Milliyet Sanat, 40. yaşını kutladı!
Milliyet Sanat dergisinin 40. yılı, perşembe akşamı Sakıp Sabancı Müzesi'nde düzenlenen bir davetle kutlandıSELİN SAYAR
Milliyet Sanat 40. yaşını önceki gece görkemli bir davetle kutladı. Sabancı Müzesi, The Seed'de gerçekleşen törene sanat, iş ve medya dünyasından birçok ünlü isim katıldı. Gecenin sunuculuğunu, Zeynep Miraç yaptı. Tören, Milliyet Sanat'ın 40 yıllık serüvenini anlatan barkovizyon gösterisiyle başladı. Derginin 40 yıllık hikayesini yazan sanat olayları, usta kalemler, sanatçılar anılırken, bu yolculuk sırasında Milliyet Sanat'a eşlik etmiş konukların heyecanı gözlerinden okunuyordu. İzlenen bir derginin tarihçesi olduğu kadar, bir ülkenin de sanat üzerinden hatırlanan 40 yılıydı ve salondaki herkesin anıları vardı içinde.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın konuşmalarıyla başlayan törende geceye katılamayan Avrupa Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın kutlama mesajının ardından, Selim Atakan'ın müzik direktörlüğünde "Müzikallerle 40 Yılımız" programı başladı.
Derginin 40. yıl kutlamasında, ünlü ve yetenekli
isimler sahne aldı. Burhan Şeşen, Tülay Günal, Tilbe Saran, Ceyda Düvenci, Bülent Tekakpınar, Elif Çakman ve Begüm Güncener, ünlü müzikallerden parçalar seslendirdiler. Sanatçılar, daha sonra "Lüküs Hayat"ı söylemek üzere hep birlikte sahneye çıktı. Onlara 350 kişilik seyirci korosu eşlik etti.
Son olarak 'pastasız doğum günü olmaz" dedi Zeynep Miraç ve sahneye Milliyet Sanat'ın 40. yıl kapağından oluşan pasta geldi. Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören'in Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte kestikleri pastanın etrafında tüm Demirören ailesi; Tülin Demirören, Tayfun - Reyhan Demirören, Yıldırım - Revna Demirören, Meltem Oktay Demirören - Kıvanç Oktay, Derya Sazak ve Milliyet Sanat ekibi hazır bulundu.
Derya Sazak: "Milliyet Sanat'a bağlılığımız devam edecek"
Derya Sazak. İlk konuşmayı Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak gerçekleştirdi. Sazak, konuşmasına Abdi İpekçi’yi anarak başladı ve şöyle devam etti: “'70’lerin ortasında üniversiteye başlayan genç kuşak için üniversite kampüslerinde, kantinlerinde o kavga dövüş arasında bizi koruyan, kültürle, sanatla, edebiyatla buluşturan bazı simgesel ürünler vardı. Bunlardan bir tanesi de Milliyet Sanat’tı ve biz o ortamda Milliyet Sanat’la okula giderdik."
Filmleri, tiyatroları, gösterileri Milliyet Sanat'ın eleştirmenlerinin yazılarından okuyup adeta bulmaca çözer gibi o eleştirmenlerin yazıları üstünden hayatı, siyaseti, edebiyatı tanımaya çalıştıklarını söyleyen Sazak, Ali Gevgilili’yi de andı ve şöyle devam etti: "Gevgilili’nin ekonomi yazıları kadar sinema eleştirilerini de okumak ve anlamaya çalışmak, bir ekol olan Milliyet Sanat üzerinden hepimizi eğitir ve yetiştirirdi”.
Milliyet gazetesinin Demirören ailesiyle yeniden hayat bulduğu bir dönemden geçtiğini ifade eden Sazak, "Bu dönemde de, gelecekte de Milliyet Sanat’a ve gazetenin ilkelerine bağlılığımız, okurlarımızdan aldığımız güç ve destekle devam edecektir ” dedi.
Ertuğrul Günay: "Milliyet Sanat'ın ayrılmaz bir okuyucusuyum"
Derya Sazak’tan sonra konuşma yapmak üzere kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geldi. 12 Eylül'ün sancılı, sıkıntılı baskı dolu günlerine değinen Günay, "Milliyet Sanat o dönemde hayatı daha katlanılabilir kılmak amacıyla ortaya çıktı." dedi: "72-80 arası çok sıkıntılı bir dönemdi. Neredeyse siyasi bir metin okunması dahi yasak hale gelince ve 12 Eylül egemenleri de bizi özel olarak bir yerlerde misafir etmeye kalkınca bol miktarda edebiyat okumaya başlamıştım ve ben o günden sonra Milliyet Sanat’ın ayrılmaz bir okuyucusu haline döndüm".
