Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | Bir türkü bar albümü: Seyfi Yerlikaya – “Sen Gidince”

Bir türkü bar albümü: Seyfi Yerlikaya – “Sen Gidince”

19 Şubat 2015 - 05:02
Seyfi Yerlikaya'nın izinden gittiği müzik türü, pop, arabesk, türkü, protest, her şeyi içeriyor. Albümde bağlama da duyuyorsunuz, çello da, trompet de
Tunceli Ovacık’da doğup büyüyen Seyfi Yerlikaya, ortaokul yıllarında dinlediği bir Zülfü Livaneli albümü sayesinde bağlama çalmaya heveslenmiş ve müzik macerası böyle başlamış. İstanbul’a geldikten sonra bir yandan eğitimine devam ederken, bir yandan da müziği meslek edinmiş. 1999 yılından bu yana üç albüm yayımlayan Seyfi Yerlikaya’nın dördüncü albümü “Sen Gidince”, Seyhan Müzik etiketiyle 2014 yılı Kasım ayında piyasaya sürüldü.
 
Zaman zaman göze görünmese de, halk müziği ülke müzik skalası içinde her dönem dinleyici nezdinde hep rağbet gördü, sevildi. Anadolu pop ya da “rock”, peşi sıra gelen protest müzik ve ‘80’lerde protest müziğin içine arabesk karıştırılmışı olarak tanımlanabilecek özgün müzik denilen tür aslında hep halk müziğinden besleniyordu. Sonra hepsinden bir tutam formülüyle, özellikle üniversite gençliğinin rağbet ettiği bir tür çıktı ortaya. Adı konulmadı belki ama bu tür, özellikle bir dönem çok popüler olan türkü barlar sayesinde kendi dinleyicisini yarattı. İşte Seyfi Yerlikaya da bu türün izinden gidenlerden. İçinde pop da var, arabesk de, türkü de, protest de… Mesela bu albümde bağlama da duyuyorsunuz, çello da, trompet de… Bir Yaşar şarkısı da dinliyorsunuz, bir Ahmet Kaya, bir Azer Bülbül şarkısı da… Bu anlamda bu albümü tek başına bir halk müziği albümü diye tanımlamak çok doğru olmaz. Kelimenin tam anlamıyla bir türkü bar albümü bu…
 
Ahmet Kaya’nın “Tedirgin”iyle açılıyor albüm. Enteresan bir biçimde, bu düzenlemesi ve Seyfi Yerlikaya’nın sesiyle “Tedirgin”, tam bir ‘70’li yıllar İlhan İrem şarkısı gibi tınlıyor. Rıza Karahan’ın bestesi “Ne Bahar Diyorsun”, albümün en iyilerinden biri. Yaşar’ın Attila İlhan dizelerinden bestelediği “Beni Koyup Gitme”yi, bir kez de Seyfi Yerlikaya’dan dinlemek enteresan olmuş. Azer Bülbül’ün sesinden hafızalara yer etmiş “Ciğerparem”i de öyle. “Ciğerparem” benim albümde en sevdiklerimden biri oldu. Bir de yeni yeteneklerden Bahadır Sağlam’ın bir bestesi var ki, sadece bir çello ve piyano eşliğinde seslendirilmiş “Sen Leyla” adlı bu şarkıyı da es geçmemek lazım. Albümün türkü kanadında Nesimi Çimen’den alınan “Ayrılık Hasreti Kâr Etti Cana”, “Ne Bahar Diyorsun”un peşi sıra bıkmadan dinlenilebilir. Kemal ve Metin Kahraman tarafından yazılmış Zazaca bir şarkı olan “Fadima” ise dilini anlamasanız da duygusunu hissettiğiniz türden etkili ama bir yandan da ritmi ve melodisiyle kulağa yerleşen, pop havasında bir şarkı.
 
 
Albümde üç şarkının bestesi Seyfi Yerlikaya tarafından yapılmış. İbrahim Karaca’nın şiirlerinden “Yar Elinden”, “Asarlar Beni” ve “Yağmur Kuşu” türün tipik örnekleri olarak meraklısına hitap edecek şarkılar. Söz ve müziği Uğur Yüksekdağ imzalı “Bir Kelime” ve sözleri Hayrettin Horoz tarafından yazılmış bir Onur Aklın şarkısı olan “Gittiler” de albümün bütününü tamamlayan şarkılar.
 
Düzenlemelerde ağırlıklı olarak Mehmethan Dişbudak imzası var ki, albümün müzik yönetmenliğini de Dişbudak yapmış. Yanı sıra bir şarkıda Yaşar Erdoğan, bir şarkıda da Müslüm Sevim’in ismini görüyoruz aranjör olarak. Bu birbirinden çok farklı türlerde de kategorize edilebilecek şarkıları bir albümün bütünü içerisine ustalıkla bir araya getirmek konusundaki başarısı için Mehmethan Dişbudak’ı tebrik etmek gerek. Başından sonuna dek hiç bağırıp çağırmadan, haykırmadan, piyasa tabir edilen türkücü kalıplarına hiç girmeden, kendi üslubu içerisinde sakin ama etkili bir biçimde şarkılara sesini veren Seyfi Yerlikaya’yı da.
 
Şarkıların anlattıklarına göndermeler yapan ve bir kısmı Metin Dağ, bir kısmı Zeynel Abidin Ağgül tarafından çekilen fotoğraflarla süslü kartonetin Tanya Kaynak tarafından yapılmış tasarımı da türün klişeleri içerisinde albümü doğru yansıtıyor.