İstanbul'dan Perlman geçti
30 Mayıs 2013 - 07:05Eğer daha önce canlı ya da internet üzerinden herhangi bir Itzhak Perlman konseri seyredenlerdenseniz, onun 'sahneye çıkması'nın bir mucize olduğunu bilirsinizGÜLDEN ÖKTEM
İstanbul Kongre Merkezi'nin 3 bin kişilik salonu, önceki gece neredeyse tam kapasitesiyle doluydu. Yaklaşık yarım saatlik gecikmeye rağmen sahneye çıkan isim Itzhak Perlman olunca, bir o kadar daha beklemeye değerdi. İstanbul trafiği, girişteki güvenlik kontrolü kuyruğu, salonun ışıklandırma ve havalandırma aksaklıkları... Hiç bir şey negatif görünmüyordu Perlman seyircisine.
Eğer daha önce canlı ya da internet üzerinden herhangi bir Itzhak Perlman konseri seyredenlerdenseniz, onun 'sahneye çıkması'nın bir mucize olduğunu bilirsiniz. Dört yaşında geçirdiği çocuk felcinin ardından koltuk değnekleriyle yürümeyi öğrenen müzisyen, çoğunlukla bu koltuk değneklerini kullansa da dün gece sahneye, elektrikli amigo scooter'ı ile çıktı.
Bir dönem Yehudi Menhuin'e ait olan ve şu anki fiyatının yaklaşık 20 milyon dolar olduğu tahmin edilen kemanını omzuna yerleştirdiğinde tüm salon nefesini tuttu... "14 yıldan bu yana birlikte çalışıyoruz," dediği usta piyanist Rohan de Silva ile birlikte ilk eseri, Beethoven'ın "Sonata for Piano and Violin No.1 D Major, Op. 12 No.1"ini seslendirdiler.
Perlman'la Rohan de Silva'nın birlikteliğini, geçtiğimiz haftaki Seattle konserinde izleyen gazeteci Pippa Kiraly, Seattle Times'a şu sözlerle yazıyordu: "Beethoven'ın eserini seslendirirken Perlman'ın gümüş gibi bir tınısı vardı. Rohan de Silva ise piyano ve keman arasındaki dengeyi kuran isimdi." İstanbul Kongre Merkezi'nin salonundakiler önceki gece Kiraly'nin tarifini deneyimlemiş oldu.
Perlman ve de Silva'nın ortaklığı, sanki birlikte nefes alıp veriyorlarmış hissi yarattı. Müthiş bir senkronizasyon eşliğinde ikili bir sonraki esere, Cesar Franck'in "Sonata for Violin and Piano in A Major"ına geçti.
Franck'in eseriyle piyanoda da, kemanda da güçlü melodilerle salondakileri kendilerine hayran bırakan ikili, limitlerini hiç zorlamadan, sadece müziklerini konuşturdu. Franck'in eserinin ardından kısa bir ara veren Perlman ve de Silva'nın son seslendirdiği eser, Barok besteci Tartini'nin "Devil's Trill" sonatı idi. Fritz Kreisler'ın 1945 yılında aranje ettiği eserde, Perlman'ın kullandığı sakin ton salondakileri adeta büyüledi.
Itzhak Perlman ve Rohan de Silva'nın yaklaşık bir saat süren performansı sona erdiğinde ve ikili kulise döndüğünde, konser salonunu dolduranlar ayağa fırladı; alkış ve ıslık sesleri, "Bravo"lar uzun bir süre dinmedi. Salonun heyecanı karşısında kayıtsız kalmayan Itzhak Perlman ve Rohan de Silva bis yapmak için tekrar sahnedeydi. Wieniawski'den bir bölüm seslendiren ikili, tekrar döndükleri sahnede bu kez "Schindler'in Listesi"ndeki tema müziğini ve ardından Brahms'tan ve diğer bestecilerden bir seçkiyi seslendirdiler.
Perlman, İstanbul'da kendisini dinlemek için gelenlere bir müzik dersi vermekle kalmadı, aynı zamanda büyük bir konser tecrübesi de yaşattı.
Konserde akılda kalan tek şey Itzhak Perlman'ın performansı değildi: Konserin verildiği mekanın bir konser salonu olmamasından kaynaklanan ses düzeninin yetersizliği ve arka sıralarda oturan seyircinin konserin tadına tam varamaması...
