Kaç zamandır haline üzülüp durduğumuz Beyoğlu’nun yüzü gülüyor bugünlerde. Yapı Kredi Yayınları’nın Galatasaray’da  açılan yeni binasını konuşuyor herkes. O kadar yakıştı ki Beyoğlu’na… Teğet Mimarlık’ın hayata geçirdiği projenin inşaatı iki yıl sürdü. Binanın dış cephesi cam… Beyoğlu ona, o binaya dokunuyor gibi…

 

Kitabevinden içeri girdiğinizde büyüleniyorsunuz. Avrupa’da görüp hayran kaldığımız kitabevlerini andırıyor. Rüya gibi bir tasarım… Binlerce YKY kitabı bir arada…  Yaşar Kemal, T.S Eliot, Orhan Pamuk, Birhan Keskin, Louis Aragon, Enis Batur, Füruzan, Montaigne, Sabahattin Ali, Herman Melville, Turgenyev, J.K. Rowling… Raflar bayram yeri gibi…

 

Galeri kısmına gelince… Onun tasarımı da kitabevini aratmıyor. Şu an, tamamı Yapı Kredi’nin koleksiyonundan oluşan, küratörlüğünü Dr. Necmi Sönmez’in yaptığı 'Sarmal' adlı sergiyi ağırlıyor. 

Girişte, Lale Delibaş’ın yer heykeliyle karşılaşıyorsunuz. Serginin bütün bölümlerinde dolaşıyor…  Binanın yan yüzlerine  Ragıp Tuğtekin tarafından yapılmış Karagöz-Hacivat figürlerinden detaylar yerleştirilmiş.

 

'Bereketli Hilal' yani Mezopotamya bölgesinde  2 bin 500 yıldır yaşanan ekonomik, siyasi savaşlar ve değişimler sikkeler üzerinden izlenebiliyor.  Selçuklu sikkesinde Sultan Alaeddin’in oğulları  3 kardeş savaşıyorlar, savaşın kazananı yok.  Ne yapsınlar,  bastıkları paranın üzerine üçünün de adı yazılıyor.  Makedonyalı İskender’in Hindistan’a kadar ele geçirdiği ülkelerin tamamında İskender sikkesi basılıyor. Hatta ele geçiremediği yerlerde de… Bir nevi dolar gibi… Bu paralardan örnekleri sergide görmek mümkün.

 

Bölümleri gezdikçe birbirinden ilginç eserlerle karşılaşıyoruz. 3. Selim’in bestelerini içeren bir güfte mecmuası da var, Montrö Antlaşması’na katılanların orijinal imzasının yer aldığı bir karikatür de…  Balaban’ın babası öldürüldükten sonra yaptığı ‘Kurban Babam’ resmi… Neşe Erdok’un Bodrum öncesi döneminden nefis bir tablo…  Aliye Berger’in Yapı Kredi tarafından düzenlenen İş ve İstihsal adlı resim yarışmasında  birinci olan resmi… İlk Türk kadın sanatçının otoportresi; Mihri Müşfik… Koleksiyonun çeşitliliği hakkında her adımda yeni bir şeyler öğrenmek mümkün.

 

Ve binaya yerleştirilen İlhan Koman’ın 'Akdeniz Heykeli'. Çocukluğumda Esentepe’deki Yapı Kredi Sigorta’nın kapısında dururdu. Annemlerle gezmeden gelirken, önünden geçerdik. Onu görünce anlardım ki eve az kaldı. Sevinirdim. Eve dönmek demekti 'Akdeniz Heykeli'. Yine aynı duyguyu yarattı bütün ihtişamıyla. İnsan bakmaya doyamıyor gerçekten.  Heykelin binaya taşındığı gece biri polise ihbar etmiş, 'Akdeniz Heykeli'ni kaçırıyorlar diye… Tüm Türkiye’nin sahiplendiği bir eser bu.  Beyoğlu’nun aldığı en güzel hediyelerden biri olsa gerek.

 

Galerinin içinde Kâzım Taşkent’e saygı bölümü de var. Duvarda Taşkent’in ilk Bahçekapı Şubesi’nin açılış konuşmasındaki sözü yer alıyor: “Biz kültür ve sanatın bankasıyız“. Aynı bölümde bir de çok amaçlı salon var. Bir üst katta da YKY kitaplarını okuyabileceğiniz bir kütüphane...

 

Özetle sadece 'Akdeniz Heykeli' değil, binanın tamamı Beyoğlu’na verilmiş bir hediye… Bize de tabii…