Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Okuma oranında tehlikeli düşüş

Okuma oranında tehlikeli düşüş

Okuma oranında tehlikeli düşüş27 Temmuz 2023 - 04:07
Fransız düşünür ve yazar Jean-Paul Sartre’ın da dediği gibi “Okumadan geçen bir gün yitirilmiş bir gün” müdür? Sartre haklı ise bu toprakların yitirilen günleri her geçen gün artıyor.
Melisa Vardal- Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), son yayınladığı araştırma verilerine göre 15 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 69’unun son bir yıl içerisinde hiç kitap okumadığı saptandı. En az bir kitap okuyanlar ise yalnızca toplumun yüzde 31’ini temsil ediyor. TÜİK’in 2022’ye dair sunduğu yaşam kalitesi modülünde yer alan diğer verilerde halkın yüzde 85,3’ünün sinemaya, yüzde 93,7’sinin canlı gösteriye, yüzde 92’sinin ise kültürel alanlara gidemediği gibi başka vahim veriler de yer alıyor. Toplumların uygarlık çıtalarının anahtarı okumaktan geçtiği ve diğer tüm kültürel alanları beslediği için buraya dair çetelemizi inceledik. Verilere bakıldığında tablo hiç iç açıcı görünmese de son bir yılda en çok kitap okuyan yaş grubunun yüzde 50,9 ile 15-24 yaş aralığı olması geleceğe dair umut taşımamıza neden oluyor. Geçmiş yıllarda yapılan araştırmalar da gösteriyor ki gençler arkadaş tavsiyesi ve sosyal medyada gördüklerine göre kitap alıyorlar.
 
Fiyatlar çok etkili
 
Fakat burada da ekonomik faktörler devreye giriyor. Mesela yeni vizyona giren ünlü yönetmen Christopher Nolan’ın “Oppenheimer”ına ilham veren “Amerikalı Prometheus: J. Robert Oppenheimer’ın Başarı ve Acı Dolu Öyküsü” adlı kitap indirimli hâliyle dahi 209 liraya satılıyor. İnternetteki kampanyalar daha ucuza kitap almamızı sağlasa da fiyatlar 50-60 TL’den başlıyor. Hâl böyle olunca okumada sınıfta kalmamız pek de şaşırtıcı değil. Aynı şekilde bağımsız yayıncılık sektörünün 2021 yılında 438.679.864 adet, 2022 yılında ise 380.296.402 adet kitap basarak yüzde 13 küçülme yaşadığı verisi önümüzde duruyor. Bu düşüşün mali olduğu kadar teknolojik bir yanı da yok değil. Geçtiğimiz yıl baskı oranları düşerken sesli kitap satışları ve dijital veritabanı aboneliklerinde yüzde 55.63 artış gözlendi. Yine aynı şekilde dünya genelinde e-kitaplara ilginin artmasına rağmen basılı kitap tercih edenlerin oranı yüzde 66 ile pastadaki büyük kısmı elinde tutuyor. 2023 yılının ilk altı ayının kitap baskı sayılarının ise eylül- ekim aylarında yayınlanması bekleniyor.
 
Artan ivme yeniden tersine döndü
 
Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2019’da Avrupa Birliği projesi kapsamında hazırladığı okuma kültürü araştırmasında okumanın artan bir eğride olduğu vurgulanıyordu. OKUYAY platformundaki rapora göre en yüksek yüzdelik dilimde yüzde 42,3 ile “Okuyanlar” yer alırken; “Okuyabilirler” 18,8, “Eskiden Okuyanlar” yüzde 16,4, “Okumayanlar” ise yüzde 22,5’lik bir dilime sahipti. Bu verileri 2008 verileriyle kıyaslayan TÜRKYAYBİR, aradan geçen yılların okumada artış gösterdiğini açıklamıştı. 2019 verilerine göre katılımcıların yüzde 36’sı kitap okumadığını belirtirken bu oran 2008 yılında yüzde 70 idi.
 
 
‘Veritabanımız yetersiz’
 
Doç. Dr. Tuğba Çelik (Alfa Grup Çocuk Kitapları Genel Yayın Yönetmeni)
 
Bilimsel araştırmalar okuma alışkanlıklarını belirlemede sağlıklı bir veri sunamıyor her zaman, çoğunlukla veritabanının yetersiz kaldığını düşünüyorum. Türkiye’nin her ilinde, her köyünde aynı düzeyi tutturamasak da Ankara, İzmir, İstanbul ve büyük üniversitelerin olduğu şehirlerde iyi bir orana sahip olduğumuzu satışlarımızdan anlayabiliyoruz. Hâlâ büyük okur grupları var Türkiye’de. Fakat dünyada yaşanan kâğıt krizinden dolayı Türkiye’de de fiyatlar arttı. Bu artışlardan dolayı insanların kitap almaktan imtina ettiği de farklı bir gerçek.
 
 
‘Genç kuşak kitaba mesafeli’
 
Cem Erciyes (Doğan Kitap Genel Yayın Yönetmeni)
 
Bu veriler bizim için ümit verici değil. Özellikle genç kuşağın kitapla olan ilişkisinde bunca yol alınmasına rağmen hâlâ bir mesafe söz konusu. Türkiye toplumu kitaba, kültür sanata Batılı toplumlarda olduğu kadar ilgili bir toplum değil. Ama umutsuzluğa kapılmamak lazım özellikle çocuk yayıncılığı yetişkin yayıncılığından daha hızlı gelişiyor. İnsanlar ekonomik güçlükler dolayısıyla üstlerine başlarına almıyorlar, mutfaklarından kesiyorlar ama çocukların geleceğini belirleyeceğini düşündüklerini kitaptan vazgeçmek istemiyorlar. O yüzden Türkiye’de çocuk kitaplarının satışı düşmüyor, artıyor. Yetişkin kitaplarındaki düşüşü ise bir süredir hissediyoruz, bu da demin sözünü ettiğim ekonomik verilerden kaynaklanıyor. Gençlik kitaplarının satışının ise her yıl ufak ufak arttığını biliyoruz.
 
 
‘Kitap okumak okul başarısını artırıyor’
 
Lise ve üniversite sınavlarında tüm soruları doğru cevaplayarak şampiyon olanlar, başarılarının sırrını sevdikleri alanlarda kitap okumaya bağlıyor. Kitap okumanın eğitime sağladığı katkılar konusunda görüşlerini paylaşan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Nihal Yeniad, bu konuda şu noktalara dikkat çekiyor: “Öncelikle, dikkati sürdürme ve dil becerileri çocukların okul başarısının altyapısını oluşturmakta, hayatın ilk yıllarından itibaren çocuklarla kitap okuma, söz konusu bu tür bilişsel becerileri destekleyerek onları okula hazırlamakta. Bazı araştırmalar okul öncesi dönemde sık kitap okuyan çocukların ilkokul yıllarında okuduğunu daha iyi anlayabilen ve daha hızlı okuyabilen öğrenciler olduklarını göstermekte. Bebeklik döneminde kitap okumanın, çocuğun ilkokul son sınıftaki okuma, yazma, dil bilgisi ve matematikteki performansını şekillendirdiğini gösteren bulgular var.”
 
Yeniad, çocuklarla birlikte kitap okumaya bebeklikten başlamanın, mümkünse her gün en az 10 dakika onlarla resimli kitaplara bakıp sohbet etmenin, bu sürecin zorlamayla değil keyifle gitmesine özen göstermenin onların eğitim hayatına yapılan önemli bir yatırım olacağını kaydediyor. (Didem Seymen)