İstanbul Kongre Merkezi'nin 3 bin kişilik salonu, önceki gece neredeyse tam kapasitesiyle doluydu. Yaklaşık yarım saatlik gecikmeye rağmen sahneye çıkan isim Itzhak Perlman olunca, bir o kadar daha beklemeye değerdi. İstanbul trafiği, girişteki güvenlik kontrolü kuyruğu, salonun ışıklandırma ve havalandırma aksaklıkları... Hiç bir şey negatif görünmüyordu Perlman seyircisine.
Eğer daha önce canlı ya da internet üzerinden herhangi bir Itzhak Perlman konseri seyredenlerdenseniz, onun 'sahneye çıkması'nın bir mucize olduğunu bilirsiniz. Dört yaşında geçirdiği çocuk felcinin ardından koltuk değnekleriyle yürümeyi öğrenen müzisyen, çoğunlukla bu koltuk değneklerini kullansa da dün gece sahneye, elektrikli amigo scooter'ı ile çıktı.
Bir dönem Yehudi Menhuin'e ait olan ve şu anki fiyatının yaklaşık 20 milyon dolar olduğu tahmin edilen kemanını omzuna yerleştirdiğinde tüm salon nefesini tuttu... "14 yıldan bu yana birlikte çalışıyoruz," dediği usta piyanist Rohan de Silva ile birlikte ilk eseri, Beethoven'ın "Sonata for Piano and Violin No.1 D Major, Op. 12 No.1"ini seslendirdiler.
Perlman'la Rohan de Silva'nın birlikteliğini, geçtiğimiz haftaki Seattle konserinde izleyen gazeteci Pippa Kiraly, Seattle Times'a şu sözlerle yazıyordu: "Beethoven'ın eserini seslendirirken Perlman'ın gümüş gibi bir tınısı vardı. Rohan de Silva ise piyano ve keman arasındaki dengeyi kuran isimdi." İstanbul Kongre Merkezi'nin salonundakiler önceki gece Kiraly'nin tarifini deneyimlemiş oldu.
Perlman ve de Silva'nın ortaklığı, sanki birlikte nefes alıp veriyorlarmış hissi yarattı. Müthiş bir senkronizasyon eşliğinde ikili bir sonraki esere, Cesar Franck'in "Sonata for Violin and Piano in A Major"ına geçti.
Franck'in eseriyle piyanoda da, kemanda da güçlü melodilerle salondakileri kendilerine hayran bırakan ikili, limitlerini hiç zorlamadan, sadece müziklerini konuşturdu. Franck'in eserinin ardından kısa bir ara veren Perlman ve de Silva'nın son seslendirdiği eser, Barok besteci Tartini'nin "Devil's Trill" sonatı idi. Fritz Kreisler'ın 1945 yılında aranje ettiği eserde, Perlman'ın kullandığı sakin ton salondakileri adeta büyüledi.
Itzhak Perlman ve Rohan de Silva'nın yaklaşık bir saat süren performansı sona erdiğinde ve ikili kulise döndüğünde, konser salonunu dolduranlar ayağa fırladı; alkış ve ıslık sesleri, "Bravo"lar uzun bir süre dinmedi. Salonun heyecanı karşısında kayıtsız kalmayan Itzhak Perlman ve Rohan de Silva bis yapmak için tekrar sahnedeydi. Wieniawski'den bir bölüm seslendiren ikili, tekrar döndükleri sahnede bu kez "Schindler'in Listesi"ndeki tema müziğini ve ardından Brahms'tan ve diğer bestecilerden bir seçkiyi seslendirdiler.
Perlman, İstanbul'da kendisini dinlemek için gelenlere bir müzik dersi vermekle kalmadı, aynı zamanda büyük bir konser tecrübesi de yaşattı.
Konserde akılda kalan tek şey Itzhak Perlman'ın performansı değildi: Konserin verildiği mekanın bir konser salonu olmamasından kaynaklanan ses düzeninin yetersizliği ve arka sıralarda oturan seyircinin konserin tadına tam varamaması...
Etiketler: Beethoven Brahms Franck Itzhak Perlman keman konser Rohan de Silva Stradivarius virtüöz Yapı Kredi