İHSAN DİNDAR

 

Daha önce Zubin Mehta, Plácido Domingo, Paavo Järvi’nin aralarında bulunduğu isimlerle birlikte çalışan Khatia Buniatishvili ve ECHO Müzik Ödülü sahibi Renaud Capuçon’un konserine İstanbullu müzikseverler yoğun ilgi gösterdi. Son yılların popüler piyanistlerinden Gürcistan doğumlu Khatia Buniatishvili ve Renaud Capuçon, konsere Çek besteci Antonin Dvorak’ın eseriyle başladı.

 

Dvorak’ın ‘Romantik Parçalar Op. 75’ adlı eserini çalan ikili, konsere Norveçli besteci Edvard Grieg’in bestesi ile devam etti. Romantik dönemin en önemli bestecilerinden biri olan Edvard Grieg’in ‘Keman Sonatı No.3 Do Minör’ adlı eseri çalındı. Grieg’in otobiyografik esintiler taşıyan bu eserinin ardından Khatia Buniatishvili ve Renaud Capuçon, müzikseverlere son olarak César Franck’ın ‘Keman ve Piyano için Sonat La Majör’ bestesini çaldılar. Eser, aynı zamanda Belçikalı bestecinin en çok icra edilen çalışmalarından biri olma özelliği taşıyor. Bugüne kadar Berlin Filarmoni, Los Angeles Filarmoni, BBC Senfoni Orkestrası, Orchestre de Paris ve Filarmonica La Scala gibi önemli toplulukların eşliğinde sahneye çıkan Khatia Buniatishvili ve Renaud Capuçon’un performansları uzun bir süre ayakta alkışlandı.