Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Sınırların olmadığı bir evren

Sınırların olmadığı bir evren

Sınırların olmadığı bir evren04 Mayıs 2022 - 09:05
Anna Laudel, Serkan Küçüközcü’nün “Sınır-sız Devinim” ve Belkıs Balpınar’ın “Mikro-Makro” isimli kişisel sergilerine ev sahipliği yapıyor.

Melisa Vardal 

 

Kullandığı çarpıcı renklerle dikkat çeken Küçüközcü sınırlarını zorlamaya, geleneksel kilim dokuma tekniğini güncel sanatla buluşturan Balpınar ise evreni anlamaya çağırıyor. Farklı bir boyutun kapılarını aralayan her iki sergi de 10 Haziran’a kadar görülebilir. 

 

“Sınır-sız”lığın kapıları

 

Küçüközcü’nün “Sınır-sız Devinim” sergisi başka bir hayatın mümkün kılabileceğini anlatıyor. Eserlerinde savaş karşıtı tutumu ve umut dolu bakışını günümüz dünyasında yaşananlara yaptığı eleştiriyle bir araya getiren Küçüközcü zaman ve mekân kavramlarını altüst ederek alternatif bir dünya yaratıyor. 

Gerçek hayatta göklerden bombalar yağdıran savaş uçakları Küçüközcü’nün tablolarında başka bir gerçeklikte umudun dağıtıcısı oluyor. Onun tablolarında uçaklar oyuncak, kurabiye ve şeker taşıyor, robotlar çimlerde dinleniyor hatta kurbağa Kermit de karın ortasında tembellik yapıyor. Zihnin sınırlarını zorlayarak sınırsız işler ortaya koyan sanatçı nesneleri olmasını istediği formlara sokarak barışın ve umudun sesini yükseltiyor. Yaptığı eserlerle zamanı dondurduğunu söyleyen sanatçı tablolarını bugünden geleceğe bırakılan ölümsüzleştirilmiş bir an olarak görüyor. Zamandan zaman çaldığını ifade eden sanatçı gelecekte olmasını umduğu güzel günlere tablolarıyla bir not düşüyor aslında… 

Anadolu kilimini sanatla buluşturan Belkıs Balpınar’ın “Mikro-Makro” sergisi de galerinin giriş katında yer alıyor. Geleneksel kilim dokusunu kullanan Balpınar, 1986’dan bu yana ürettiği işlerle “art kilim” adlı sanat dalının öncüsü. Anadolu kültürünün bir parçası olan kilim dokuma yöntemini çağdaş sanatla buluşturan sanatçı eserlerinde evrendeki farklı uzamsal düzlemlerden ve mikrokozmostan esinleniyor. Eserlerinde dairesel formlar kullanarak mikro ve makro evrendeki devinimi yansıtan sanatçı kullandığı “dokumama” tekniğiyle de dikkat çekiyor. Kilim desenlerinde devamlı tekrarlayan motifleri kırmak için ortaya çıkardığı bu teknik eserlerin derinlik algısını güçlendiriyor. Astronomik öğeleri sanatıyla buluşturan Balpınar, Albert Einstein’ın insanın henüz algılayamadığı dördüncü boyutu, zaman ve hız olarak bir uzam üzerinde göstermesinin kendisini ve işlerini etkilediğini belirtiyor. Evrendeki karmaşayı işlerine sade ve başarılı şekilde işleyen sanatçı dünyaya farklı bir gözle bakmaya çağırıyor.