Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | 10 puan 10 puan 10 puan - 20. Fizy Liselerarası Müzik Yarışması

10 puan 10 puan 10 puan - 20. Fizy Liselerarası Müzik Yarışması

25 Nisan 2017 - 12:04 | 10 bin TL değerindeki En İyi İcra ödülü, Galatasaray Lisesi'nin oldu.
20 yıldır Serhat Hacıpaşalıoğlu'nun End Productions'ı tarafından organize edilen yarışmada 34 lise orkestrası müziğe dair umudumuzu, inancımızı tazeledi
Jüriye ayrılan bölümde yanımda NTV’den Suat Kavukluoğlu oturuyordu. Haliyle izlediğimiz orkestralar, solistler hakkında konuşuyoruz, arada birbirimizin verdiği puanlara kayıyor gözlerimiz. Suat “Nasıl buldun?” diye soruyor. Neyi beğenmediysem artık, suratımı ekşitiyorum, sonra puanımı yazıyorum. Suat gülüyor, “Suratına bakan 20-30 vereceksin sanır, 80 yazdın oraya!” diyor.
 
 
Hakikaten puanlarım 60’ın altına düşmüyor. Niye biliyor musunuz? O sahnede olmak tek başına 50 puan demek zaten. Lise öğrencisisiniz, düşünsenize… İstanbul’un sayılı konser salonlarından birinde, dolu bir salonda, ülkenin ve dünyanın önemli müzisyenleri, basın mensupları önünde şarkı söylüyor, gitar, davul, bas gitar, neyse artık, enstrüman çalıyorsunuz. O cesaret, o aşk, o heyecan, o deneyim… Barış Manço misali herkese “10 puan 10 puan 10 puan” dağıtmışım, çok mu?
 
Ben de bizim lise orkestrasının solistiydim. Sene ‘86-‘87. İlk kez sahneye çıktığımda, hayatımın öncesi ve sonrasında hiç olmamış, olmayacak bir şey geldi başıma. Bacaklarım zangır zangır titremeye başladı ve ilk şarkı bitene kadar kontrolümden çıkmış bacaklarımın titremesini durduramadım. Alt tarafı okulun sinema salonunda, kendi arkadaşlarım ve öğretmenlerimin önünde söylüyordum. Değil ki böyle bir yarışmada, böyle bir salonda şarkı söylemek…
 
20. Liselerarası Müzik Yarışmasının finali, 22 Nisan 2017 günü Bostancı Gösteri Merkezi'nde Fizy sponsorluğunda gerçekleştirildi. O ses, bu ses, şu ses diye diye günlerce konuşulan, sadece reyting kaygılı olmakla birlikte yayın sırasında kullanılan şarkılar için telif ödemekten bile kaçınan "sözde" müzik yarışmalarının ekranları parsellediği bir ülkede, evet evet burada, Türkiye'de, İstanbul Bostancı'da ülkenin dört bir yanından gelmiş 34 tane lise orkestrası, sayısız genç müzisyen adayı sahneye çıkıp birbirinden şahane performanslarla centilmence yarıştılar. Müziğe dair umudumuzu, inancımızı tazelediler.
 
Trabzon Yavuz Sultan Selim Anadolu Lisesi, Fizy Müzik Odası Teşvik Ödülü'nün sahibi oldu. Ödülü alan liseye öğrencilerin kullanımı için bir müzik odası kurulacak.
 
Liselerarası müzik yarışmalarının ülkedeki tarihi 1967 yılına kadar gidiyor. 1965 yılında ilk kez düzenlenen ve nispeten profesyonel müzisyenlerin katıldığı Altın Mikrofon yarışması Hürriyet gazetesinin bir organizasyonu olarak memleketi kasıp kavurunca, Milliyet de 1967’de Liselerarası Müzik Yarışmasını başlatmıştı. Uzun yıllar devam eden bu yarışma, ülkenin her bir köşesinden sayısız müzisyen adayının ilk sahne deneyimini yaşadığı yer oldu. Bugün tanıdığımız, bildiğimiz nice müzisyenin geçmişinde şu veya bu şekilde bu yarışma vardır.
 
Yarışmanın o ilk formu, zamanın şartlarına göre yeniden biçimlendirildikten sonra, 20 yıldır da Serhat Hacıpaşalıoğlu’nun sahibi olduğu End Productions tarafından organize ediliyor. Bu yıl yapılan 20. yarışmanın sponsorluğunu Turkcell’in müzik platformu Fizy üstlenmişti. Müzik organizasyonlarının güçlükle yapılabildiği, etkinlik ve konserlerin sıklıkla iptal edildiği bir dönemde bu organizasyonu ayakta tutmak adına Turkcell’in üstlendiği misyon tartışmasız çok kıymetli. Serhat Hacıpaşalıoğlu ve ekibinin her türlü zorluğa rağmen gösterdikleri azim ve çaba da öyle.
 
