Michel Gondry: “Süper kahramanlar faşist”
19 Şubat 2014 - 09:02 | Fotoğraf: Hüseyin Özdemir!f İstanbul'a Noam Chomsky belgeseli vesilesiyle konuk olan Fransız yönetmen, Türkiye basınına belgeseli ve diğer projelerini anlattı
NİL KURAL
!f İstanbul 13. Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nin konuklarından biri bütün konuşmaları dolup taşan Fransız yönetmen Michel Gondry idi. Video müzik klipleriyle başladığı kariyerinde yaratıcı yönüyle dikkat çeken ve ‘Eternal Sunshine of the Spotless Mind’la (Sil Baştan) uluslararası ün kazanan Gondry, Noam Chomsky belgeseli ‘Is the Man Who Is Tall Happy?: An Animated Conversation with Noam Chomsky’yi sunmak için !f İstanbul’a konuk oldu. Yönetmen dün Fransız Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir toplantıda basının karşısına çıktı.
"Chomsky'i ben anlarsam, izleyici de anlar diye düşündüm"
Gondry, projenin başında ünlü entelektüel ve dil bilimci Chomsky’le işlerin kopma noktasına geldiğini paylaştı: “Onu farklı bir yönüyle ele almaya çalışan naif bir projeydi. ABD’de resmi sansür yok ama gayri resmi sansür var. Her şeyden çok rahat konuşamıyorsunuz. Bir ara projeyi geri çevirmek üzere olduğunu hissettim. Ama sonra tavrı değişti. Benim iyi bir dinleyici olduğumu, ödevimi iyi yaptığımı fark etti; aksanıma alıştı.” Filmde, izleyicinin Chomsky’nin soyut fikirlerini anlayabilmesi için önce kendisinin anlamaya çalıştığını söyledi: “Ben anlarsam, izleyici de anlar diye düşündüm.”
Gondry, toplantıda detaylı bir şekilde bir süredir gerçekleştirdiği ‘Ev Yapımı Film Fabrikası’ (Home Movies Factory) diye çevrilebilecek projesinden bahsetti. 10’u aşkın şehirde gezen projenin, özellikle yaratıcı işlerde çalışmayan kişilerin birlikte çalışarak film çekmesine vesile olduklarını söyleyen Gondry, “Bazı setler hazırlıyoruz. 1 saatte çekip, basit bir kurguyla hazırlayıp izliyorlar,” dedi.
!f İstanbul’un genç bir izleyici kitlesi olduğunun hatırlatılması üzerine Gondry, “Genç nesil, çalışmalarımla çok iyi iletişim kuruyor. Kişisel ve dinamik bir bağ kuruyorlar. İletişim kuramadığım insanlar elitist ve burnu havada tipler. Onlar benim filmlerimi sevmez, ben de onları. Filmlerimi sevmeyenleri sevmediğim düşünülmesin, benim derdim filmlerimle alay edenlerle,” diye konuştu.
Süper kahramanları sevmiyor
Hollywood’da 2011’de süper kahraman filmi olan ‘Yeşil Yaban Arısı’nı (The Green Hornet) yöneten Gondry, süper kahramanları sevmediğini söyledi: “Çocukken de nefret ederdim. Bu filmi çekerken de nefret etmeyi sürdürdüm. Süper kahramanlar faşist teorilerin temellerinden çıkmış gibi. Hepsi Mussolini’ye benziyorlar gibi geliyor ve de aptallar. Teklif geleceğini sanmam ama stüdyo teklif ederse Hollywood’da çalışırım ama bir daha süper kahraman filmi çekmem!”
Etiketler: Nil Kural Michel Gondry !f İstanbul Bağımsız Filmler Noam Chomsky The Green Hornet Eternal Sunshine of the Spotless Mind Is the Man Who is Tall Happy An Animated Conversation with Noam Chomsky