Ünlü yazar Virginia Woolf'un 90 yıllık yayımlanmamış gazete ekleri ortaya çıktıBirleşik Krallık Milli Kütüphanesi Virginia Woolf'un 90 yıllık yayımlanmamış çalışmalarını "The Charleston Bulletin Supplements" adı ile Haziran ayında medyayla paylaşacak.

Yazarın, kız kardeşi Vanessa Bell'in çocukları olan Quentin ve Julian Bell'in kurdukların aile gazetesiyle ilgili yazdıklarını içeren kitap, 1923 ile 1927 yılları arasında gazete için yapılan eklerden oluşuyor. Eklerde, Bell kardeşlerin babası Clive Bell'in de aralarında yer aldığı aile fertleriyle, ev hizmetlileri ve aşçılarla, Woolf'un da içinde yer aldığı, dönemin muazzam etkiye sahip entelektüeller birliği Bloomsbery Grubu'yla dalga geçiliyor.

"Mrs. Dalloway" ve "Deniz Feneri" gibi en ilgi çeken romanlarını gazeteye ekler çizdiği dönemde yazar Woolf'un yeğeni ve yazdığı eklerin illüstrasyonunu yapmış olan Quentin Bell, "Bir gazete çıkarırken yakınımızda böyle bir yazar olması ve ondan yararlanmamak aptalca görünmüştü" dedi. Woolf'un yaptığı ekleri ya yazarak ya da söyleyerek gönderdiğini belirten Bell, 1923 yılında kurdukları gazetede o sıralar bir yeniyetme olarak Woolf'u gazetesinde yazmaya ikna etmek için oldukça uğraştığını belirtti. Günümüzde ünlü bir sanat tarihçisi ve Woolf’un biyograficisi olan Quentin Bell, yazarın eklerini resimliyordu.

"Dalga geçilmeyen kimse kalmamış"

Dökümanları 2003 yılından beri elinde bulunduran Birleşik Krallık Milli Kütüphanesi'nin sözcüsü, "20. yüzyılın en iyi yazarlarından biri olan Woolf'un mizahi ve eğlenceli yönü bu yeni basım ile gündeme geliyor" dedi. Birleşik Krallık Milli Kütüphanesi modern el yazmaları küratörü Helen Melody, "Kötü niyetli olmamakla birlikte dalga geçmedikleri kimse kalmamış. Woolf sadece bunu yapmaktan ve yeğenleriyle vakit geçirmekten hoşlanıyordu" dedi.

Kitapta yer alan skeçlerden birinde Woolf, eniştesi Clive Bell’le dalga geçiyor, “Öyle anlaşılıyor ki, Clive Bell Beyimiz, Sanat ve Edebiyat dünyasındaki bugünkü saygınlığını binicilik bilimindeki yeteneğine borçlu ve de, edebi gayretkeşliğine ve dilimizin klasiklerine karşı yanda görüldüğü üzere sahip olduğu aşinalığın ölçülebilir yerçekiminden neredeyse hiç nasiplendirmediği, yanda görüldüğü cinsten kurnazca üstünlüğüne.”