Kariyer basamaklarında tökezlemeye görelim, yerle yeksan oluyoruz. Çünkü başarısızlığı külliyen reddettiğimiz gibi, onu fırsata çevirme konusunda da bilgi sahibi değiliz. Başarısızlığın başarıya evrilmesi hiç de imkânsız değil oysa. J. K. Rowling’in bu hafta Doğan Kitap’tan çıkan ‘Güzel Bir Hayat’ adlı kitabı ‘Başarısızlığın Yararları ve Hayal Gücünün Önemi’ alt başlığını taşıyor. Kitap Rowling’in Harvard Üniversitesi 2008 mezunları için yaptığı konuşmadan oluşuyor. “Sizlere başarısızlığın faydalarından bahsetmeye karar verdim. Ayrıca sizler, kimi zaman ‘gerçek hayat’ diye tabir ettiğimiz şeyin eşiğinde beklerken hayal gücünün hayati önemini de vurgulamak istiyorum.”

 

 

Çok satanlar listesinin en parlak isimlerinden, rekor üstüne rekor kıran, tüm dünyada 500 milyondan fazla satan, 80’den fazla dile çevrilen, gişe rekorları kıran 8 filme kaynaklık eden Harry Potter serisinin yazarı, niye başarısızlığın önemine vurgu yapmak ister ki? Onca başarıyı tattıktan sonra.

 

Hayatından örneklerle anlatıyor Rowling, kendini bildi bileli hep roman yazmak istediğini, ne var ki yoksul ailesinin onun zengin hayal gücünü faturaları ödemeye yetmeyecek bir antikalık olarak değerlendirdiğini vurguluyor. Aile mesleki eğitim alması konusunda ısrar ederken, o Eskiçağ Dilleri ve Edebiyatı Bölümü’ne kaydoluyor. En büyük korkusu ise başarısız olmak. Derslerden çok üniversite kantininde vakit geçiriyor, hikâyeler yazarak. Mezun oluyor, kısa süren bir evliliğin sonunda, işsiz, bekâr ve yoksul bir anne olarak buluyor kendini. Bir ‘başarısızlık örneği’ olarak. O noktada bütün enerjisini yapmak istediği şeye veriyor: Yazmaya. “Başka herhangi bir işte başarılı olabilseydim, belki de kendimi gerçekten ait hissettiğim tek alanda başarılı olmak için gereken kararlılığı asla gösteremeyecektim” diyor. En büyük korkusunun gerçekleştiğini ve hâlâ hayatta kaldığını fark etmek onu motive ediyor. Gerisini biliyorsunuz zaten, “dünya çapında bir başarı örneği”: “Dibe vurduğumda vardığım o zemin, hayatımı üzerine yeniden inşa edeceğim sağlam bir temel oldu.”

 

Rowling’e göre sıkıntılarla sınanmadığımız sürece kendimizi asla bütünüyle tanıyamaz ya da ilişkilerimizin gücünü tam olarak bilemeyiz: “Kitaplarımdaki gibi bir Zaman Döndürücüm olsa, yirmi bir yaşımdaki halime mutluluğun, hayatın bir başarı ya da kazanımlar listesinden ibaret olmadığını bilmekten geldiğini söylerdim. Hayat zordur, karmaşıktır, bütünüyle kimsenin kontrolünde değildir ve bunu bilmenin verdiği tevazu hayatın iniş çıkışları karşısında sağlam durmanızı sağlayacaktır.”

 

Okullarda okutulması gereken, üniversiteden yeni mezun olmuş ya da henüz iş hayatının başındakilere hediye edilebilecek en güzel kitaplardan biri bu. Çocuklarına başarılı olma öğütleri veren anne babaların, onlara başarısızlığı tanımlarken yardım alabilecekleri iyi bir kaynak aynı zamanda.