Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Behzat Ç.’yi Popriçin’le aldatmak

Behzat Ç.’yi Popriçin’le aldatmak

23 Mart 2015 - 10:03
'Bir Delinin Hatıra Defteri'ni bir vincin tepesindeki kafeste oynuyor Beşikçioğlu. Gogol'un oyunu Çar 1. Nikolay'ın baskıcı devrinde bir küçük adamın, Popriçin'in hikayesini anlatıyor
1940’ta Ankara Devlet Konservatuvarı’na bağlı olarak kurulan Tatbikat Sahnesi, çağdaş tiyatro anlayışının yerleşmesine önemli katkılarda bulunan bir kurumdu. Ne var ki Ankaralılara çağdaş tiyatroyu tanıtan bu kurum, 1949 yılında harcını kardığı Devlet Tiyatroları’nın kurulmasıyla kapandı. Hoş bir sada olarak kaldı hafızalarda. Gel zaman git zaman bundan on ay önce Erdal Beşikçioğlu, Çankaya Güneş Sokak’ta kurduğu tiyatroya Tatbikat Sahnesi adını verdi. Tiyatrodan edebiyata, tüm kültür sanat etkinliklerine yer verilen bu mekânın hedefini ‘Ankara’da bağımsız sanat gruplarının üretimini sürekli kılmak’ olarak belirledi. Genç tiyatrocular okulda öğrendiklerini bu sahnede tatbik edecekti. İlk Tatbikat Sahnesi’nin vaktiyle yapmayı istediği ama yapamadığı gibi... Tiyatronun dinamik altyapısı ve zengin teknik donanımı sayesinde yepyeni bir seyirci kültürü yaratmak istiyordu Beşikçioğlu. Toplumun sanat yaşamına ve dünya sanat ortamına aktif bir biçimde katılmasını, yurtiçi ve yurtdışından toplulukları sanat severlerle buluşturmayı... Hızla yol almaya başladı hedeflerinde. Kısa zamanda Ankara’nın en gözde tiyatrosu oldu burası.
 
Onsuzluğa mahrumduk
 
Ve şimdi de bir şubesiyle İstanbul’a taşıdı Tatbikat Sahnesi’ni Erdal Beşikçioğlu. İstanbulluların bir salonu daha oldu velhasıl. Hem de Etiler’de Nispetiye Caddesi’nde. Meşhur Melodi Pasajı’nın içindeki eski sinema, tiyatroya dönüştürüldü aynı hedeflerle ve ortaya 400 koltuk kapasiteli sıcak, samimi, ferah, güzel bir salon çıktı. Yeni tiyatromuz, perdelerini geçtiğimiz perşembe günü, Erdal Beşikçioğlu’nun oynadığı ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ ile açtı. Gogol’ün yazdığı, Cem Emüler’in sahneye koyduğu oyunun Ankaralılar tarafından yere göğe sığdırılamadığını biliyordum zaten.
 
Beşikçioğlu’nun 7 yıldır kapalı gişe oynadığı Popriçin rolüyle 2009, 2010, 2013 yıllarında sırasıyla Baykal Saran Tiyatro Ödülü, Cüneyt Gökçer Oyuncu Ödülü ve Savaş Dinçel Tiyatro Ödülü’nü aldığını da... Oyunu, İstanbul turnesinde yakalayamadığım için, içimde ukde kalmışlığı vardı. Bu duyguyla yeni salonda yerimi aldım. 75 dakika sonunda o 400 kişiyle birlikte ayakta alkışlarken Beşikçioğlu’nu, İstanbulluların ona ne kadar geç kaldığını fark ettim. Zira böyle bir oyunculuk her şehrin başına ‘sık sık’ gelmez. Meğer biz yıllarca Ankara’nın dönüşünü severken, dev bir oyuncusundan mahrum kaldığımızı anlayamamışız...
  
Cennet tadında
 
Oyunu bir vincin tepesindeki kafeste oynuyor Beşikçioğlu. Çar 1. Nikolay’ın baskıcı devrinde geçiyor hikâye. Bir küçük adamın hikâyesi; Popriçin’in. Kendisi yedinci sınıf bir devlet memuru... Sürekli aşağılanan, ciddiye alınmayan bu nedenle de sınıf atlamak zorunda hisseden... İçine düştüğü çatışma yüzünden gün günden akıl sağlığını kaybeden... Yetmiyormuş gibi imkânsız bir aşka düşen... Onun deliliğe doğru gidişini, çektiği acıyı karakteri giyinerek, bizzat o olarak oynuyor Beşikçioğlu.  Kendisinin komuta ettiği vincin kafesinde, Popriçin’in zihninin yüklerini farklı farklı yerlere taşırken, onları alçaltıp yükseltirken izleyicinin nefesini kesiyor! Popriçin’in İspanya Kralı olduğunu sanmasıyla gelişen oyun, akıl hastanesine kapatılmasıyla son buluyor. Geriye cennet taamı lezzetinde bir tiyatro tadı kalıyor damakta... Benim için fazladan bir de hayret hali... Behzat Ç.’yi Popriçin’le aldatabileceğim hiç aklıma gelmemişti! Hayat...
 
Ez cümle, hoş geldi sefa getirdi Tatbikat Sahnesi İstanbul... Yolu açık olsun...