Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Jîn’e alkışlarla dolu gala

Jîn’e alkışlarla dolu gala

Jîn’e alkışlarla dolu gala10 Şubat 2013 - 07:02
Generation’ın açılış gecesinde ilgi odağı Reha Erdem’in yönettiği “Jîn” olduNİL KURAL

63. Berlin Film Festivali’nin önemli organizasyonlarından biri festivalin her geçen yıl büyüyen, yükselen bölümlerinden Generation’ın açılış gecesiydi. Gecenin ilgi odağında ise bölümün açılış filmi, Reha Erdem’in yönettiği “Jîn” vardı.

Önceki gece Haus der Kulturen der Welt’te (Dünya Kültürleri Evi) yapılan galada yaklaşık 1000 kişilik salonda hiç boş yer kalmadı. Filmin öncesinde bölümün organizatörleri çocuklara ve gençlere sinema kültürü kazandırmaya çalışmak için yola çıkan Generation’ın az filmle başladığını ve son 10 yılda gitgide büyüdüğünü vurguladılar. Ardından Reha Erdem, yapımcı Ömer Atay ve başrol oyuncusu Deniz Hasgüler'nin de aralarında olduğu film ekibini salona davet ettiler. “Jîn”, PKK’den firar eden 17 yaşında bir genç kızın, dağlarda ormanda doğayla kurduğu ilişkiyi, yaşadığı çıkışsızlığı doğadaki diğer canlılarla paylaşmasını konu alıyor.

Başrol oyuncusu Deniz Hasgüler
ve Reha Erdem, "Jîn"in Berlin Film
Festivali'ndeki galasına katıldılar.
Erdem’in “Hayat Var”daki ana karakteri gibi sistem içerisinde varolmakta güçlük çeken bir genç kızı anlatan, müzik kullanımı ve ses kurgusunun yanı sıra, hikayesine yaklaşımdaki hassasiyetle öne çıkan, Kırmızı Başlıklı Kız masalından izler taşıyan “Jîn”, Haus der Kulturen der Welt’in salonunu dolduran izleyicileri de çok etkiledi ve kapanış jeneriği başladığı andan itibaren seyirciler filmi uzun uzun alkışladı. Filmin bitmesinin ardından ekibiyle birlikte sahneye çıkan Erdem, filmde gördüğümüz hayvanların şahit mi kurban mı olduğuna dair bir soru üzerine “Hayvanlar hem şahit hem kurban. İnsanların burada süren savaştan çok uzun zamandır canı yanıyor. Ama savaşın bilmediğimiz yönleri de var” diye konuştu. Filmin oyunculuk yükünü seyir süresinin büyük bölümünde tek başına omuzlayan Hasgüler ise çok heyecanlı ve mutlu olduğunu vurguladı. “Jîn”, Generation bölümünün ödülü Kristal Ayı kapsamında değerlendirilecek.

"Promised Land" umduğunu bulamadı

Berlin’de önceki gün yarışma kapsamında gösterilen Gus Van Sant imzalı “Promised Land” ise ABD’de aldığı olumsuz tepkilerden farklı bir yaklaşım bulamadı. Festivale Matt Damon’ı, yıldız bir ismi getirse de, yarışmanın beğenilen filmlerinden biri olamayan “Promised Land”in aynı zamanda yapımcılığını ve senaristliğini üstlenen Damon basın toplantısında doğal gaz çıkarılırken çevreye verilen zarara değinen filmiyle ilgili olarak, “Açıkçası film ABD’de beklediğim ilgi ve alakayı görmedi. Ama bundan daha beter halde filmlerim de oldu ve zamanla paralarını geri kazandılar” dedi. Damon, en büyük korkularından birinin yaptığı her şey harika sanan Hollywood insanlarına dönüşmek olduğunu belirtikten sonra “Ama bu filmi gerçekten çok seviyorum ve kalbimin bir kısmını verdim, o yüzden duyduklarıma inanmakta zorluk çekiyorum” diye konuştu.
Damon’a şöhret kazandıran “Good Will Hunting”de de onunla birlikte çalışan yöneten Van Sant ise Damon’ın filmdeki karakteriyle ilgili olarak “Kahraman ile anti kahramanın harika bir birleşimi” diye konuştu.

Festivalde dün ayrıca “Köprüdekiler”le pek çok ödül kazanan Aslı Özge’nin yönettiği, orta yaşlı bir çifti konu alan filmi “Hayatboyu”, Panorama bölümünde izleyiciyle buluştu.