Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Derinlikli bir Türkiye okuması
Derinlikli bir Türkiye okuması
Ankara Ulus’ta zarif bir yapı. Batı ve Osmanlı mimarisi ile Art Nouveau ve Neo Rönesans akımlarının izlerini taşıyor. Cumhuriyet modernleşmesinin simge yapılarından biri aynı zamanda. Türkiye İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında yapılmış. Yapı, 2019 yılında Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’ne dönüştürüldü. Milli iktisat tarihi açısından büyük önem taşıyan İş Bankası’na ait birikim bu müzede sergileniyor.
Girişteki iç mekân 100 yıl önceki tasarımın aslına uygun şekilde yapılmış. Sanki banka çalışanları öğle izninde ve az sonra tüm şıklıklarıyla içeri girecek gibiler. Nasıl olmuşsa olmuş bir asır öncesine gitmiş gibiyim. Büyüleyici bir atmosfer. Çalışanların, bankanın ilk genel müdürü Celâl Bayar ile çektirdikleri fotoğrafta, gülümseyen kadın ve erkek bankacılar dikkat çekiyor.
Bu katta yer alan kalıcı sergide, İş Bankası’nın kuruluşu, ilk 10 yılında kazandığı ivme, sanayi kollarındaki yatırımları, diğer sektörlerde etkin olan iştirakleri, ilk yurt dışı şubeleri gibi başlıklar yer alıyor. Bu başlıkları açan objeler, belgeler, fotoğraflar… Her biri diğerinden ilginç. En ilgimi çeken İş Bankası kumbarası. Birikim yapmanın önemini sembolize eden ve milyonlarca insanın duygusal bağ kurduğu bir kumbara bu. O kumbara çocukluğumuz demek, para biriktirme heyecanı demek, açıldığında çıkan meblağa sevinmek…
Birinci katta Celâl Bayar’ın makam odası var. Sade ve şık. O odada Atatürk’le toplantılar yapmışlar. Odaya çıkmak için kullanılan asansörün adı Atatürk’ün asansörü diye geçiyor. Tarihi boyunca böyle adlandırılmış. Girişteki ana holün tavanında yer alan vitray muhteşem. Birinci kattan baktığımda binaya ışık saçan bu görkemli güzellik karşısında nutkum tutuluyor. Vitrayda, mitolojide para ve ticaretle ilişkilendirilen Hermes tasviri yer alıyor.
İkinci kattaki “İstikbalinizin Emniyeti Türkiye’nin Bankasıyla Bir Asır” sergisinde İş Bankası’nın ilk gününden bu yana sürdürdüğü sosyal sorumluluk projeleri, bankanın sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde ülkenin geleceğine yönelik taahhütleri görülüyor. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ile devam eden yayıncılık faaliyetleri, 2000 yılından bu yana İş Sanat markası altında hayata geçirdiği sahne sanatları ve plastik sanatlar alanındaki etkinlikleri, kültürel miras ve arkeoloji projeleri ile müzecilik alanlarında İş Bankası’nın Türkiye’nin kültür sanat hayatına verdiği büyük destek anlatılıyor.
Kıymetli tanıklık
Dördüncü kata çıktığımda çalışma masasına oturmuş, arkasında kütüphanesi, kitap okuyan siyah beyaz bir Atatürk fotoğrafıyla karşılaşıyorum. Masanın yanına yaklaşıp, okuduğu kitabın sayfasına bakma isteği yaratan. Burası Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde 26 Ağustos 2024 tarihinde açılan Atatürk Kütüphanesi. Sıcacık sarı ışıklarla aydınlatılmış mekân, ferah oturma grupları ve binlerce kitap. Kütüphanede, milli mücadele ve Cumhuriyeti’n kuruluş dönemine dair kitapların yanı sıra iktisat alanındaki kaynaklarla birlikte 6 bine yakın eser bulunuyor. 29 binin üzerinde e-kitap, Türkçe ve yabancı dillerde 7 binin üzerinde süreli yayın, 2 bin 500 akademik dergi ve Osmanlıca yayınların da dahil olduğu 45 bin belgelik arşiv içeren veri tabanı kullanıcılara sunuluyor. Sabah girip akşama kadar çıkmak istemeyeceğiniz bir kütüphane. İş Bankası 50. Kuruluş yıl dönümünde bu binaya bir Atatürk Kütüphanesi yaptırmak istemiş. Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle bu proje gerçekleşmemiş. Müze kurulurken 50 yıl önceki bu istek unutulmamış. Ahde vefa diyerek müzeye bu Atatürk Kütüphanesi eklenmiş. Bu zarif jest karşılığını bulmuş. Atatürk Kütüphanesi altı ayda 15 bine yakın öğrenci ve araştırmacıya hizmet vermiş. Üyelikle ödünç kitap da alınabiliyor. İsterseniz buraya kitap bağışında bulunabiliyorsunuz. Ankara’nın hayhuyunda kurtarılmış bir bölge, saklı bir huzur alanı.
Müze, 2019 yılından bu yana yaklaşık 500 bine yakın kişi tarafından ziyaret edilmiş. 75 bine yakın öğrenci ise müzenin çeşitli atölyelerine ve rehberli turlarına ücretsiz olarak katılmış.
Burası bir müzeden çok daha fazlası. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen’in dediği gibi müzenin kalıcı sergi alanlarını gezerken ülke ekonomisinin savaş sonrasında ne kadar güç koşullar üzerine inşa edildiğine bilgi ve belgeler ışığında tanıklık ediyoruz. Bu tanıklığı çok kıymetli buluyorum. Rengârenk bir ekonomi tarihi kitabı gibi. Bugüne aktaracağı çok önemli bilgiler var içinde. Bu sayede, 250 bin lirası Atatürk’e ait olmak üzere 1 milyon lira sermayeyle açılan ilk bankamız olan Türkiye İş Bankası’nın tarihi üzerinden derinlikli bir Türkiye okuması yapmak da mümkün.
İyi pazarlar.
