Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » “Mühim olan Çakır’ın başına bir şey gelmemesi”

“Mühim olan Çakır’ın başına bir şey gelmemesi”

“Mühim olan Çakır’ın başına bir şey gelmemesi”12 Eylül 2014 - 01:09
Venedik'te Jüri Özel Ödülü kazanan "Sivas"ın iki başrolünden biri olan Çakır adlı köpeğin akıbeti belirsiz. Filmin yönetmeni Kaan Müjdeci ile Çakır'ın kaybolma hikayesini ve kendisine açılan davayı konuştuk
GÜLDEN ÖKTEM
 
Herkes onu konuşuyor. Nerede olduğunu merak ediyor.Geçtiğimiz hafta Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'ne değer görülen "Sivas"ın köpeği Çakır'ı. Öte yandan filmin yönetmeni Kaan Müjdeci, Çakır'ı kaçırdığı iddiasıyla gündemde. Filmde başrollerden birinde olan Çakır'ın Şereflikoçhisar’da yaşayan sahibi Erkan Çobanoğlu gazetelere, yönetmenle 'köpeği alıkoymaktan' davalık olduklarını açıkladı. Bunun üzerine Milliyet gazetesine konuşan Müjdeci, film çekildikten sonra Yerköy’den birilerinin  köpeği çiftleştirme için istediklerini, kendisinin de köpeğin yeri belli olsun ve çiftleşsin düşüncesiyle kabul ettiğini ancak sonrasında köpeğin çalındığı söylenerek bir daha kendisine geri getirilmediğini söyledi. "Bu konuyla ilgili bu ilk ve son açıklamam," diyen Kaan Müjdeci Çakır'ın kaybolma sürecini ayrıntılarıyla anlatıp Erkan Çobanoğlu ile uzlaşma yoluna gitmeye hazır olduğunun altını çizdi.
 
En başa gidecek olursak, Çakır filme nasıl dahil oldu?
 
Ben bundan önce "Babalar ve Oğulları" adında kısa bir belgesel yaptım. Bu film için, Türkiye'deki Anadolu dövüş köpekleriyle sahipleri arasındaki ilişkiyi inceledim. Kazanma ve kaybetme duygusunu filan incelerken köpekleri ve köpek sahiplerini tanıdım. Bu belgeseli daha hiç kimse görmedi Türkiye'de. Sonrasında da "Sivas"ı çekmek için bir köpek casting'ine çıktım. Çocukları seven, onlara zarar vermeyen ama aynı zamanda da tip olarak uygun ve belli dövüş stillerine sahip; sosyal ve insanlarla iletişimi iyi olan bir köpek arıyordum. Bunun için Anadolu'da neredeyse bütün köpeklere baktım. Sonra Çakır'ı buldum ve sahibine 10 bin TL'lik bir depozito ödemesi yaptık. Köpeğin başına herhangi bir şey gelir ya da onun mantığına göre "dövüşemeyecek" bir konuma gelirse diye bu ödeme yapıldı.
 
Sözleşmeye mi dayanıyordu bu ödeme?
 
Evet. Dedik ki, hesabınıza bu parayı yatıracağız. Çekimler bittiği zaman, köpeğinizi teslim ettiğimizde ise sizden o parayı geri alacağız. İkimizde de aynı anlaşma metni var.
 
Köpeği teslim aldığında Çakır'ın sağlığının yerinde olmadığını iddia etmiş...
 
Veteriner raporları var elimizde, gayet sağlıklı ve iyi bakılmış bir şekilde sahibine teslim edildi. Biz nasıl kötü davranabiliriz Çakır'a? (Çocuk oyuncu) Doğan'a (İzci) nasıl davranıyorsak Çakır'a da öyle davrandık. Doğan her sabah onu doyuruyordu, ben de her gün Çakır'la vakit geçiriyordum. Benim köpeğim olmuştu artık.
 
Erkan Çobanoğlu ne oldu da size dava açtı? Niye sizin köpeği kaçırdığınızı iddia ediyor?
 
Biz filmin ilk yarısını çektik ve köpeği Erkan Çobanoğlu'na iade ettik. Çekimlerin ilk yarısı bittiği için bir anda karar değiştirdi ve "Ben bu köpeği filmin ikinci yarısı için vermiyorum size," dedi.
 
Sonra?
 
Daha sonra köpeği vermeye ikna oldu. İkinci yarıyı çektik ve sonra set bitti. Adam köpeğini geri istedi. Depozitoyu teslim almadan köpeği vermeyeceğimizi söyledik. O da, bizi gazetelere rezil etmekle tehdit etti. Üzerine 5 bin TL daha verdik, bizimle bir daha iletişime geçmemesini söyledik. "Biz köpek dövüşüne zaten karşıyız" deyip köpeği vermedik.Depozitoyu vermedikleri için yasal olarak köpeği alıkoyma hakkımız var.
 
