85. Akademi Ödülleri, önceki gece “Family Guy”un yaratıcısı Seth MacFarlane’nin sunduğu bir törenle sahiplerini buldu. Önemli bir not: artık teşekkür konuşmaları kısalmalı!NİL KURAL



En İyi Film: “Argo”

* Gecede en büyük başarıyı elde eden isim En İyi Film Oscar’ını “Argo” ile alan Ben Affleck’ti. “Daredevil”daki performansı başta olmak üzere oyunculuğuna uzun yıllar burun kıvrılan Affleck, yönetmenliğiyle övgü toplayan bir isme dönüştü ve üçüncü yönetmenliği “Argo” ile sektörün en büyük onurunu elde etti.

İslam Devrimi sonrası İran’da geçen “Argo”, bir rehine krizini konu alıyor. Kanada konsolosunun evine sığınan altı Amerikalının cesur bir CIA ajanının akıllara durgunluk veren planıyla kurtarılmasına odaklanan filmin İran’daki sahneleri Türkiye’de Az Celtic Films’in yapımıyla çekilmişti. Affleck çok heyecanla yaptığı konuşmasında, “Kanada’ya ve İran’da korkunç şartlarda yaşayan arkadaşlarımıza teşekkür ederim. 1997’de ‘Good Will Hunting’le Oscar alırken bu sahneye çıktığımda ne yaptığını bile bilmeyen bir çocuktum. Buraya tekrar çıkabileceğim hiç aklıma gelmezdi” dedi.

*Day-Lewis tarihe geçti

Gecenin diğer bir önemli anı, Daniel Day-Lewis’in “Lincoln”daki Abraham Lincoln performansıyla üçüncü kez En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar almasıydı. Üç kez bu dalda Oscar alarak tarihe geçen Lewis, ödülünü geçen yıl Margaret Thatcher’ı canlandırdığı “Demir Leydi” ile Oscar kazanan Meryl Streep’ten aldı ve gecenin en eğlenceli kabul konuşmasını yaptı: “Aslında ben Thatcher’ı canlandıracaktım. Streep ise Steven Spielberg’ün Lincoln rolü için ilk seçimiydi. Streep’in Lincoln’ü oynadığı filmi izlemeyi çok isterdim. Spielberg beni Lincoln’ı canlandırmam için ikna etmedi, ben onu filmi müzikal türünde çekmemesi için ikna ettim.” Lewis ödülü için üç kişiye teşekkür etti: Senarist Tony Kushner, Spielberg ve Lincoln’ın gizemli bir şekilde güzel zekası ve ruhuna…
Britanyalı aktör bundan önce 1989’da “Sol Ayağım / My Left Foot”la ve 2007’de “Kan Dökülecek / There Will Be Blood”daki performanslarıyla Oscar kazandı. Metot oyunculuğuna olan bağlılığı, proje seçiminde kılı kırk yarması ve endüstrinin dışında kalmaya çalışmasıyla bilinen Day Lewis, bütün çekim sürecinde karakteri üzerine giyen bir aktör. Mesela “Sol Ayağım”da çekim aralarında engelli karakteri gibi davranmayı sürdüren Lewis’e yemeğini set çalışanları yediriyordu. “Lincoln”de ise ona uyum sağlamak için Spielberg de dahil tüm ekip 19. yüzyıl kıyafetleriyle dolaştı.

* Spielberg’e hayal kırıklığı, Ang Lee’ye müjde!

12 dalda aday olan “Lincoln” belli ki Akademi’nin kalbine son turda giremedi. Geceden sadece Lewis’e gelen ödül ve yapım tasarımıyla dönen film, beklenenin aksine Spielberg’e yeni bir yönetmen Oscar’ı kazandırmadı. Yönetmen dalında ise sürpriz bir isim, Tayvanlı yönetmen Ang Lee ödülü kaptı. “Pi’nin Yaşamı / Life of Pi” ile ödüle uzanan Lee, “Brokeback Dağı”ndaki yönetimiyle de Oscar almıştı. Spiritüel bir film olan “Pi’nin Yaşamı” özellikle dijital efektlerindeki başarıyla kendisinden söz ettirmişti.

