"Destek olmadan keşfedilmek çok zor"
25 Ağustos 2017 - 03:08Türkiye Ulusal Gençlik Filarmoni Orkestrası'ndan yetişen, bugün Deutches Symphonie-Orchesters Berlin'in başkemancılarından biri olan genç keman sanatçısı Hande Küden, TUGFO ile bu sefer solist olarak sahneye çıkıyor
SELAY SARI
Hande Küden, son yıllarda klasik müzik camiasında adını sıkça duyduğumuz isimlerden. 1992 doğumlu keman sanatçısı, 9 yaşında Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda Daniya Kaynova'nın öğrencisi oldu ve o zamandan beri hiç durmadan çalıştı, ustalık sınıflarına katıldı, Türkiye Ulusal Gençlik Filarmoni Orkestrası'nda (TUGFO) görev aldı ve şu anda yolculuğunu sınavla girerek tek Türk üyesi olduğu Deutsches Symphonie-Orchesters Berlin'de (Berlin Alman Senfoni Orkestrası) sürdürüyor. Dünyanın en prestijli orkestralarından Berlin Filarmoni Orkestrası'nda da çalışma imkanı bulan Küden, Cem Mansur yönetimindeki TUGFO'nun Avrupa turnesi öncesi vereceği son konserde 25 Ağustos Cuma günü Zorlu PSM Ana Tiyatro'da solist olarak sahne alacak. Çaykovski'nin Re Majör Keman Konçertosu'nun, Richard Strauss'un 'Don Juan' senfonik şiirinin, Ali Ekber Çiçek'in 'Haydar Haydar'ının Özkan Manav tarafından düzenlenen orkestra versiyonunun ve Aleksandr Borodin'in 'Orta Asya Steplerinde' müzikal tablosunun seslendirileceği konser öncesi Küden ile konuştuk.
Geçen sene Deutsches Symphonie-Orchesters Berlin'in başkemancılarından oldunuz. Orkestraya katılma ve bu pozisyona gelme süreciniz nasıl gerçekleşti?
Tüm orkestranın dinlediği seçmelerde, orkestranın 4’te 3’ünden fazlasının oyunu alarak başkemancılardan biri oldum. Sonrasında 18 aylık bir deneme süresi başladı. Kasım ayında sonuç belli olacak; çok heyecanlıyım. Orkestradan aldığım güzel yorumlar sayesinde sürecin olumlu bir şekilde sonuçlanacağınıve pozitif bir sonuç geleceğini düşünüyorum.
Berlin Filarmoni'yle karşılaştırdığınızda DSO'nun öne çıkan tarafları neler?
İki orkestradan da çok fazla şey öğrendim. Bu nedenle bu iki yüksek seviyedeki orkestrayı karşılaştırmanın benim için çok zor olduğunu söyleyebilirim.
Bu yıl itibariyle DSO'nun sürekli şefliğini üstlenecek Robin Ticciati genç yaşta önemli görevlerde bulunmuş bir isim. Genç şefler tarafından yönetilmek konusunda düşünceleriniz nedir?
Genç şeflerin de genç müzisyenler gibi desteklenmeye ihtiyacı var. Yüksek potansiyele sahip müzisyenlere yapılan yatırımlarla çok büyük başarılar elde edileceğine inanıyorum. Uzun yıllar Simon Rattle tarafından desteklenen Ticciati’nin başarısının da bunun bir örneği olduğunu söyleyebilirim. Ticciati’nin DSO ile çok güzel bir işbirliği içinde olduğunu gördüm.
İçinden yetiştiğiniz TUGFO'nun solisti olarak sahne almak nasıl bir duygu?
Yıllar sonra yeniden Cem Mansur şefliğinde Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası (TUGFO) ile sahne alacağım için çok mutluyum. Türkiye’nin dört bir tarafından konservatuvar öğrencilerinden seçilen genç müzisyenlerle birlikte sahne almak ve onların bu başarılarını görmek gurur verici. TUGFO, sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da önemli festivallerde her sene büyük ilgi ve beğeni topluyor. Tabii bu başarıda orkestranın kurulmasını sağlayan ve 9 yıldır ana destekçisi olan Sabancı Vakfı’nın payı yadsınamaz. Destek olmadan bu gençlerin yeteneklerinin keşfedilmesinin ve ülke sınırları dışına çıkmasının çok zor olduğunu biliyoruz.Bu nedenle hem şahsım hem de bugüne kadar orkestrada yer alan tüm genç müzisyenler adına Sabancı Vakfı’na teşekkür ediyorum. Konserlerimizin çok güzel geçeceğine inanıyorum.
Başarınıza katkısı olan kişiler, kurumlar ve çalışma metodları nelerdir?
İlk hocam Daniya Kaynova, kemana başladığımdan beri en büyük destekçim ve en ilgili öğretmenim oldu. Onun emekleri sayesinde bugünkü başarıma ulaştığıma inanıyorum. İçinde yetiştiğim TUGFO’nun, Cem Mansur’un ve orkestranın destekçisi Sabancı Vakfı’nın da kendimi keşfetmemde ve bugünkü başarılarımı elde etmede önemli bir paya sahip olduğunu söyleyebilirim.
Solo ya da orkestral olarak albüm hazırlığınız var mı?
Şu an böyle bir planım yok ama ilerleyen dönemlerde inandığım iş ya da proje olduğundan neden olmasın.