Kaan Müjdeci, filmin çekimleri sırasında.
 
Köpek sizde mi kaldı?
 
Ben Berlin'e döndüm ama köpeği köydeki bir abimizin çiftliğine emanet ettim. Kısa bir süre sonra Yerköy’den birileri beni aradı ve ellerinde kızgın dişi bir köpek olduğunu, Çakır'ı onunla çiftleşirmek istediğini söyledi. Çiftleştirsinler diye verdik Çakır'ı.
 
Sonra geri getirdiler mi köpeği?
 
Hayır, köpek filan yok ortada. Tasmasını yanlış bağlamışlar da köpek kaçmış. Böyle bahaneler ürettiler. Ama ben bu köpeği çok iyi tanıyorum; karnını doyurduğu yeri asla terk etmez.
 
Sakladılar mı yani köpeği?
 
Üç dört gün aradık. Aklıma gelmedi köpeği bizden kaçırdıkları... Jandarmayı filan aradık.
 
Sonra Erkan Çobanoğlu'nda olduğunu nasıl anladınız?
 
Ben orada köpek dövüştüren, köpekle ilgilenen herkesi tanırım. O tanıdıklarımdan biri beni aradı ve köpeği gördüğünü söyledi. Benim de o arada montajım filan vardı, bir de yaz dönemiydi ve o dönem köpek dövüştürülmeyeceğini biliyordum. Kışın ben gidip alayım bu köpeği diye düşündüm.
 
Gittiniz mi kışın almak için?
 
Gittim, ama sahibi Nuh diyor peygamber demiyor. Köpek yok diyor.
 
Daha fazla para için mi böyle yaptı?
 
Hayır, derdi para değil. Dövüştürmek istiyor köpeğini. Bir de mahkemeye vermiş bu arada bizi. Annemlerin Ankara'daki evine polisler gelmiş. Polisler kapıya hırsızlık suçlamasıyla gelince annemler de korkmuşlar.
 
Ne diye ihbar etmiş sizi?
 
Köpeği alıkoymaktan.
 
İfade verdiniz mi?
 
Gittim anlattım her şeyi. Köpeğin benden alındığını ve saklandığını ve geri getirilmediğini.
 
Peki, bu durumda sizi nasıl suçlayabilir?
 
Yapıyor işte... Sonra, 2 Şubat 2014’te ben bu köpek dövüştürenlerin bir internet sitesi var, orada Çakır'ın dövüş videosunu gördüm.
 
Ve Çakır'ın videosunu mu yüklemiş o siteye?
 
Tabii, Erkan Çobanoğlu da gözüküyor hatta videoda. "Hadi Çakır, hadi Çakır" filan diye bağırıyor.
 
Görüntüleri mahkemeye ilettiniz mi?
 
Avukatımıza ilettik, o gerekli takibi yapıyor.
 
Tahmin etmiyor mu sizin bu siteye üye olabileceğinizi, videoyu görebileceğinizi?
 
Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim zaten ben de. Bir yandan bu görüntülerle mahkemeyi kazanacaksın, ona seviniyorsun; diğer yandan da köpek dövüşüyor ona üzülüyorsun...
 
Filmdeki köpek dövüşü sahnelerinden önce Çakır'a da makyaj yapılıyordu.
 
Venedik'ten ödül aldıktan sonra sizi hiç aradı mı?
 
Hayır, direkt gazeteleri aramış işte; köpeğimi çaldılar filan demiş. Beni arasaydı ona köpeği dövüştürme, geleyim el sıkışalım anlaşalım, ne istiyorsan verelim derdim. Dövüşmesin Çakır, damızlık olarak kullan, ama onu dövüştürme derdim. Arasa beni, galamıza davet ederim. Bana dava açmış, benim mahkemeden ne korkum olabilir. Bir yönetmen olarak bir köpek için hapse gireceksem de gireyim...
 
Şimdi arasa sizi?
 
Affederim. Unuturum her şeyi. Çocuk oyuncu Doğan'ın kaçırılması gibi bir şey bu. Mühim olan bu köpeğin başına bir şey gelmemesi. Köpek dövüşçülerine hayvanseverlerin baktığı kadar agresif bakmıyorum, yaşadıkları coğrafya, kültürleri içinde onları da anlamaya çalışıyorum ama köpek dövüştürülmesine de yüzde yüz karşıyım. Bu köpeğin de dövüştürülmesini istemiyorum. Ben aslında apartmanlarda dev gibi köpeklerin mutluymuş gibi yaşatılmasına da karşıyım.