Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | ‘Martı’yı uçurdular
19 Kasım 2017 - 04:11 | Ecem Uzun genç oyuncu Nina, Fırat Tanış ise Nina'nın aşık olduğu, İrina Arkadina'nın sevgilisi Trigorin rolünde.
Bugüne kadar görmediğimiz bir Çehov yorumu söz konusu. Absürt komedi olarak karşımıza çıkan Pürtelaş Tiyatro'nun ‘Martı’sı, tiyatro aşkı ekseninde bol bol gülümsetiyor izleyiciyi. Ama içten içe de üzüyor
Kış sallana salana geledursun, İstanbul’da tiyatro mevsimi başladı bile... En önemli etkinlik de bu yıldan itibaren İKSV tarafından her yıl düzenlenecek olan 21. İstanbul Tiyatro Festivali. Festivalin açılışı, Pürtelaş Tiyatro’nun sahneye koyduğu Çehov’un ‘Martı’sı oldu. ‘Martı’yı, Sami Özbudak çevirisi ve yönetmen Serdar Biliş’in modern yorumuyla izledik. Bir zamanların Nina’sı Tilbe Saran, bu kez Arkadina rolünde yine şiir gibiydi. Ecem Uzun, Fırat Tanış, Boran Kuzum ve Gonca Vuslateri başta olmak üzere, Serdar Orçin, Sevil Akı, Şerif Erol, Yasin Bardakçı ve Cem Cücenoğlu’dan oluşan Pürtelaş Tiyatro, göz alan performanslarıyla ‘Martı’yı İstanbul semalarına uçurdular. Hedeflerinden biri de ‘klasik repertuvarı günümüz gerçeklerine ışık tutacak radikal bir şekilde yeniden canlandırmak’ olan kolektif, bunun hakkın fazlasıyla verdi.
 
Tilbe Saran, İrina Arkadina rolünde büyüleyici.
 
Bugüne kadar görmediğimiz bir Çehov yorumu söz konusu. Absürt komedi olarak karşımıza çıkan ‘Martı’, tiyatro aşkı ekseninde bol bol gülümsetiyor izleyiciyi. Ama içten içe de üzüyor. Tiyatro yapmak isteyen genç insanların tutkusunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Neşelerini, hayallerini, hayal kırıklıklarını... Görmek, görülmek isteklerini... Kuşak çatışmalarının, kıskançlıkların beraberinde getirdiği gerginliği... Eskilerin yeniyi beğenmemesini, yeninin eskiyle ortak bir dil oluşturamamasını... Uçamayan, bir göl kenarında çığlık atan martıları...
 
Tiyatro yazarlığına gönül vermiş Treplev’in dramında, anneleri tarafından sevilmeyince kendini yazıya veren çocukların hüznü çok şey anlatıyor. Küçük bir yerde yaşamanın getirdiği kapana sıkışmışlık. Orada yeteneklerini doğru yönetememesi... Değersizlik duygusu ve boşluk hissi arasında hayatının avuçlarından kayıp gitmesi... Bugünün de temel meselelerinden biri bu. Ve elbette iletişim sorunumuz... Bu, kuşaktan kuşağa aktarılan ve hiçbir zaman tam olarak çözülemeyen bir sorun olduğu için, ‘Martı’yı izlerken kendimize, çevremizle ilişkimize göz atma fırsatı da doğuyor.
 
Tilbe Saran ve Boran Kuzum, annenin ilgisizliği nedeniyle ilişkileri sarsıntıda olan anne-oğul rolünde.
 
Velhasıl Arkadina’nın, Nina’nın ve diğer tüm karakterlerin hikâyesi bugünün insanı için yazılmış gibi. Yepyeni bir oyun izliyormuşçasına dikkat kesiliyoruz. Bunun nedenini de Fırat Tanış Milliyet Sanat dergisi için Pürtelaş Tiyatro ile yaptığımız söyleşide şöyle açıklıyor: “İnsan uyumsuzdur. Oyun bunu anlatıyor. İnsan oynar, rol yapar. Bu oyunun merkezinde sahne var. Shakespeare’in ‘Tüm dünya bir sahnedir,’ sözüne göz kırpar gibi. Burada statüleri, durumları ne olursa olsun göründükleri gibi olmayan insanlar var. Başarılı bir yazar, hatta başarılı bir oyuncu var. O dönemin magazin ünlüleri olmuş gibi karakterler. Ama ilişkilerine baktığımız zaman hiç de gösterdikleri gibi değiller. Herkesin içinde saklı bir dünya var. Belki de bu yüzden bu oyun bugün için hâlâ ilgi çekici.”
 
Eğer ‘Martı’yı festivalde izleyemediyseniz, 27 Kasım ve 12 Aralık saat 20.30’da DasDas’ta, 4 Aralık, 18 Aralık ve 19 Aralık 20.30’da Zorlu PSM’de görebilirsiniz.