Ne güzel filmdir, senaryosunu Yavuz Turgul’un yazdığı, yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı ‘Şekerpare’. Türk sinemasının klasiklerinden kabul edilen bu filmde Şener Şen’in ustalığını konuşturduğu Komiser Ziver, Galata esnafını haraçla, tehditle canından bezdirir. Her perşembe yardımcısı Hurşit (Şevket Altuğ) paraları toplarken bir dolu da ah alır halktan. Derken karakola Cumali (İlyas Salman) adında bir bekçi atanır. Sosyal yaşamı düzenlemek için semtin tozunu attıran Cumali, rüşvetten hiç hazzetmez. Biraz da safça biridir malumunuz. Komiser Ziver, bu saflıktan yararlanıp hamile bıraktığı evin evlatlığı Peyker’i (Ayşen Gruda) Cumali’yle evlendirmeye karar verir. Prova amaçlı semtin genelevinin sahibi Letafet’in (Neriman Köksal) evine gider deneyimsiz Cumali, Hurşit’le birlikte... Orada karşılaştığı Şekerpare’ye (Yaprak Özdemiroğlu) vurulur.

 

Serkomiserine söz vermiş bir kere, dönemez ama aklında Şekerpare... Arada kalır ki öyle böyle değil. Düğün hazırlıkları başlar o sırada. Ziver, beybabasını Cumali’nin annesi ve kız kardeşleri niyetine Letafet ve kızlarıyla tanıştırır. Hazırlıklar hızla ilerlerken sonunda kararını verir Cumali, ne olursa olsun Şekerpare ile evlenecektir. Onu ikna edemeyen Ziver, Cumali’ye tuzak kurar. Cumali Peyker’in yatağına sokulur ve bir şişe öksürük şurubu marifetiyle kızın namusunu bozduğu iddia edilir. Çaresiz kalan Cumali bunu Letafet’le paylaşır. Bu defa da Letafet ve kızları Peyker’e bir oyun oynayıp ona tüm gerçeği itiraf ettirirler. Sonrası düğün dernek. Cumali ile Şekerpare’nin erişi muratlarına...

 

Dürüstlüğün kazandığı, 1983 yapımı ‘Şekerpare’ artık tiyatroda. Engin Alkan’ın uyarlayıp yönettiği, aynı zamanda da Ziver’i canlandırdığı oyun İstanbul Şehir Tiyatroları’nda izleyiciyle buluşmaya başladı. Sinemada izlenip sevilmiş bir filmi oyun haline getirmek riskli. Ama bunun altından başarıyla kalkmış Engin Alkan. Bu arada Alkan’ın Ziver rolünde gösterdiği performansın tadı, Şener Şen’in Ziver’inin tadıyla yarışıyor. Oyunun kilit sahnelerinde sirtolar ve longalarla yapılan müziklerin sözlerinde de Engin Alkan imzası var. Hem özgün hem de oyunu oldukça keyifli kılıyor. Velhasıl ortaya şahane bir müzikal çıkıyor. Film kadar eğlenceli oyun, ama ona benzemiyor, kendi tarzını sergiliyor. Alkan, Turgul’un senaryosunu bir sahne metni haline getirebilmek için büyük emek vermiş, yeni karakterler, yeni sahneler eklemiş. Metin, ‘ait’ duruyor sahneye. Doğaçlamalar da ayrı bir hoşluk katmış oyuna. Orkestra, dansların koreografisi, başarılarının karşılığını seyirci alkışlarıyla alıyorlar.

 

Oyunculukların hepsi takdiri hak ediyor. Başta Engin Alkan olmak üzere, Cumali rolündeki Uğur Dilbaz, Şekerpare’yi oynayan Dolunay Pircioğlu, Hurşit’i canlandıran Aybar Taştekin... Barış Dinçel’in sahne tasarımına da ayrıca dikkatinizi çekmek isterim.

 

Sonuç olarak dört dörtlük, çok keyif alarak izleyeceğiniz bir oyun olmuş ‘Şekerpare’. Tek itirazım, oyunun 3 saat sürmesi... Yine de kendinize bu zamanı ayırın ve oyunu mutlaka görün derim. İyi seyirler...