Şefkat bekleyen kadınlar bu sergide
26 Eylül 2023 - 03:09Ramize Erer’in çeşitli zamanlarda yapılmış 100’e yakın portresini ilk kez bir araya getiren retrospektif nitelikteki sergisi “Ve Bir Gülüm Ben!” Ankara Galeri Nev’de sürüyor.
İsmini Emily Dickinson’ın bir mısrasından alan sergi 20. yüzyıl Avrupa ressamlarının dünya müzelerinde yer alan başyapıtları andıran portreler, en çok gözleri ya da bakışları ile öne çıkıyor. Serginin ismi konusunda aldığı ilhamı sorduğumuz Erer “Emily Dickinson şiirleri ve hayatı ile beni etkileyen sevdiğim bir şair. Bir iki portresini de resmetmiştim daha önce. Sevgili Deniz Artun ile sergi ismi hakkında yazışırken, tıkandığımız bir anda, haydi şairlere bakalım dedik. Aklıma ilk gelen onun şiirleri oldu. Hemen bir mısrasını gönderdim fakat biraz karanlık bulduk. Sonra Deniz’den “Ve Bir Gülüm Ben!” geldi. Çarpıldım. İkimiz de çok sevdik. Resimlerin diline çok uymuştu. Mecazi anlamının dışında sergideki resimlerde kullandığım renkleri, gül kırmızılarını, portrelerin yanaklarındaki gül pembelerini, gül resmini şaşırarak fark ettik.” diyor.
Karikatürleriyle bilinen Ramize Erer’in sergisindeki çalışmalar karikatürlerindeki karakterleriyle bütünüyle çelişiyor. Duvarda asılı duran kadınlar ve kız çocukları olanca kırılganlıkları ile izleyicinin yalnızca bakışını değil aynı zamanda şefkatini bekliyor. Erer çalışmalarındaki farkı şöyle anlatıyor: “Karikatürlerim dışa dönük, sosyal ve siyasi bir mesaj içeriyor. Doğasında hiciv var. Resimlerimi ise daha çok kendimle ilişkilendiriyorum, daha içe dönük bir ifade biçimi benim için. Karikatür serüvenimde, hayatımın uzun bir döneminde günlük gazeteye çizerken de ‘kadınların arzularından’ bahsetmek devrimci, ilerici bir tavırdı. Burada bir yol açtığım söylenebilir. Nitekim Fransa’dan Cesaret Ödülü, Avusturya’dan Sokol ödüllerini aldım.
Resim serüvenimde ise plastik bir meydan okuma önceliğimdi. Bu dili oluştururken ise plastik olarak ekspresyona yaslanmadan ‘kırılganlık’ gibi güçlü duyguları (daha çok kadınlara zayıflık olarak atfedilen) yansıtmakla ilgilendim. Genç insan portreleri, kadın, ergen bedenleri ve bazen onları çevreleyen atmosferdeki kırılganlık. Bizi güçlü yapan zayıf, kırılgan yanlarımızdır aynı zamanda. İnsanın bu hali benim için her zaman çarpıcı olmuştur.”
Ramize Erer izleyicilerin salondan ayrılırken hissetmelerini dilediği duyguları tarif ederken ise önce kendi izleme biçimiyle söze başlıyor: “İyi bir resim izleyicisiyim. Yurt dışına gittiğimde ilk işim müzeleri ziyaret etmek, sevdiğim galerilerdeki sergileri gezmek olur. İşte bu müzelerin, sergi salonlarının duvarlarında, sessizliğin içinde asılı duran bazı resimler beni büyüler. Önlerinde çakılı kalır, nefesim kesilir. Yaratma zevki ve heyecanı ile dolmuş olarak çıkarım oradan. Benim resimlerimi sevmelerini, hatta aşık olmalarını isterim izleyenlerden. Ve bana olduğu gibi, yaratma zevki ile sergi salonundan ayrılmalarını dilerim.”
Ramize Erer’in izleyicilerin bakışını ve şefkatini beklediği kadınlarından oluşan “Ve Bir Gülüm Ben” sergisi 11 Ekim’e kadar Ankara Galeri Nev’de görülebilir.