Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | '80ler tipi dinamik rock: Organik Paranoya

'80ler tipi dinamik rock: Organik Paranoya

29 Ekim 2014 - 10:10
‘80’ler rock'ının içinden geçiyor gibi görünse de, grubun müziğinin 'old school' bir hali yok. Aksine piyasadaki birçok Türkçe “rock” albümüne kıyasla son derece dinamik, deyim yerindeyse zımba gibi bir “sound” var bu albümde
Yakın tarihte kurulmuş olmasına karşın, müzik geçmişi eskiye dayanan elemanlardan kurulu bir grup Organik Paranoya. İzmir kökenli müzisyen kardeşler, Cumhur Göktuna ve Çağdaş Göktuna’nın projesi olarak doğmuş. 80’lerden bu yana şarkı yazan Cumhur Göktuna, İstanbul Müzik Akademisi’nin de kurucusu aynı zamanda. Çağdaş Göktuna ise Jİngleist’in kurucusu olmasının yanı sıra, yıllardır çok sayıda reklam müziğine de imza atmış bir müzisyen. Aynı zamanda bas gitar da çalan Cumhur Göktuna, işin prodüktörlük kısmında kalmaya karar verince, gruba bas gitarda Gürkan Bozacı dâhil olmuş. Gitarda Dört x Dört’ten de tanıdığımız Alp Tiner, davulda ise Serkan Çalar var. Solist Emre Dönmez. Yaşı henüz çok genç olan Dönmez, İstanbul Müzik Akademisi’ne öğrenci olarak devam ederken, grubun vokal aradığı süreçte, Organik Paranoya’nın solisti olarak bulmuş kendini.
 
Organik Paranoya’nın ilk albümü grubun kendi adını taşıyor ve geçtiğimiz günlerde 34 Yapımcılık etiketiyle piyasaya sürüldü. Albümde Cumhur ve Çağdaş Göktuna tarafından yazılmış 10 şarkı var. 1 şarkının düzenlemesi Alp Tiner tarafından yapılmış, diğerleri ise Çağdaş Göktuna imzası taşıyor.
 
Doğrusu bu ya, ‘80’lerin “rock” anlayışını, bugünün “rock” anlayışına yeğleyen bir dinleyici olarak, Türkçe “rock”ın o günlere, o döneme dokunan işlerine sempati ile yaklaşıyorum ister istemez. Organik Paranoya’nın “pop-rock” diye adlandırdığı müzikal çizgisi de aslında bugün “pop-rock” deyince aklımıza gelen müzik türünden ziyade, basbayağı ‘80’lerin “pop-rock”ına yakın duruyor. Melodik ve akılda kalıcı olabilen ama bir o kadar da “rock” tınlamaktan, sesini yükseltmekten çekinmeyen bir müzikal tavır bu. Türk motiflerini de bu tavır içerisinde sömürmeden, uddan, kanundan, klarnetten medet ummadan kullanıyor grup. “Hadi Korkma”daki dokuz sekizlik ritim, “Günebakan”daki cayır cayır gitarlara karışan yerli nağmeler bunun en somut örnekleri.
 
Albümde “Veda” gibi, “Gölgeler Yanar Ardımda” gibi, daha “soft” çizgide şarkıların yanı sıra, handiyse bir Police şarkısı gibi tınlayan ve ilk klip şarkısı olarak seçilen “Ya Sev Ya Sevme” gibi enerjisi yüksek şarkılar dengeli bir şekilde ardı ardına sıralanıyor. Bununla birlikte ticari açıdan “Günebakan” ve albümün açılış şarkısı olan “Yollar Bana Düşman”, daha şanslı görünüyor. ’90 ve sonrasının “rock” çizgisine yakın duranlar için “Kim Var Orda?” ilgi çekici bir alternatif olabilir. Kaldı ki, şunu da söylemek lazım, her ne kadar yapısal olarak ağırlıklı olarak ‘80’ler “rock”ının içinden geçiyor gibi görünse de, grubun müziğinin “old school” bir “sound”u yok. Yani demode değil. Aksine piyasadaki birçok Türkçe “rock” albümüne kıyasla son derece dinamik, deyim yerindeyse zımba gibi bir “sound” var bu albümde. Bunun altını özellikle çizmek lazım.
 
 
Solist Emre Dönmez’in bir şarkıcı olarak biraz daha deneyim kazanması gerektiğini düşündüm albümü dinlerken. Daha agresif, kelimelerin üzerine daha kuvvetli ve dengeli basan bir vokal tekniği istiyor çünkü bu şarkılar. Bu da zamanla, özellikle de canlı performans tecrübesi ile giderilecek bir kusur.
 
Aklıselim Creative Works tarafından yapılmış kapak ve kartonet tasarımı ve grup isminin baş harflerinden oluşturulmuş logo olabildiğince iyi ve etkili. Dikkat çekici ve merak uyandırıcı en azından… Kartonet fotoğrafları ise Gökhan Palas tarafından çekilmiş.
 
Türkçe “rock” müzikte 2014 yılının şu ana dek yayımlanmış en dikkat çekici ilk albümlerinden biri olarak Organik Paranoya’ya kulak vermekte fayda var.