Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Altın Portakal’ın ardından

Altın Portakal’ın ardından

Altın Portakal’ın ardından20 Ekim 2014 - 10:10 | Kutluğ Ataman'ın yönettiği 'Kuzu', En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazandı.
51. Antalya Altın Portakal Film Festivali, öncesinde ve sırasında yaşanan kriz ve garipliklerle hatırlanacak
NİL KURAL
 
51. Antalya Altın Portakal Film Festivali, önceki gece dağıtılan ödüllerin ardından sonlandı. Yılmaz Erdoğan başkanlığındaki ulusal jürinin kararları arasında en dikkat çekici olanı yarışmanın yapım değerleri açısından kusursuz filmi ‘Sivas’ın geceden önemli bir ödülle dönmemesiydi. Kaan Müjdeci’nin ilk filmi ‘Sivas’, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde ana yarışmada yapıp buradan Jüri Özel Ödülü ile dönmesinin ardından yarıştığı Antalya’da finansal karşılığı olmayan Jüri Özel Ödülü’nü ‘Oflu Hoca’yı Aramak - O.H.A.’ ile paylaştı. Küçük başrol oyuncusu Doğan İzci, Behlül Dal Ödülü’nü ‘Kuzu’ filminin küçük oyuncularıyla birlikte aldı ve En İyi Kurgu Ödülü’ne de layık görüldü. Oysa yarışmanın bu başarılı filminin ana ödüllerden birine ulaşacağı tahmin ediliyordu.
 
Onur Ünlü.
Gezi belgeseli ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’in belgesel bölümünde yarışma dışı bırakılmasıyla başlayan ve belgesel yarışmasının iptaliyle devam eden sansür tartışmalarının gölgesinde başlayan festivalde jüri, Onur Ünlü’nün yakın dönem Türkiye siyasi tartışmalarına referanslarla dolu imam dedektif polisiyesi ‘İtirazım Var’, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo ve En İyi Yönetmen ödülleri ile değerlendirdi. Onur Ünlü, festivalde belgesel yarışmasının iptali ile sonuçlanan sansür krizinin ardından ulusal yarışma ekiplerinin bir bölümü ile aldıkları sansüre karşı çalışma kararlarını da paylaştı. Bu kararlar arasında sansürle ilgili çalışmalar yapan Siyah Bant’a ve akademik çalışmalara destek ve sansürle ilgili belgesel çekmek de var. Ayrıca Ünlü özerk bir sinema merkeziyle ilgili çalışmalara başlayacaklarını belirtip sinema kanunun değişmesi için de çağrı yaptı.
 
 
Diğer yandan festival direktörü Elif Dağdeviren, “Festivalden önce filmler konuşsun diye sustuk, şimdi festival konuşsun diye susuyoruz,” diyerek sansür tartışmalarına bir açıklık getirmemeyi seçti. Ödül gecesinde dikkat çeken diğer bir ayrıntı Yılmaz Erdoğan’ın jüri başkanlarının önemli ödüllerden birini vermek için sahne alması geleneği bozmasıydı. Bunun nedeninin Yılmaz Erdoğan’ın sansür tartışmaları nedeniyle ön plana çıkmak istememesi olduğu kulislerde konuşuluyor. Ödül vermek için sahne alan Demet Evgar’ın “28 Mayıs 2013 tarihinden itibaren hayatını kaybetmiş ve hayat amacına yeni anlamlar katmış bütün gençlere ve çocuklara selam olsun,” şeklindeki Gezi konuşması büyük alkış aldı.
 
Ömer Faruk Sorak’ın yönettiği ‘Sınav’ filminde de rol alan aksiyon oyuncusu Jean-Claude Van Damme’ın; bu yıl Abbas Kiaorastami, Ellen Burstyn’in de aralarında olduğu saygın isimlere ödül veren festivalde kapanışta özel bir ödül alması eleştirildi. Yönetmen Ertem Göreç’in kucaklayıcı ‘Türkiye sineması’ kavramına itirazını dile getirmesi ve bunu yaparken de küfürlü bir dil kullanması, ödül alan yönetmenlerin bir bölümün Türkiye sineması vurgusu yapmasına neden oldu ve festival takipçilerinin tepkisini çekti.