08 Eylül 2013 - 07:0925 Haziran’dan beri İstanbul Modern’in bahçesindeki “Göğe Bakma Durağı” etkinliği sürüyor
Bazen sıkılırız ya… Şehir basar hani. Aynılık, sıradanlık, sahtelik, duyarsızlık… Sevgiliyi de alıp, kaçıp gidesi gelir insanın. Turgut Uyar’ın “Göğe Bakma Durağı”ndan binip bir otobüse... “İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım” der Uyar:
“Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar/ Şu aranıp duran korkak ellerimi tut/ Bu evleri atla, bu evleri de, bunları da/ Göğe bakalım”. Ne vardır bu sevgilinin ellerinde, bilmez. Bildiği onları tuttukça güçlendiği, kalabalık olduğudur: “Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin” Bütün sıkıntı veren şeyleri, evleri, insanları, sokakları bir kenara koyar şair, “Seni aldım bana ayırdım” diye seslenir sevgiliye :”Durma kendini hatırlat / Durma göğe bakalım”.

Edip Cansever de “Saate Bakmak”ta bu şiire atıfta bulunarak sorar: “Bir otobüse biniyoruz, sahiden biniyor muyuz / Söyle, nerde “Göğe bakma durakları”, nerde?”
Aslında 25 Haziran’dan beri İstanbul Modern’in bahçesinde “Göğe Bakma Durağı”. İstanbul Modern’in, New York’taki The Museum of Modern Art (MOMA) ve MoMA PS1 işbirliğiyle hayata geçirdiği YAP İstanbul Modern başlıklı Yeni Mimarlık Programı kapsamında, bahçede salınan çelik şemsiyelerin orta yerinde.

Yeni Mimarlık Programı'nın amacı, açık havadaki alanların kullanım olanaklarını artıran yenilikçi tasarım araştırmalarını teşvik etmek. Üç önemli şartı var. Projenin gölgelik, su ve oturma alanı öğelerini içermesi. Genç ve yükselen mimarlara iki yılda bir, yaz aylarında müzenin dış mekanında geçici bir yapı tasarlama imkanı sunan bu program sayesinde yapıldı “Göğe Bakma Durağı”. Türkiye’nin dört bir yanından başvuruda bulunan mimarlar arasında SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın tasarlayıp uyguladığı proje seçildi. Projenin adı “Göğe Bakma Durağı”ydı.



Yaz boyunca, Boğaz'ın sularında yüzen dubalar üzerinde yükselen çelik şemsiyelere dokunduğunda denizin dalgasını hissetti müzeye gelen ziyaretçiler. Suyun sesini duydular. Gölgesinde oturup dinlendiler. Şemsiyelerin altındaki balık ağlarıyla kaplanmış araç lastiklerinin üstünde konserler dinlediler, dans gösterileri, filmler, performanslar izlediler, göğe bakabildiler.

Etkinlikler sürüyor. 19 Eylül’de Çıplak Ayaklar Kumpanyası’ndan Mihran Tomasyan'ın Oktay Rifat’ın “Ahmet” isimli şiirinden esinlenerek tasarladığı “Sen balık değilsin ki” adlı performans var. 20 Eylül’de “Turgut Uyar’la Göğe Bakma Durağı" başlıklı etkinlikte Turgut Uyar anılacak. Şairin oğlu H. Turgut Uyar’ın konuşmacı olarak katılacağı etkinlikte, Tilbe Saran ve Hakan Gerçek şiir dinletisi sunacaklar.

Bu hafta İstanbul Modern’in Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’nın verdiği davette, YAP’ın eş sponsorları Garanti Bankası, Polimeks ve VitrA iki yıl sonra da desteklerini sürdüreceklerini açıkladılar. Bu iyi haber. Zira gerçekten çok önemli bir program YAP İstanbul Modern ve devam ettiği takdirde müthiş tasarımlarla karşılaşacağımız kesin.

Davette üzerinde en çok durulan konulardan biri de, program gereği 20 Ekim’e kadar görülebilecek olan “Göğe Bakma Durağı”nın, yerini bırakacağı yeni proje gelene kadar İstanbul Modern’in bahçesinde kalmasıydı. Umarım olur. Hazır Bienal için yolunuz Antrepo no.3'e düşecekken, mutlaka uğrayın İstanbul Modern'deki “Göğe Bakma Durağı”na. Elinizde, sevgilinizin eli varsa ne ala... Yoksa da dert değil. Sakın durmayın göğe bakın.