Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Türkiye ile dertleşen sergi

Türkiye ile dertleşen sergi

Türkiye ile dertleşen sergi13 Şubat 2022 - 12:02
Odunpazarı Modern Müze’nin yeni sergisi “Maziye Bakma, Mevzu Derin” kadın meselesinden, toplumsal normların bireye dayattığı “şiddet ve çözümsüzlüğe” temas ederek bugüne dair meseleleri sorguluyor.

Seray Şahinler 

 

İki sene gibi kısa bir sürede hem kendi hikâyesini yazdı hem sanata yeni bir soluk getirdi Odunpazarı Modern Müze… Erol Tabanca’nın hem kendi memleketine hem Türkiye’ye armağanı olan Eskişehir’deki müze gücünü yenilikçi yaklaşımından ve Tabanca’nın eşsiz koleksiyonundan alıyor.

OMM’un yeni sergisi “Maziye Bakma, Mevzu Derin” ismini kamyon arkası yazısından alarak Türkiye’nin bütününe bakan bir sergi. Küratöryal ekip tarafından hazırlanan sergi birey ve toplum arasındaki ilişkiye, üzerimize dolaylı ya da doğrudan atfedilen rollere, toplumsal normlara temas eden işleri buluşturuyor. Aynı zamanda son yıllarda üzerinde en çok durduğumuz, düşündüğümüz, tartıştığımız “öteki” meselesine… Sergideki işlerin büyük bölümü Erol Tabanca ve kızı İdil Tabanca’nın koleksiyonundan...

 

Kader diyemezsin

 

Sergi, “maziye bakma” derken bugün çemberin içinde kalan ve çemberi iyice daraltan meseleleri maziye bakarak daha iyi anlamanın mümkün olabileceği üzerine bir okuma sunuyor izleyiciye. Kadın, göç, kimlik, bellek ve nostaljiye atıf yapan işler serginin temelini oluşturuyor denebilir. Hatta sergi başlı başına bu kavramları eksenine alarak bireysel hikâyelerden toplumsal sorgulamalara kapı aralıyor.

Kadın meselesi sergide ağır basan temalardan… CANAN, ”Nazar Değdi Dünyama” derken, kamusal mekân için tasarladığı poster serisiyle ev içi şiddet ve istismar konularına dikkat çekiyor. Eşinin yüzüne nitrik asit attığı şarkıcı Bergen imgesinden yola çıkan CANAN, ismini Müslüm Gürses şarkısından alan eseriyle popüler kültür üzerinden toplumsal yapıya işlemiş cinayet kalıplarına bir eleştiri sunmuş. Nilbar Güreş’in TrabZONE serisine ait “Yol Ayrımı”nda farklı yönleri gösteren bir yol tabelasının altında duran ve aynı eşarbı paylaştıkları için birbirlerine bağlı olan kadınların yazgılarını iç içe geçiriyor.

İhsan Oturmak’ın 2020 tarihli isimsiz çalışması ise gündelik görünenin politik boyutlarıyla ilgileniyor. Stop etmiş bir arabanın arkasındaki figürleri resmeden sanatçı, ihtiyaç ve yardımlaşma hâlini simgeleştiriyor. El birliğiyle araba itme eylemi birlik ve beraberlik duygularını harekete geçirirken kentteki güvensizlik algısını, bireysel ve kamusal mücadele üzerinden okuyor. “Maziye Bakma, Mevzu Derin”, Türkiye’nin dertlerine ortak olan bir sergi. Didaktik anlatıdan uzak fakat meseleleri en vurucu yerinden anlatmayı tercih eden işleri üç katta buluşturan ve izleyiciyi yaşananlarla yüzleştiren bir proje. Toplumsal meselesinin yanı sıra Tabanca ailesinin koleksiyonunu görünür kılması ve baba-kızın “koleksiyon” kavramına yaklaşımını yansıtması açısından da önemli… Nur Koçak, Kezban Arca Batıbeki, Sinan Tuncay, Şükran Moral, Halil Altındere, Hasan Özgür Top, Nancy Atakan'ın aralarında olduğu 31 sanatçının 41 eserini bir araya getiren sergi 31 Mayıs’a kadar ziyarete açık. 

 

Kültürel mimariye başarılı bir örnek

 

Dünyaca ünlü Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’in (KKAA) imzasını taşıyan müze binası son yıllarda tartışılan kültürel mimari için önemli ve başarılı bir örnekti. Müze binası son olarak geçtiğimiz hafta sanat dünyasının önemli ve prestijli yayınlarından ARTnews tarafından ‘Son 100 Yılın En İyi 25 Müze Binası’ arasında gösterildi. Listede Fransa’dan Centre Pompidou ve Louvre, İspanya’dan Guggenheim Bilbao, İtalya’dan MAXXI gibi dünyanın önde gelen müzeler de yer aldı. OMM daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü, Avrupa Müzecilik Ödülleri ve İngiltere’de düzenlenen Museum and Heritage Awards dahil olmak üzere ulusal ve uluslararası pek çok ödüle layık görülmüştü.