SELAY SARI

 

Onuncu yılında adını değiştiren, müzik ve popüler kültür sitesi Playtuşu ile iş birliğine giderek programından tiyatroyu çıkaran, genel olarak imajını cilalayan eski Garajistanbul, yeni Garaj, önceki akşam sezon açılışını yaptı. Kağıt üzerinde oldukça etkileyici sezon programının ilk konuğu, her şarkısı bir hikâye anlatan, ‘akıllı pop’ adını verebileceğimiz akımın İsveçli temsilcisi söz yazarı ve şarkıcı Jens Lekman’dı.

 

Ancak kağıt üzerinde etkileyici duran programlar, sanatçının performansının önüne mekânlar taş koyunca gerçekte büyük hayal kırıklıkları yaratabiliyor. 17 Şubat’ta çıkan dördüncü albümü ‘Life Will See You Now’ ile dünya çapında eleştirmenlerin beğenisini kazanan, müzik altyapısına elektroniği de katan Lekman ve grubu, konser boyunca ses için uyarılarda bulundu. Sonunda yeni albümden ‘What’s That Perfume That You Wear?’ ve ‘Hotwire the Ferris Wheel’ gibi şarkılarını, eskilerden ‘Black Cab’, ‘Your Arms Around Me’ gibi klasiklerini çalan sanatçı, zaten 1 saat geç başlayan programı “Kusura bakmayın, sahnede sesimizi duyamıyoruz, albümlerinizi imzalarken size istediğinizi şarkıları söyleyebilirim” sözleriyle keserek konserin 40. dakikasında sahneden ayrıldı. İzleyenlerin yoğun alkışı sonucunda bis için sahneye dönen Lekman, imza esnasında şarkı söyleme sözünü de Garaj’ın son ses seviyesinde çaldığı müzik nedeniyle gerçekleştiremedi. Lekman’ın kendi sesini duyamamasına rağmen gösterdiği harika performans, seyircilerin hayal kırıklığını birazcık olsun dindirebildi.

 

Tanıtım bülteninde İstanbul’u ‘Cool Istanbul’dan ‘Coolest Istanbul’a dönüştürmeyi hedefleyen Garaj, bu büyük iddiasını konserlerin öncelikli önem taşıyan ses sistemi konusuna taşımazsa, programın hakkını vereceğini söylememiz mümkün değil.