Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Kurşuni'den Lacivert'e...
13 Haziran 2016 - 01:06
Adalet Ağaoğlu'nun eşi Halim Ağaoğlu'na yazdığı tüm kitap ithafları Everest Yayınları’nın yayımladığı “Halim’e İthaflar” adlı kitapta bir araya getirildi
Adalet Sümer 1951’de sınavla Ankara Radyosu’na girmiştir. Radyo oyunlarına, piyeslere imzalar atan yazar, sabahlara kadar da onu gelecekte Türk edebiyatının altın kalemi yapacak yazılarına devam ediyordur. Cumhuriyet’in genç kuşak mühendislerinden, Teknik Üniversite mezunu Halim Ağaoğlu ile ‘evlenmeye karşı’ olduğu halde 15 Aralık 1954’te evlenir, Ankara Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu Adalet Sümer. Çünkü her şeyden önce çok iyi arkadaştırlar. Halim Bey, sadece Adalet Hanım’a değil, bütün sanatçılara ‘müthiş bir ilgi, sevgi ve saygı’ duymaktadır. Ayrıca eşittir ilişkileri. Sevdiği kadar sevilir, sevildiği kadar sever. Ekonomik özgürlüğüne düşkün yazarın da eşinin de birer maaşı vardır. Kimse kimseye muhtaç değildir. Kendi deyişiyle “Hiç koca parası yememiştir” Adalet Ağaoğlu. Değil mi ki henüz 22-23 yaşlarında Paris’te ‘tabut’ gibi küçücük bir odada, kimseyi tanımadan aç biilaç yaşamayı becerebilmiş, onun doğuştan gelen bir tek başına ayakta kalma bilgisi, yeteneği vardır zaten.
 
Adalet Ağaoğlu, yazdıklarını yayımlanmadan önce sadece Halim Ağaoğlu’na okutur. Eşi, büyük bir aşkla bağlı olduğu kadını, yazar olarak da başından itibaren destekler. Adalet Ağaoğlu ilk kitabı çıktığında, onu Halim Ağaoğlu’na ithaf etmek ister. Halim Bey “Kitaba basılmasın da, baskıdan sonra bana elle yazacağın bir ithafla kitabı armağan et” der. 1962’deki ilk ithaftan sonra 2016 Nisan’ındaki son ithafa dek, tüm örnekler Everest Yayınları’nın yayımladığı “Halim’e İthaflar” adlı kitapta bir araya getirildi geçtiğimiz hafta. Kitapta Adalet Ağaoğlu’nun bütün edebiyat verimlerinin her birinin her baskısında Halim Ağaoğlu için yazılmış ithaflar yer alıyor. Her birini saklamış, arşivciliğiyle de bilinen Halim Ağaoğlu. Emanet gözüyle bakmış. Şimdi birbirlerine taktıkları isimlerle söylersek Kurşuni’nin (Adalet A.), Lacivert (Halim A.) için yazdığı her bir ithaf, olanca zenginliğiyle kütüphanelerimizde yerini almaya hazır. Almalı da. Zira bu kadar etkileyici bir çalışmaya kolay kolay rastlamak mümkün değil.
 
Bu ithafları takip ederek çiftin birbirlerine duydukları sevginin büyüklüğü hakkında fikir edinmek de mümkün, Adalet Ağaoğlu’nun kitaplarının çıkışlarına denk düşen ruh hallerini gözlemlemek de... Hiçbiri diğerine benzemeyen onca ithafta aşk da var, hayal kırıklığı, yaşama sevinci, umutsuzluk, umut, sevinç, hüzün... Olanca sadeliğiyle. Kuvvetli bir anlatımın eşliğinde...
 
İlk ithafta şöyle diyor Adalet Ağaoğlu: “Çalışmalarımda beni hep destekleyen en yakın dostum kocama teşekkür ve sevgilerimle.” Bütün hayatlarının ‘vefa’ anlamında bir özeti bu aslında... ‘Ölmeye Yatmak’ın 1980’deki 3. baskısı: “Bana nasıl dayanıyorsun? Hey Halim, ben ‘geç kaldım’ sen çok yaşa”. Yıl 1982. 15 Aralık. Evlilik yıldönümlerine rastlayan ‘Oyunlar’ kitabının ilk baskısını şöyle imzalıyor Adalet Ağaoğlu: “Canım Halim, 28 yıl, bir yazarla evliliğin kahrını çektin. Ben de bunu, seni sevmeyi ve yazmayı her gün biraz daha öğrenerek ödemeye çalışıyorum. Sevgimi ve kitabımı al, beni at.” 1991 baskılı ‘Hayır’ı üzüntüyle imzalıyor: “Halimciğim. Çok üzgünüm. Biliyorsun. Şu baskıya bak!” 1993 tarihli ‘Gece Hayatım’ın 3. baskısında mizah yanı da hayli kuvvetli Adalet Ağaoğlu’nun izleri var, yanı başında da büyük aşkı: “Olmayan GECE HAYATIM’dan aylarca yok satmış bir kitap; ‘varlığına’ şükrettiğim Halim için”. ‘Üç Beş Kişi’nin 4. baskısı, yıl 1995: “Canım Halim, dönüp baktım geri, üç beş kişiden beri, bir sen kalmışsın geri(de)”  Ve 2000... ‘Romantik Bir Viyana Yazı’nın 10. baskısı çıkmış: “Bir tanecik Halim’e, 10. baskı kanalından 100.000 romantik öpücük. Sahicidir.” Geçirdiği kazadan sonra zaman zaman umudunu kaybeden Adalet Ağaoğlu da var ithaflarda. 2002 yılı. ‘Ölmeye Yatmak’ın 13. baskısındaki gibi: “Halimciğime, ‘ayıp olmasın diye bir türlü ölemeyen’ mahcup kadavra adalet’inden.” Halim Bey, sigarayı mı bırakmış? Yıl 2010, ‘Hayır’ın 15. baskısından: “Lacivert Bey. Sigarasız olunca, dumanı ‘Hayır’layınca daha yakışıklı oldunuz efendim”.  Halim Bey’in de zor yanları varmış demek ki. ‘Fikrimin İnce Gülü’nün 26. baskısı: “Dikenlerine rağmen ‘Fikrimin en İnce Gülü’ Halim’ime”. Ve son olarak 2016’dan günlükler için bir ithaf. ‘Damla Damla Günler’den: “Benim yarıyaşlı hayatım Halimciğim 1990-1996 yıllarımızın beraberliği de yeniden ortaya çıktı. Arşivinin ellerinden öpmekte”.
 
60 yılı devirmiş iki yol arkadaşının onurlu yürüyüşünün belli duraklarına yazılmış bu ithaflar, Adalet Ağaoğlu’nun az sözcükle çok şey anlatabilme ustalığının göz alıcı bir örneği. Kurşuni’den has eşine, Lacivert’e aşkla yazılmış. Vefa ile...   Dostluk ile...