Bu yıl yarışmanın startı verildiğinde 81 ildeki yaklaşık 8000 liseye yarışma katılma çağrısı yapıldı. Sonrasında sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’de elemeler yapıldı. Toplam 49 ilden 465 okulun katıldığı elemelerde 34 okul finale katılmaya hak kazandı. Ve final günü finalist okullar Martha Wash, İskender Paydaş, Turhan Yükseler, Samsun Demir, Fuat Güner, Ayça Varlıer, Tarkan Gözübüyük, Harun Tekin, Olcayto Ahmet Tuğsuz, Ogün Sanlısoy, Figen Çakmak, Seyyal Taner, Meltem Taşkıran, Edis, Mehmet Coşkundeniz, İlker Gezici, Sebla Koçan, Nazlı Mengi, Selay Sarı, Meltem Fıratlı, Ceren Çıplak, Uygar Taylan, Suat Kavukluoğlu, İpek Koşan, Çağlan Tekil, Elif Aktuğ ve naçizane bendenizden oluşan jürinin karşısında performanslarını sergilediler.
 
Basın Özel Ödülü, Balıkesir Adnan Menderes Anadolu Lisesi ve Karesi Temel Lisesi'ne gitti.
 
Performansları izlerken,çok heyecanlandık, çok duygulandık, çok eğlendik, bazen de çok şaşırdık. Çalarken ya da söylerken kırk yıllık profesyonellere taş çıkartanlar mı istersiniz, özel şovlar, kostümler hazırlayanlar mı… Onlar doğmadan kırk yıl önce yazılmış şarkılara yeni düzenlemelerle hayat verenler mi istersiniz, bir türküyü kendilerince düzenleyerek Altın Mikrofon ruhunu 50 yıl sonra yaşatanlar mı… “Rock”tan caza, poptan türküye her biri başka bir renk, başka bir ruh getirdi sahneye.
 
Hataları yok muydu? Kusurları, eksikleri? Elbette vardı. Biz o yüzden oradaydık zaten. 34 okulun, orkestranın, solistin arasında en fazla öne çıkan, kendini fark ettirenleri bulmak için. Ama başta da dedim ya, orada olmaları, o sahneye çıkmaları bile her biri için bir ödüldü aslında. Yarışmanın sonunda dağıtılacak ödüller sayılı olsa da.
 
34 orkestranın ardı ardına ve aralarda bekleme olmaksızın sahneye çıkıp performans sergilemesi o organizasyonun sahne arkasındakiler ve teknik ekibi için çıldırtıcı bir trafik demek. Nasıl başardılar bilmiyorum ama bu anlamda başından sonuna dek neredeyse hiç teklemeden, kusursuz ilerledi yarışma. Yarışmanın başlangıcında her okulun temsilcilerinin tek tek sahneye çıkması, performanslardan önce ekranlara yansıyan ve her bir okul için özel hazırlanmış videolar (Eurovision tabiriyle “postcard”lar), yarışmaya mini bir Eurovision şarkı yarışması havası getirdi.  
Aynı şekilde ödül töreni de bir türlü akıcı ve hızlı bir ödül töreni düzenlenemeyen memlekette örnek gösterilecek bir akışa sahipti. Salonda her bir okul için yerleştirilmiş oturma grupları ile yaratılmış 'green room' havası da yine Eurovision tadındaydı.
 
 
Finalin ilk sürprizi Türkan Şoray’ın beklenmedik bir şekilde sahneye çıkıp kendi söylediği “Tek Başına” şarkısı fonda çalarken eşlik etmesi oldu. Türkan Şoray tarihinde bir ilkti bu ve biz de bunun şahitleri olduk. Şoray’ın gençlere “Hayallerinizin peşinden koşmaya devam edin demek için buradayım,” demesi, o andaki içtenliği, heyecanı ve samimiyeti salondaki herkesi duygulandırdı. Ayakta alkışlanan Türkan Şoray’ın ardından ödül töreni boyunca sürprizler bitmedi. Güliz Ayla, Baran Bayraktar, Edis gecenin genç nesilden konuk yıldızlarıydı. Dünyaca ünlü pop yıldızı Martha Wash sahneye çıktığında kıyametler koptu. Gecenin finali ise Hande Yener’e emanetti. Yarışmada ödül kazanan okulları öğrenmek ve performanslarını izlemek için tıklayın: http://fizy.org/kazananlar
 
Martha Wash.
 
Bu kusursuz organizasyon, yarışma ve "ödül töreni nasıl yapılır"ı gösteren kusursuz ödül töreni için Serhat Hacıpaşalıoğlu, End Productions ve büyük desteği için Turkcell'e, Fizy'ye, memlekette müziğe kafa yoran bir müzik yazarı, bir müzik sever, bir dinleyici ama en çok da bir yurttaş olarak kendi adıma teşekkür etmek boynumun borcudur.