Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Üç yönetmenin öyküsü

Üç yönetmenin öyküsü

Üç yönetmenin öyküsü29 Mart 2013 - 07:03 | Ezel Akay, Korhan Yurtsever ve Cem Evrenol, Prof.Dr. Emine Kılıç'ın moderatörlüğünde
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde 28-30 Mart tarihleri arasında yapılan "Sinema ve Psikiyatri" sempozyumunun ilk oturumlarından biri, "Üç Yönetmen, Üç Delilik" idiNİL KURAL

Kadir Has Üniversitesi ve Psikeart Dergisi’nin ortaklaşa düzenlediği ve Türk Psikiyatri Derneği tarafından desteklenen “Sinema ve Psikiyatri” konulu 2. Psikeart Günleri Sempozyumu, dün düzenlenen oturumlarla başladı. Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde 30 Mart'a kadar sürecek etkinlikte, dün yapılan oturumlardan biri de, "Psikalaniz ve Üç Yönetmen Üç Delilik" adını taşıyordu.

Oturum, çocuk psikiyatristi Prof. Dr. Emine Kılıç'ın 'delilik' kavramının tarihini anlattığı bir sunumla başladı. Kılıç, delilik kavramını tarih öncesi çağlardan, 20. yüzyıla Freud'a kadar gelen bir süreçte ele alıp, delilik ve akıllılık ilişkilerine bakışın nasıl değiştiğini anlattı. Kılıç, ardından sözü üç yönetmene bıraktı. “To My Mother and Father”ın da aralarında olduğu, korku türündeki kısa filmleriyle dikkat çeken yönetmen Can Evrenol, "Fıratın Cinleri" ve “Zincir” filminin yönetmeni Korhan Yurtsever ve Ezel Akay sırayla sinema kariyerlerini anlattılar.

Can Evrenol, sürreal ve postmodern olup, filmlerinde vahşeti de kullanan yönetmenlerin şimdilerde pek ilgi görmediğini söyledi ve yönetmenler ile yapıtları arasında karşıtlığa dikkat çekti: "Vahşetten etrafımdaki arkadaşlarımdan daha fazla rahatsız olduğumu gördüm. Irak Savaşı'nın görüntülerinden mesela. Gerçek hayatımda hiç böyle değilim. Belki deşarj olmak için korku filmleri çekiyorum."

Ardından Ezel Akay, ilk filmi "Neredesin Firuze"nin hikayesini anlattı: "Özcan Deniz başından geçen bir olayı anlattı. Aslında 50 yıldır Unkapanı'nda yaşanan, bazılarının başarılı bazılarının başarısız olmasıyla ilgili klişe bir öyküydü. Bu öyküyü farklı yapan Firuze'nin varlığıydı."

Firuze'nin insanların hayatına yatırımcı gibi girdiğinin, söylediklerinin yalan olduğunun ortaya çıktığını anlatan Akay, Firuze'nin şirofren olduğunun altını çizdi: "Ama biz şunu düşündük. Niçin bu kadına inandılar? Çünkü buna ihtiyaçları vardı. İnsanlar meleklere ihtiyaç duyuyor. Melekler şizofren olabilir ancak, gibi bir sonuca varıyoruz. Firuze insanların hayatında umut dalgasını artırıyor. Ortaya, deliler ve akıllıların etkileşimi üzerine bir hikaye çıktı."

Korhan Yurtsever ise çocukluğundan başlayarak, 1980 darbesi döneminde ülkeden çıkmasına yol açan olayları anlattı ve "Zincirsiz" adlı filmini gösterecek yer bulamayıp, sonunda Moda Kültür Merkezi'nin önünde filminin negatiflerini yakışını paylaştı.