğin. Veya bir başkası 10 yıla bir tek hit sığdırabiliyor. Bu yüzden 2000’lerle 2020’lerin popüler isimlerini aynı kefeye koymak da kıyaslamak da anlamsız.
İlk albümünün piyasaya çıktığı 1998 yılından beri durmaksızın albüm, şarkı yapmış, kimi zaman ülkenin en iyi şarkı yazarlarının şarkılarıyla, kimi zaman kendi ürettiği şarkılarla, popülerin de, daha az popüler ama müzikal niteliği daha yükseğin de peşinden koşmuş, yeniliğe, denemeye hep açık olmuş bir Burcu Güneş var. Bu benim kişisel çıkarımım değil, Burcu Güneş diskografisinin açık özeti. Haliyle de Burcu bugünün müzik sirkülasyonu içerisinde değeri doğru kıymetlendirilemeyecek müzisyenlerden biri. O pencereden bakmak, yaptığı yeni işleri öyle dinlemek lazım.
Burcu Güneş’in 2022’nin son günlerinde, DMC etiketiyle yayımlanan yeni albümü “Benim Yolum” tam da adındaki iddiayı karşılayan bir albüm. Bir tarafta yenilenen, öyle ya da böyle şekli şemaili değişen popüler müzik, diğer tarafta 20 yılı aşkın süredir tanıdığımız, bildiğimiz, farklı tarzlar, türler ve denemelerden süzülüp gelmiş bir Burcu Güneş müziği, imajı, duruşu. İki taraf birbiriyle ya örtüşür, anlaşır ya da biri diğerine gelip gelebilirdi. İlk paragrafta saydığım sebeplerle ikinci ihtimal daha yüksek olabilirdi. Olmamış. Burcu Güneş bu albümde kendi yolunda yürürken bugünün müziğinin uzağında kalmamış, tersine tam da içinden geçmiş ama geçerken de kendi gibi kalmayı başarabilmiş.
Misal bozuk Türkçe, bozuk diksiyon, kelimeleri tamamen yanlış tonlama, kontrolsüz nefes, beş yaşında kız çocuğu sesiyle mırıldanma gibi yeni neslin şarkıcılıkta adeta kural kabul edilmiş yanlışların birine bile yeltenmemiş Burcu. Bunu özellikle vurguluyorum çünkü gayet doğru düzgün şarkı söyleyen kimilerinin yeni nesle ayak uydurma adına sonradan bozulan şarkıcılık tekniklerini çok komik ve kötü birer taklit olarak görüyor ve gülüyorum. Özenti bile diyemiyorum çünkü iyiye ve doğruya özenilir, kötüye ve yanlışa değil. Zamanında arabesk moda olunca Nilüfer, Zerrin Özer, Ajda Pekkan gibi şarkılıkları tartışılmayacak isimler de arabesk söylediler ama birinden birinin Müslüm Gürses ya da İbrahim Tatlıses gibi söylediğine, gırtlak oyunu, şive yaptığına, diksiyonunu bozduğuna şahit olmadık. Şimdilerde “rapçi/trapçi” gibi söylemeye çalışan ne çok popçu var. Ancak bu albümde “trap” altyapılı ya da içinden “rap” geçen şarkılar da bile Burcu bildiğimiz Burcu.
Zaten “Anıları Yak” gibi tamamen bugünün müziğinden ses veren bir şarkıyla başlayan albümün “Benim Yolum” gibi yüzde yüz zamansız bir Burcu Güneş şarkısıyla bitmesi boşuna değil. Bu iki şarkı arasında kâh ‘90’larda, kâh 2000’ler, 2010’larda, kâh da 2020’lerde geziniyoruz. Üstelik bu akış dağınık ve başı bozuk değil, gayet tutarlı ve bir bütüne hizmet eder biçimde tamamlıyor skalayı.