Milliyet Sanat'ın Türkiye’ye, edebiyat ve sanat dünyasına katkı yapan kalemlerine de değinen Günay, "Türkiye’nin inişli çıkışlı, sancılı dönemlerinde hayatı bize daha yaşanılabilir kılmak için akılcı bir yol gösterici oldular" dedi. Bakan "Sanat yaratıcılık arayışıdır, özgürlüğün olabildiği alanda sanat kendini özgürce rahatça ifade edebilir. Özgürlük arayışını geliştirmek için Milliyet Sanat, öteki sanat dergileriyle birlikte çok büyük katılarda bulundu. Ben ülkem adına, ülkemin özgür yarınları adına sevgiyle saygıyla selamlamak, onların emeğine sonsuz şükranlarımı sunmak istiyorum,"diyerek konuşmasını bitirdi.
Hülya Koçyiğit, Meral Çetinkaya ve Enis Batur da gecenin konuklarındandı.
Milliyet Sanat için ne dediler?
Hülya Koçyiğit: “ Büyük bir özveriyle süren 40 yıl, bir istikrar... Emek verenleri, bunun için heyecan çekenleri tüm kalbimle kucaklıyorum. Böyle bir müessesinin gerçekten yaşatılması gerekiyor. Bu geceyi yaşatanlara ve Milliyet Sanat’a teşekkür ediyorum”
Meral Çetinkaya: “Çok duygusal bir ortam var şu an. Hem bu arada tanıdıklarımızla, hatta tanımadıklarımızla buluşmak insanı heyecanlandırıyor hem de anılar insanı heyecanlandırıyor. Bu gece için teşekkür ederiz.”
Füsun Demirel: “Milliyet Sanat 70’li yıllarda evimize girmeye başladı. Ben yurtdışında uzun yıllar yaşadığım için ailem bana bu dergiyi postayla yollardı. Benim için çok özel bir anlamı var. Milliyet Sanat’ın aydınlanma anlamında Türkiye’ye çok büyük katkısı var.”
Sumru Yavrucuk: “28 yıl öncesine denk geldim ben. İlk sahneye çıkışım, ilk oyun yönetişim, uluslar arası arenada ilk defa bulunuşuma hep Milliyet Sanat tanık oldu. Bu zamana kadar tüm emek verenlere çok teşükkür ediyorum. Milliyet Sanat’ın benim gözümde açık ara bir galibiyeti var, çok özel benim için. Hayatımda olmazsa olmazlarımdan biri.”
Komet: “Burada eski dostlarla karşılaşmak çok güzel bir duygu. Milliyet Sanat’ın 40 yıllık geçmişi, sanat hayatı için çok önemlidir. Her sene daha da güzelleşerek büyüyor”
Ayşe Kulin: “Bir kere muhteşem bir yer seçilmiş. Ay ısmarlanmış. Çok güzel bir akşam. Milliyet Sanat 40 yıldır var ve ben doğuşnu biliyorum. Benim çok yakın arkadaşım, Zeynep Oral çıkarırdı eskiden. O zamandan beri takip ettiğim ve çok sevdiğim bir sanat dergisi”
Mehmet Aksoy: “ Milliyet Sanat’ın 40. yılında yine 40 kişiyiz. Bir avuç insan diye bakıyorum. Demokratik, sanat ve kültürü savunan kişiler hep azınlıkta oldu ama kendi bildiğini yapan, sanatını icra edebilen insanlarla bir aradayız. Çoğunu belki tanımıyoruz, bir aradayız. İsterdim ki buralara sığmayalım. Milliyet Sanat’ın buna sahip çıkması çok güzel. Tarih, geçmişi anmak, bir zamanlar bunlar da vardı, bunlar da yaşandı demek adına çok önemli bir şey.”
Nazan Ölçer: “Türkiye’de nesiller Milliyet Sanat Dergisi’yle büyüdü. Batı’da, Doğu’da ne olduğunu sanat dünyasını öyle öğrendiler, hizmetiniz çok büyük. Kültür Bakanlığı Yayınları kadar önem taşıdı Milliyet Sanat’ın yaptıkları. Onun için Türk Basın Tarihi için çok önemli bir dergidir.”
