Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Gezi mizahı Emek'e sıçradı

Gezi mizahı Emek'e sıçradı

Gezi mizahı Emek'e sıçradı10 Haziran 2013 - 09:06
100 yıllık Emek Sineması, geçen haftalarda yerine bir AVM yapılmak üzere, tavan süslerinin sökülmesinin ardından yıkılmıştı. Gezi Parkı direnişine paralel olarak "Emek" de unutulmadıNİL KURAL

“Şimdi evime girsem bile
Biraz sonra çıkabilirim
Madem ki bu esvaplarla ayakkaplar benim
Ve madem ki sokaklar kimsenin değil.”

Dün itibariyle tarihi Serkildoryan Bloğu’nun İstiklal Caddesi’ne bakan cephesinde binanın boyu kadar uzanan dev pankartta Orhan Veli’nin “Baş Ağrısı” adlı şiirinden bu dizeler yer alıyor. Altında 3,5 yıldır karşı çıkılan tarihi Emek Sineması’nı yıkıp yerine AVM yapacak, Serkilyoryan Bloğu’nun da içinde olduğu projeye de ithafta bulunan cümlelerle birlikte: “AVM tipi kent istemiyoruz, tüm AVM’leri boykot ediyoruz, Emek Bizim İstanbul Bizim.”

Yaklaşık 100 yaşındaki tarihi Emek Sineması, Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olmasına rağmen özel inşaat firması Kamer’in on binlerin itiraz ettiği projesi Grand Pera kapsamında yerine bir AVM yapılmak için tavan süslerinin sökülmesinin ardından geçtiğimiz haftalarda yıkıldı. Gezi Parkı direnişinin başlamasının ardından benzer şekilde kamuoyunun ikna olmadığını onlarca yürüyüş ve 4 yıl boyunca süren protestolarla kanıtladığı Emek Sineması’nın geleceği dün bir kez daha sinemacıları, sinema yazarlarını ve halkı sokağa döktü. Emek Bizim grubunun “Ne Topçu Kışlası ne Grand Pera Pasajı! AVM yaptırmıyoruz. Ayrıca, Gezi Parkı direnişindeki yaratıcı slogan ve yazılamaları çok kıskandık! Aynısını, sermayenin bu şehirden çalmaya niyet ettiği Emek Sineması için de istiyoruz” çağrısının ardından oyuncular Güven Kıraç, Zafer Algöz, sinemacılar Özcan Alper, Seren Yüce, Önder Çakar, Sevilay Demirci, Tolga Karaçelik, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) başkanı Tunca Arslan ve pek çok SİYAD üyesinin de aralarında olduğu insanlar dün bir kez daha Emek Sineması’nın önünde toplandı.

Spreylerini alıp gelenler, Emek direnişi sloganlarından “Emek Yerinde Güzel”in yazdığı bir graffitiyi Yeşilçam Sokağı’na boyamaya başladılar. Ayrıca Emek Sineması’nın 40 yıllık müdürü Hikmet Dikmen’e ithafen “Diren Hikmet Abi”, Kamer İnşaat göndermeli “Direnme Kamer” ve “Kamer Sıkma Politikası”, Başbakan’a yazılan sinemalı slogan “Filmin sonunu söyleyelim mi Tayyip”, Yeşilçam Sokak’a yapılan yazılamalar arasındaydı. Herkesin kulaktan kulağa “Pankartı bekleyin” dediği bir saatin ardından Orhan Veli şiirli, büyük tezahüratlarla karşılanan etkileyici dev pankart Serkildoryan’ın cephesine asıldı. Emek Sineması’nı koruma eylemlerinin tanıdık yüzlerinden Defne Halman, bir merdivenin üstüne çıkarak pankartın önünde basın bildirisini okudu.

Bildiride, Emek mücadelesinin ne kadar haklı olduğunun Gezi Parkı direnişinin ardından bir kez daha anlaşıldığı ve Emek Sineması’nın simge değeri vurgulandı: “Bugün sokaklar, meydanlar, parklar bizim. Bundan sonra siyasi iktidarın baskısına ve sermayenin ‘ben yaptım oldu’culuğuna karşı her zamankinden daha da güçlü ve kalabalık olacağız. Emek Sineması, adı ister kışla, ister pasaj, ister müze, ister alışveriş merkezi, yaşam alanlarımızı gasp eden bütün rant projelerine karşı bir simge oldu ve olmaya devam edecek. Buraya AVM yaptırmayacağız.” Basın bildirisinde dile getirilen talepler ise Emek Sineması’nın olduğu yerde tekrar yapılması, sinemaların sermayenin boyundurluğundan kurtarılarak, bugün Gezi Parkı’nda bütün Türkiye’nin şahit olduğu dayanışma ruhuna devredilmesi; ticari çıkarla değil, bağımsız insiyatifle varolacak bir Sinematek haline getirilmesi olarak sıralandı. AVM’leri boykot etme çağrısının ardından “Gün AVM’leri yıkma, bulunduğumuz her yerde daha fazla Emek daha fazla Gezi yaratma günüdür” denildi ve kalabalık “Her yer Emek her yer direniş” sloganlarıyla dağıldı.