İranlı müzisyen Milad Beheshti’nin bestesini ve düzenlemesini yaptığı, sözlerini Kerem Demir’in yazdığı “Anıları Yak”, albümün çıkış şarkısı olarak misyonunu yerine getiriyor ve Burcu Güneş’i günün popüler müzik anlayışının tam ortasına bırakıveriyor. Aynı ikilinin elinden çıkmış diğer üç şarkı da öyle. “Gülümse” de Burcu Güneş’e KERRO ve Mili B eşlik ediyor. Latin ritimlerinin “rap”le buluştuğu yerden ses veren bu şarkı da bir parça didaktik nakarat cümlelerine karşın tıpkı “Anıları Yak” gibi kulağa hemen yerleşiveriyor.
“Şerefine”yi ilk dinlediğimde “Kesinlikle bir Burak Bulut-Kurtuluş Kuş şarkısıdır bu,” dedim çünkü şarkının özellikle nakaratı tamamen benzer kodlarla yazılmış ve düzenlenmiş. Tabii şarkıyı bahsettiğim türevden ayıran en önemli şey, sözlerin çok daha elle tutulur olması ve Burcu Güneş’in semerinden boşanmış gibi değil, bir şarkıcı gibi şarkı söylemesi.
Yine Beheshti-Demir imzası taşıyan “Yan” ve söz ve müziğini Burak Konyar’ın yazdığı, Okan Akı’nın düzenlediği “Kör Kuyular” günün müzik trendlerini yakalayan, Burcu Güneş’i yeni bir kuşağa tanıştırabilecek şarkılar.
Burak Konyar-Okan Akı ortak imzası taşıyan ve düzenlemesi de Okan Akı tarafından yapılan “Düşman”, bestesi Onur Mete’ye, sözleri Zuhal Karadeniz’e, düzenlemesi Alper Atakan’a ait “Aşkım Emri”, söz, müzik ve düzenlemesi Okan Akı’ya ait “Bu Aşk Bitiyor”, Burcu Güneş’i 1998’den bu yana sevenlere yakın gelecek şarkılar. “Bu Aşk Bitiyor”da Tankurt Manas kendi yazdığı “rap” bölümlerle Burcu’ya eşlik ediyor. 2004 yılında “Sahilden” adlı şarkısına Ceza’nın eşlik ettiği Burcu Güneş, memleketin ilk pop-“rap” buluşmalarından birini gerçekleştirmişti. Tıpkı Ceza gibi Tankurt Manas da yaptığı işin en iyilerinden, ayrı bir yerde duranlarından. Bu yüzden bu buluşma da çok doğru olmuş.
Müziği Ashkan Dadashzadeh Nakhjavani, sözleri Kerem Güneş ve düzenlemesi Arash Navaei imzasını taşıyan “Bu Ara”, albümün klasik Burcu Güneş çizgisindeki şarkılarından. Burcu bu üçlüyle 2019 yılında “Kıyasıya” adlı şarkıda bir araya gelmişti. Bu şarkı da tıpkı “Kıyasıya” gibi İran ve o coğrafyanın kendine has müzikal renginin hissedilebildiği bir parça.
Ve albüm yine Onur Mete-Zuhal Karadeniz ikilisinin elinden çıkmış bir parçayla sona eriyor. “Benim Yolum”un düzenlemesini Şahin Kurnaz yapmış. “Herkes gibi benim de bir yolum var,” diyor Burcu bu şarkıda. Belki bir aşk şarkısı ama alt metninde daha fazlasını anlatıyor gibi. Albüme adının verilmesi ve sıralamada son sıraya konulması da ondan olsa gerek. “Kendini güncellemiş, güne ayak uydurmuş ama bir yandan da kendi gibi kalmış Burcu’dan…” diye bir not düşüyor albüme bu şarkı. Öte yandan Burcu’nun söylediği şarkının hacmine göre şekillenen şarkıcılık maharetine de bir kez daha şahit oluyoruz.
Belli ki üzerinde düşünülmüş, emek verilmiş ve sonuçta ticari kaygılarla müzikal kaygıların paydası doğru alınmış bir albüm çıkmış ortaya. ‘90’lardan, 2000’lerden gelen ve bugünlerde ne yapacağını bir türlü bilemeyen nice popçunun ders çıkarması gereken bir albüm “Benim Yolum”.