Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Shakespeare'in müfredattan çıkarılması doğru mu?

Shakespeare'in müfredattan çıkarılması doğru mu?

Shakespeare'in müfredattan  çıkarılması doğru mu?18 Şubat 2021 - 08:02
Amerika'daki İngilizce öğretmenleri, ırkçılık ve cinsiyetçilik içerdiği gerekçesiyle İngiliz oyun yazarı William Shakespeare'in kitaplarının müfredattan kaldırılmasını istiyor.
 
Gizem Çetimen
 
 
The Washington Times'tan James Varney'in bu hafta başında yayımlanan haberine göre Amerika'daki İngilizce öğretmenleri, İngiliz oyun yazarı William Shakespeare'in kitaplarının mürfedattan kaldırılmasını istediklerini belirtti. Batı edebiyatının temel unsurlarının tekrar gözden geçirilmesini isteyen #DisruptTexts adlı grubu kuran öğretmenler, bunun sebebini ise yazarın kitaplarının ırkçılık ve cinsiyetçilik içermesi olarak gösterdi. Öğretmenler, gazeteye yaptıkları açıklamada Shakespeare'i bir edebiyat ikonu olmaktan çok emperyal baskının bir aracı olarak gördüklerini ifade etti. Yanı sıra bu durumun beyazların üstünlüğüyle ve sömürgeleştirmeyle ilgisi olduğunu da belirtti. Biz de bir kitabın, özellikle de Shakespeare gibi bir isminn yazdığı bir kitabın mürfedattan kaldırılmasının doğru olup olmadığını edebiyat eleştirmenlerine ve akademisyenlere sorduk.
 
 
* Jale Parla (Edebiyat Eleştirmeni / Akademisyen): 'Müfredattan kaldırılması  yanlış olur'
 
Shakespeare'in eserlerinde cinsiyetçilik olduğu doğrudur. Ama cinsiyetçiliğin tersine okunabilecek yapıtları da vardır. Irkçılık da vardır. Ama ırkçılığın tersine de okunabilecek yapıtları da vardır. Örneğin "Hırçın Kız" cinsiyetçiliğin tersine, "Venedik Taciri" ise ırkçılığın tersine okunabilir. Dolayısıyla bu sebepten hele de Shakespeare gibi yazarın mürfedattan kaldırılması son derecede yanlış. Bunlar tartışmaya açılır. Böylece çocuklar hem muazzam sanat eserlerinden yoksun bırakılmamış olur hem de bu meseleleri tartışabilecekleri daha iyi bir ortam oluşturulur. Büyük bir sanatçıda bile bunlar bulunuyorsa "Ne demektir, ne anlama gelebilir?" gibi sorular üzerine tartışabilirler. Bu yüzden okutmamanın son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Hayvanlar aleyhine de çok fazla pasaj var. Bütün kötülükler hayvan imgeleriyle verilir. Hayvan hakları çok önemli olduğuna göre daha da önem kazanacağına göre bunları da çıkarırlarsa Shakespeare'den, o zaman hiç Shakespeare okutmayacaklar demektir. Bir satırını bile okutamazlar.
 
 
* Kenan Kocatürk (Yayıncılar Birliği Başkanı): 'Bu eserler, eğitimde kullanılsın diye yazılmadı'
 
Shakespeare'in bütün dünya kültür mirasının içerisinde önemli bir yeri vardır. Dünyaya mâl olmuş, dünyanın kültür mirası içerisinde olan eserlerle ilgili böyle söylemler olmuştur hep. Düşünsenize Shakespeare kaç yıldır dünyada var? Eğer önemli bir eser olmasaydı buraya kadar taşınabilir miydi? Yasaklarla, mürfedat dışı bırakmakla edebiyat eserlerinin okunmasını engelleyecek hiçbir şeyi doğru bulmuyorum. Bu eserler, eğitimde kullanılsın diye yazılmış eserler değildir. Sonuç olarak önemli kültürel mirasın içinde var olan eserler eleştirilebilir. Ama bunun kararını okur vermelidir. Pek çok eser yasaklanmasına, mürfedat dışı bırakılmasına rağmen okunmadı mı? Bizim ülkemizde Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali yasaklanmadı mı? Yasakşanmasına rağmen okunmadı mı? Yıllar sonra okundu ve önemi anlaşıldı. Yani bu yasaklarla bir yere varılamayacağını bütün dünyaya öğrendi.
 
 
* Dr.Öğr.Üyesi Hatice Karaman (Akademisyen): "Eserlerinin izleri tüm çağlarda süren bir ozan"
 
Çağdaşı Ben Jonson’ın da söylediği gibi Shakespeare bir döneme değil, tüm zamanlara aittir. Shakespeare, insana dair türlü olanağı, olasılığı, sınır durumları en yalın haliyle ortaya koyan eserleriyle yalnızca İngiliz Edebiyatı’nın değil, Batı edebiyat ve kültürünün bir parçasıdır. Shakespeare’in resmettiği durumlar insanlığın etik, politik ve psikolojik açmazları bakımından şimdi de geçerli, izleyicinin/okurun zihninde oluşturduğu sorular bakımından değerlidir. Bu nedenle bugün hâlâ dünyanın her yerinde incelenmekte, yeniden yazılmakta, sahneye ve beyaz perdeye aktarılmaktadır. Shakespeare yalnızca Elizabeth ve Rönesans döneminden, ameliyatla alıp çıkarılacak ayrı başına bir kütle değil, eserlerinin izlerini tüm çağlarda sürebildiğimiz bir ozandır. Bu tür tartışmalar “Artık Shakespeare okumayalım” ekseninde yapılmamalı. Her şeyden önce bu sansürün bir biçimidir. Bugünden geriye bir bakış ile yazarları yargılamaya ve yasaklamaya başlarsak okuyacak pek bir şey kalmaz. Günümüz koşullarında Shakespeare bize ne söyleyebilir diye düşünmeliyiz. Edebiyat eleştirmenleri tam olarak bunu yapmaya çalışır. İçinde bulunduğumuz küresel salgın döneminde örneğin; hemen dönüp tarihte benzer deneyimleri olan toplumlarda şairlerin, yazarların ne dediğine baktık. Karşılaştığımız her açmazda olduğu gibi... Geçmişten öğrenmenin bir yolu edebiyat eserlerinden geçer. Her eser eleştirinin her türüne açıktır.