Oya Baydar: “ Milliyet Sanat’ın 40. yılını bukadar büyük bir kalabalıkla, önem vererek kutlamak başlı başına bir başarı. 40 yıl süren bir sanat ve edebiyat dergisi Türkiye’de az rastlanır bir şey. Milliyet Sanat’ın daha da güçlenerek devamını arzuluyorum. Bu gece de bunun umutlarını veriyor”
Enis Batur: “Ben de 40 yıllık okuruyum. 30 yıl öncesinden başlayarak dönem dönem yazarı oldum. Türkiye kurumsallaşmamaktan muzdarip bir ülke, Milliyet Sanat bunu kıran tek tük dergiler arasında kaldığı için tebrik edtmek gerekir. İstanbul gibi bir yerde bütün bu insanların bir araya gelmesi kolay değil. Demek ki Milliyet Sanat, bir mıknatıs görevi görüyor".
Milliyet Sanat 40. yaşını önceki gece görkemli bir davetle kutladı. Sabancı Müzesi, The Seed'de gerçekleşen törene sanat, iş ve medya dünyasından birçok ünlü isim katıldı. Gecenin sunuculuğunu, Zeynep Miraç yaptı. Tören, Milliyet Sanat'ın 40 yıllık serüvenini anlatan barkovizyon gösterisiyle başladı. Derginin 40 yıllık hikayesini yazan sanat olayları, usta kalemler, sanatçılar anılırken, bu yolculuk sırasında Milliyet Sanat'a eşlik etmiş konukların heyecanı gözlerinden okunuyordu. İzlenen bir derginin tarihçesi olduğu kadar, bir ülkenin de sanat üzerinden hatırlanan 40 yılıydı ve salondaki herkesin anıları vardı içinde.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın konuşmalarıyla başlayan törende geceye katılamayan Avrupa Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın kutlama mesajının ardından, Selim Atakan'ın müzik direktörlüğünde "Müzikallerle 40 Yılımız" programı başladı.

isimler sahne aldı.
Son olarak 'pastasız doğum günü olmaz" dedi Zeynep Miraç ve sahneye Milliyet Sanat'ın 40. yıl kapağından oluşan pasta geldi. Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören'in Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte kestikleri pastanın etrafında tüm Demirören ailesi; Tülin Demirören, Tayfun - Reyhan Demirören, Yıldırım - Revna Demirören, Meltem Oktay Demirören - Kıvanç Oktay, Derya Sazak ve Milliyet Sanat ekibi hazır bulundu.
Derya Sazak: "Milliyet Sanat'a bağlılığımız devam edecek"

Filmleri, tiyatroları, gösterileri Milliyet Sanat'ın eleştirmenlerinin yazılarından okuyup adeta bulmaca çözer gibi o eleştirmenlerin yazıları üstünden hayatı, siyaseti, edebiyatı tanımaya çalıştıklarını söyleyen Sazak, Ali Gevgilili’yi de andı ve şöyle devam etti: "Gevgilili’nin ekonomi yazıları kadar sinema eleştirilerini de okumak ve anlamaya çalışmak, bir ekol olan Milliyet Sanat üzerinden hepimizi eğitir ve yetiştirirdi”.
Milliyet gazetesinin Demirören ailesiyle yeniden hayat bulduğu bir dönemden geçtiğini ifade eden Sazak, "Bu dönemde de, gelecekte de Milliyet Sanat’a ve gazetenin ilkelerine bağlılığımız, okurlarımızdan aldığımız güç ve destekle devam edecektir ” dedi.
Ertuğrul Günay: "Milliyet Sanat'ın ayrılmaz bir okuyucusuyum"
Derya Sazak’tan sonra konuşma yapmak üzere kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geldi. 12 Eylül'ün sancılı, sıkıntılı baskı dolu günlerine değinen Günay, "Milliyet Sanat o dönemde hayatı daha katlanılabilir kılmak amacıyla ortaya çıktı." dedi: "72-80 arası çok sıkıntılı bir dönemdi. Neredeyse siyasi bir metin okunması dahi yasak hale gelince ve 12 Eylül egemenleri de bizi özel olarak bir yerlerde misafir etmeye kalkınca bol miktarda edebiyat okumaya başlamıştım ve ben o günden sonra Milliyet Sanat’ın ayrılmaz bir okuyucusu haline döndüm".
