Ne güzel sözdür ‘ahde vefa etmek’; verdiği sözü tutmak. İyi ki ahde vefa etmiş Tarkan, iyi ki söz verdiği Türk sanat müziği albümünü çıkarmış. Öyle güzel okuyor ki hepimizin hayatlarının bir yerlerinden geçen, sevinçlerimize, hüzünlerimize defalarca dokunmuş şarkıları... Dinleyicisi de karşılıksız bırakmadı bu vefa tavrını. iTunes’da 14 gündür birinci sırada albüm. ITunes Dünya Müziği listesinde İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Almanya’da 1. sırada. Ayrıca 35 ülkenin iTunes Dünya Müziği sayfasında da yer aldı. ‘Ahde Vefa’ albümüne olan yoğun ilgi nedeniyle iTunes üzerinde dünya çapında albüm tanıtımına en çok yer verilen ilk Türk sanatçısı oldu. Bu arada albüm bir haftada 100 bin basıldı; yetmedi 70 bin daha geldi. Büyük ilgi görmüş bir albümün toplam satışına bir haftada ulaşmak demek bu. Devamı da gelecek gibi görünüyor.

 

‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız’ ile açılıyor albüm. Yahya Kemal Beyatlı’nın sözlerini, Münir Nurettin Selçuk’un bestesini sesinin doruklarında yorumluyor Tarkan: “Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan/Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan/Geçince başlayacak bitmeyen sükûnlu gece”... İçini titretiyor insanın... Ardından ‘Olmaz İlaç Sine-i Sad Pareme’ geliyor. Kaçımızın en umutsuz anlarına eşlik etmiş, sesimiz sözümüz olmuştur bu şarkı: “Şerh edemem halimi cananıma/Çare bulunmaz bilirim yareme”. Daha sonra sırayı ‘Söyleme Bilmesinler’ alıyor ve onun ardından ‘Enginde Yavaş Yavaş’ başlıyor. Sadeddin Kaynak’ın bestesi, Vecdi Bingöl’ün şahane sözleriyle: “Enginde yavaş yavaş/Günün minesi soldu/Derdim bana arkadaş/Bugün de akşam oldu”. Derdin dert ortaklığında günün minesinin soluşuna kaç kez tanıklık ettiniz? Bir bakmışsınız o gün de akşam olmuş... Sesiyle hatırlatıyor Tarkan. Şarkının alışık olduğumuz yorumunu bozmadan kendi muhteşem yorumunu da katarak... ‘Nasıl Geçti Habersiz’ başlıyor ardından. Geçip giden güzelim yıllar... Geçen yıllara inat her bir an’ı tek tek hatırda kalan.

 

“Ben hala o günleri anarsam yaşıyorum/Sanki mutluluğumuz geri gelecek gibi” dedirten. Bazen aleni, bazen gizli saklı... Derken ‘Kadehinde Zehir Olsa’ geliyor. Hemen ardından ‘Veda Busesi’nde alıp götürmeye devam ediyor Tarkan. Çok uzaklarda kalmış bir ayrılığın acısına: “Hani o bırakıp giderken seni/Bu öksüz tavrını takmayacaktın/Alnına koyarken veda buseni/Yüzüme bu türlü bakmayacaktın”. Orhan Seyfi Orhon’un sözleri, Yusuf Nalkesen’in bestesi... Alnımızdaki çizgilere eklenen veda busesi... ‘Sevmekten Kim Usanır’, ‘Aşk Bu Değil mi?’, ‘Islak Daha Islak Öp Beni’ veee ‘Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine’... Bir çift gözün rengine hasret kalmak... Bilen bilir. ‘Zeytin Gözlüm’, ‘Kara Bulutları Kaldır Aradan’... Bu şarkılarla bitiyor albüm. 13 şarkının sonunda ne kadar aşk varsa yaşadığımız, yaşamakta olduğumuz her birini dupduru bir sesle temize çekiyoruz. Arada gözler doluyor, ‘ah’lar çekiliyor ta en içeriden, ‘aşk’lar saçılıyor etrafa. Tevekkül niyetine huzurlu bir gülümseme yerleşiyor yüzümüze. ‘Ahde Vefa’nın sıkıntılı ve zorlu şu zamanlarda bir nebze de olsa içinizdeki kara bulutları dağıtmasını, yüreklerinizi aşkla doldurmasını temenni ediyorum,” demişti Tarkan. Dediği oluyor velhasıl.

 

“Ahde vefa eden, ahde vefa bulur,” derler. Bu özenli, samimi albümün hatırı büyük. Dilerim Tarkan da ahde vefa bulur hep...