Seray Şahinler

Afgan Film Örgütü’nün ilk kadın başkanı, “Hava, Meryem, Ayşe”, “Parlik”, “ Direksiyonun Arkasındaki Afgan Kadınları” filmleriyle adını duyuran, dünya festivallerinde 20 ödüle değer görülen yönetmen Sahraa Karimi önceki gün sosyal medyadan paylaştığı “Bizi öldürmeye geliyorlar” videosuyla Kabil’de yaşanan korku dolu anları aktarmıştı. “Taliban Kabil’i kuşattı. Bunun yaşandığına hâlâ inanamıyorum, bunu kimi yaptı. Lütfen bizim için dua edin. Bu büyük dünyanın insanları, lütfen sessiz kalmayın. Bizi öldürmeye geliyorlar” sözleriyle yardım çağrısı yapan 38 yaşındaki yönetmene Türkiye’den destek geldi.

Yayının akabinde devreye giren elçilikler ve uluslararası kuruluşlar ünlü yönetmeni Kabil’den kurtarmayı başardı. 11 kişiyle birlikte Afganistan’dan çıkarıldığını duyurarak “Sağ ve güvendeyim” diyen Karimi, Türk hükümeti ve Türk Büyükelçiliği’ne, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’na ve Slovak Film ve TV Akademisi’ne teşekkür etti. Karimi “Hep birlikte Kabil’den çıkmama yardımcı oldular ve diğer 11 insanı daha kurtardılar” dedi.

Karimi’nin kurtarılması için önce Uluslararası Suç ve Ceza Film Festival ekibi harekete geçti. Festival Direktörü Prof. Dr. Bengi Semerci ve Festival Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer’in Dışişleri Bakanlığı’yla yaptığı görüşmeyle süreç başladı. 2019’da festivalin jüri üyeliğinde bulunan Karimi, ekibiyle birlikte Kabil’den ayrıldı.

Mücadelesi sürecek

Festivalin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada Festivalimizin jüri üyesi ve destekçisi yönetmen Sahraa Karimi ve çalışma arkadaşının ailesiyle Afganistan’dan güvenlikli bir ortama ulaşması için verdiği destekler dolayısıyla T.C Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve Büyükelçilik mensuplarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadelerine yer verildi.

Sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan ise birçok projede birlikte yer aldığı Karimi’yle işgalin ilk gününden itibaren görüşmelerde bulundu. Afganistan’da kalmaya karar veren yönetmen hızla ilerleyen işgal karşısında sürekli can güvenliğinin tehlikede olduğunu aktardı. Taşçiyan, Karimi’nin paylaştıklarını şu sözlerle anlattı: “Sahraa cumartesiye kadar ‘İşimin başındayım, bir yere gitmiyorum, direniyorum’ diyordu. Biz de film dünyasından insanların tepki vermesini sağlamayı planlıyorduk. O sırada mektubu yazdı. ‘Mektubun çok iyi ama adın ve soyadınla yayımlanmasına emin misin’ diye sordum. ‘Tabii çünkü böylesi etkili olacak’ dedi. Biz de açıklamayı FIPRESCI başta olmak üzere birçok yere koyduk. Mektubu yazan kadar zaten her şey oldu bitti. Sahraa 30 Temmuz’da İstanbul’daydı. Daha o günlerde ‘Bütün Afgan sinemacılar ülkeyi terk etti, film yaptıracak kimse yok’ demişti. Sonra döndü. Şu an güvende.”

Prof. Dr. Bengi Semerci ise “Sahraa çok özel bir insan. Bizim geçmiş yıllarda festival jüriliğimizde de bulunmuştu. Kendisi an be an yaşananları zaten aktardı. En başından beri direndi. Mümkün olduğunda kız çocuklarını kurtarmak için çabaladı. Biz kendisine oradan çıkmak mücadeleyi bırakmak değil dedik. Bazen yaşamak da direnmektir. Mücadelesini sürdürecektir. Biz de bakanlığa çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Angelina Jolie’den destek gelmişti

Afganistan’da sinema ve film yapımında doktorası olan ilk ve tek kadın olan Karimi, “Havva, Meryem, Ayşe” filmiyle Cannes Film Festivali’nin “Ufuklar” bölümünde yarışmıştı. Afgan Film’in başına atanan Karimi’ye, Oscar’lı oyuncu Angelina Jolie bir destek yazısı yazmış ve “Bayan Karimi’yi tarihi atamasından dolayı tebrik ediyorum. Umarım bu, Afgan kültürünün ve Afgan hikâyelerinin dünyayla paylaşılmasında yeni bir sayfanın başlangıcı olur” demişti.