Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Her sinemacının en büyük hayali Oscarlar.

Yıllardır her Türk yönetmen, yapımcı, oyuncudan bu hayali dinliyoruz.

Şimdi ise bu hayale çok yaklaşan bir Türk sinemacı var gündemde: Levin Menekşe.

Levin Menekşe’nin hikâyesini önce kuzeni, gazeteci Alp Ulagay’dan dinliyorum, Alp Ulagay Levin Menekşe ile ilk röportajı yapmış, Oscar adayları açıklanır açıklanmaz.

Levin Menekşe, yapımcısı ve senaryo yazarı olduğu ‘Please Hold’ (Lütfen Hatta Kalın) ile bu yıl Oscar adayı.

Filmi eşi KD Davila ile birlikte yazmışlar, KD Davila aynı zamanda filmin yönetmeni.

Amerika’da yaşayan biri Türk, biri Meksikalı çift, Oscar adaylarının New York saatiyle sabah 08.00’de açıklandığı anda Los Angeles’ta saat 05.00’te haberi almışlar ve doğrusu adaylar alfabetik sırayla açıklandığı için ilk anda herhalde adaylar arasına giremedik diye de düşünmüşler.

Sonrası ise Levin Menekşe için heyecanlı olmuş, sinema sektöründe çok büyük isimlerle çalışmalarına rağmen IMDB’de birçoğunun isminin yanında ‘Akademi Ödülleri adayı’ sıfatı yokken kendilerinin olmasına başta şaşırmışlar.

34 yaşındaki Levin Menekşe, USC School of Cinematic Arts’ta eğitim alarak başlamış sinema kariyerine.

Oscar’a aday gösterilen ‘Please Hold’ isimli 19 dakikalık kısa filme bütçe sağlayabilmek için önce internet üzerinden bağışlarla para toplamışlar.

‘Please Hold’, aslında bir kara mizah filmi.

Yakın gelecekte her şeyin yapay zekâyla kontrol edildiği bir dünyada geçiyor.

Genç bir adamın polis drone’u ile tutuklanıp bilinmeyen bir suçu itiraf etmeye zorlanmasını anlatıyor.

Filmin kahramanı dokunmatik ekranlar ve kaydedilmiş seslerle verdiği zorlu mücadeleyle adaleti ve ABD’deki özelleştirilmiş hapishane sistemini sorguluyor.

Zaten filmin çıkış noktasını ABD’deki adalet ve hapishane sistemi üzerinden kurguladığını söylüyor Menekşe röportajlarında, “Bu film Amerika’da her şeyin, hatta hapishanelerin bile özelleştirilmesinin bir eleştirisi” diyor.

Her ne kadar Levin Menekşe “Kazanamazsam ‘Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar’ derim” diye esprili bir açıklama yapsa da aslında biliyoruz ki çoktan kazanmış durumda.

Çünkü Oscar adaylığının en büyük artısı ‘Please Hold’un uzun metraj versiyonunu çekebilmek ve tabii yeni projeleri için artık daha kolay finansman sağlayabilecek olmaları.

Sonuçlar 28 Mart günü 94.'sü gerçekleşecek Oscar Ödülleri’nde açıklanacak.

Dileğimiz, Levin Menekşe’nin ‘Please Hold’ ile En İyi Kısa Film kategorisinde diğer dört adayı geride bırakarak Oscar alan ilk Türk olması.