* 22 yaşında En İyi Kadın Oyuncu: Jennifer Lawrence

En İyi Kadın Oyuncu dalında ödülü, çok genç, 22 yaşında bir aktris olan Jennifer Lawrence, “Umut Işığım / Silver Linings Playbook”taki kocasını kaybetmiş sorunlu kadın performansıyla kazandı. Lawrence, geçtiğimiz sezon başrolünde bulunduğu “Açlık Oyunları / The Hunger Games”le bir gişe rekortmenini omuzlayabilecek güçte bir isim olduğunu kanıtlamıştı.

2010 tarihli “Gerçeğin Parçaları / Winter’s Bone” adlı bağımsız filmle bir anda sinema dünyasının gözde oyuncularından birine dönüşen Lawrence, önceki gece kazandığı Oscar’dan sonra neslinin en güçlü aktrisi olduğunun işaretlerini verdi.



* En İyi Filmi Michelle Obama sundu

En İyi Filmi sunmak için sahneye çıkan Jack Nicholson, bir sürprizleri olduğunu söyledikten sonra sözü Beyaz Saray’dan ödülü açıklayan first lady Michelle Obama’ya bıraktı. Canlı yayında sinemanın önemi üzerine bir konuşma yapan ve dalda aday olan 9 filmle ilgili övgü dolu cümleler kuran Michelle Obama’nın gecenin en önemli ödülünü sunması izleyicileri ikiye böldü. Bazıları Obama'nın bu jestini sevimli bulurken, bazıları Beyaz Saray’ın sinema ödüllerine katılımını garipsedi.

* Konuşmalardaki teşekkürler

Her yıl olduğu gibi bu yıl da kazananların bütün konuşmaların ağırlık noktası ekiplere, eşlere, çocuklara edilen teşekkürler oluşturuyordu. Bu eğilim, ödülü alanlar ve yakınları için önem teşkil etse de, izleyenlere aynı memnuniyeti verdiği söylenemez. 85. Oscar’larda teşekkürlerden oluşan konuşmalar ard arda sıralanırken, kimsenin suya sabuna dokunmadığı, politik, sosyal konuların En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü alan Anne Hathaway’in “Sefiller” üzerinden fakirlik göndermeli konuşması dışında karşımıza çıkmadığını söylemek mümkün.

* Michael Haneke beklenen ödülü aldı ama...

5 dalda aday olan Michael Haneke filmi "Aşk / Amour", geceden beklendiği gibi En İyi Yabancı Dilde Film Oscar'ı ile döndü. Ancak diğer dallardaki adaylıkları ödüle dönüşmedi. Haneke konuşmasında filmi mümkün kılan başrol oyuncuları Jean-Louis Trintignant ve Emmanuelle Riva'ya teşekkürlerini sundu. Bu arada, törenin espri malzemelerinin başında En İyi Kadın Oyuncu dalında 85 yaşındaki Riva'nın ve 9 yaşındaki Quvenzhané Wallis'in aday olması vardı. Sunucu MacFarlane, sürekli bu durum üzerinden mizah yaptı.

* Akademi'nin Tarantino sevgisi

Akademi Tarantino'ya olan düşkünlüğünü bir kez daha kanıtladı. Yönetmen "Zincirsiz / Django Unchained"le En iyi Orijinal Senaryo dalında ödüle uzandı. Konuşmasında ise "Bu yıl iki senaryo dalında da harika işler vardı. Bu yıl yazarların yılı!" dedi. Tarantino'nun "Soysuzlar Çetesi"nde keşfettiği aktör Christoph Waltz ise bu filmin ardından "Zincirsiz"deki performansıyla da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar aldı. Akademi'nin tercihini Waltz'dan yana kullanması töreninin sürprizlerinden biri olarak görülüyor.