Peter Weir: "Hitchcock bile havayı beklerdi"
13 Nisan 2013 - 01:04Altın Lale Uluslararası Yarışma’nın jüri başkanı Peter Weir sinema ilgilileri için bilinmeyen noktaları aydınlattıAltın Lale Uluslararası Yarışma'nın jüri başkanı Peter Weir
dün Mithat Alam Film Merkezi işbirliğiyle bir sinema dersi verdi. Sinema yazarı Esin Küçüktepepınar’ın moderatörlüğündeki etkinlikte Weir sinema macerasının ilk yıllarını, nasıl yönetmen olmaya karar verdiğini anlattı.
Filmleriyle ilgili soruları cevaplayan ve genç sinemacılara deneyimlerini aktaran yönetmen filmlerinde bir mesaj iletme derdinde ya da bir şey öğretme amacı olmadığını vurguladı. Weir ayrıca İstanbul’un sanatla uğraşan herkes için ilham veren bir şehir olduğunu söyledi. Weir; "İki tip yönetmenden söz edebiliriz; biri üslubun öne çıktığı, filmin yönetmenin kendisi haline geldiği, 'auteur' dediğimiz yönetmen. Bir de hikâyeye hizmet eden yönetmenler vardır ki ben kendimi bu gruptan sayıyorum. Profesyonel hikâye anlatıcılarıdırlar bunlar. Yönetmenlerin hikâye yazabilmeleri çok önemli. Ne kadar iyi okursanız o kadar iyi yazarsınız, ne kadar iyi yazarsanız o kadar iyi çekersiniz. Yönetmen yazardır aslında. Sadece uzun uzun yazmayın tabii, gezin dolaşın insanlarla muhabbet edin, sonra yazın" gibi öneriler vererek genç sinemacılara yol göstermeye çalıştı.
Ayrıca Weir, sinemacılıkla ilgili olarak teknik bilgileri ve perde arkasını anlatarak bu işi meslek haline getirmek isteyen kişileri sinemanın zorlukları ve püf noktaları konusunda aydınlattı. Weir, "Film yapma süreci yazarlıkla başlayıp çekim, kurgu, gösterim diye devam ediyor. Çekim aşaması tüm bu sürecin en belirgin halidir ve genelde en büyük engel hep hava durumu olur. Hitchcock’un setinde güneşi beklediklerine şahit olduğumda “Hitchcock bile havayı bekliyor” demiştim. Çekim sürecinin de tamamlanmasının ardından filmle ilgili röportajlar ve reklamlarla elinizdeki güç gitmeye başlar. “Niye bunu çektiniz” diye soruların gelmesiyle film artık sizin
elinizden çıkar, size ait olmaktan çıkar" dedi.
dün Mithat Alam Film Merkezi işbirliğiyle bir sinema dersi verdi. Sinema yazarı Esin Küçüktepepınar’ın moderatörlüğündeki etkinlikte Weir sinema macerasının ilk yıllarını, nasıl yönetmen olmaya karar verdiğini anlattı.
Filmleriyle ilgili soruları cevaplayan ve genç sinemacılara deneyimlerini aktaran yönetmen filmlerinde bir mesaj iletme derdinde ya da bir şey öğretme amacı olmadığını vurguladı. Weir ayrıca İstanbul’un sanatla uğraşan herkes için ilham veren bir şehir olduğunu söyledi. Weir; "İki tip yönetmenden söz edebiliriz; biri üslubun öne çıktığı, filmin yönetmenin kendisi haline geldiği, 'auteur' dediğimiz yönetmen. Bir de hikâyeye hizmet eden yönetmenler vardır ki ben kendimi bu gruptan sayıyorum. Profesyonel hikâye anlatıcılarıdırlar bunlar. Yönetmenlerin hikâye yazabilmeleri çok önemli. Ne kadar iyi okursanız o kadar iyi yazarsınız, ne kadar iyi yazarsanız o kadar iyi çekersiniz. Yönetmen yazardır aslında. Sadece uzun uzun yazmayın tabii, gezin dolaşın insanlarla muhabbet edin, sonra yazın" gibi öneriler vererek genç sinemacılara yol göstermeye çalıştı.
Ayrıca Weir, sinemacılıkla ilgili olarak teknik bilgileri ve perde arkasını anlatarak bu işi meslek haline getirmek isteyen kişileri sinemanın zorlukları ve püf noktaları konusunda aydınlattı. Weir, "Film yapma süreci yazarlıkla başlayıp çekim, kurgu, gösterim diye devam ediyor. Çekim aşaması tüm bu sürecin en belirgin halidir ve genelde en büyük engel hep hava durumu olur. Hitchcock’un setinde güneşi beklediklerine şahit olduğumda “Hitchcock bile havayı bekliyor” demiştim. Çekim sürecinin de tamamlanmasının ardından filmle ilgili röportajlar ve reklamlarla elinizdeki güç gitmeye başlar. “Niye bunu çektiniz” diye soruların gelmesiyle film artık sizin
elinizden çıkar, size ait olmaktan çıkar" dedi.
Etiketler: Alfred Hitchcock Altın Lale Uluslararası Yarışma auteur Esin Küçüktepepınar Mithat Alam Film Merkezi Peter Weir sinema panel