Milliyet Sanat'ın Türkiye’ye, edebiyat ve sanat dünyasına katkı yapan kalemlerine de değinen Günay, "Türkiye’nin inişli çıkışlı, sancılı dönemlerinde hayatı bize daha yaşanılabilir kılmak için akılcı bir yol gösterici oldular" dedi. Bakan "Sanat yaratıcılık arayışıdır, özgürlüğün olabildiği alanda sanat kendini özgürce rahatça ifade edebilir. Özgürlük arayışını geliştirmek için Milliyet Sanat, öteki sanat dergileriyle birlikte çok büyük katılarda bulundu. Ben ülkem adına, ülkemin özgür yarınları adına sevgiyle saygıyla selamlamak, onların emeğine sonsuz şükranlarımı sunmak istiyorum,"diyerek konuşmasını bitirdi.

Milliyet Sanat için ne dediler?
Hülya Koçyiğit: “ Büyük bir özveriyle süren 40 yıl, bir istikrar... Emek verenleri, bunun için heyecan çekenleri tüm kalbimle kucaklıyorum. Böyle bir müessesinin gerçekten yaşatılması gerekiyor. Bu geceyi yaşatanlara ve Milliyet Sanat’a teşekkür ediyorum”
Meral Çetinkaya: “Çok duygusal bir ortam var şu an. Hem bu arada tanıdıklarımızla, hatta tanımadıklarımızla buluşmak insanı heyecanlandırıyor hem de anılar insanı heyecanlandırıyor. Bu gece için teşekkür ederiz.”
Füsun Demirel: “Milliyet Sanat 70’li yıllarda evimize girmeye başladı. Ben yurtdışında uzun yıllar yaşadığım için ailem bana bu dergiyi postayla yollardı. Benim için çok özel bir anlamı var. Milliyet Sanat’ın aydınlanma anlamında Türkiye’ye çok büyük katkısı var.”
Sumru Yavrucuk: “28 yıl öncesine denk geldim ben. İlk sahneye çıkışım, ilk oyun yönetişim, uluslar arası arenada ilk defa bulunuşuma hep Milliyet Sanat tanık oldu. Bu zamana kadar tüm emek verenlere çok teşükkür ediyorum. Milliyet Sanat’ın benim gözümde açık ara bir galibiyeti var, çok özel benim için. Hayatımda olmazsa olmazlarımdan biri.”
Komet: “Burada eski dostlarla karşılaşmak çok güzel bir duygu. Milliyet Sanat’ın 40 yıllık geçmişi, sanat hayatı için çok önemlidir. Her sene daha da güzelleşerek büyüyor”
Ayşe Kulin: “Bir kere muhteşem bir yer seçilmiş. Ay ısmarlanmış. Çok güzel bir akşam. Milliyet Sanat 40 yıldır var ve ben doğuşnu biliyorum. Benim çok yakın arkadaşım, Zeynep Oral çıkarırdı eskiden. O zamandan beri takip ettiğim ve çok sevdiğim bir sanat dergisi”
Mehmet Aksoy: “ Milliyet Sanat’ın 40. yılında yine 40 kişiyiz. Bir avuç insan diye bakıyorum. Demokratik, sanat ve kültürü savunan kişiler hep azınlıkta oldu ama kendi bildiğini yapan, sanatını icra edebilen insanlarla bir aradayız. Çoğunu belki tanımıyoruz, bir aradayız. İsterdim ki buralara sığmayalım. Milliyet Sanat’ın buna sahip çıkması çok güzel. Tarih, geçmişi anmak, bir zamanlar bunlar da vardı, bunlar da yaşandı demek adına çok önemli bir şey.”
Nazan Ölçer: “Türkiye’de nesiller Milliyet Sanat Dergisi’yle büyüdü. Batı’da, Doğu’da ne olduğunu sanat dünyasını öyle öğrendiler, hizmetiniz çok büyük. Kültür Bakanlığı Yayınları kadar önem taşıdı Milliyet Sanat’ın yaptıkları. Onun için Türk Basın Tarihi için çok önemli bir dergidir.”
Oya Baydar: “ Milliyet Sanat’ın 40. yılını bukadar büyük bir kalabalıkla, önem vererek kutlamak başlı başına bir başarı. 40 yıl süren bir sanat ve edebiyat dergisi Türkiye’de az rastlanır bir şey. Milliyet Sanat’ın daha da güçlenerek devamını arzuluyorum. Bu gece de bunun umutlarını veriyor”
Enis Batur: “Ben de 40 yıllık okuruyum. 30 yıl öncesinden başlayarak dönem dönem yazarı oldum. Türkiye kurumsallaşmamaktan muzdarip bir ülke, Milliyet Sanat bunu kıran tek tük dergiler arasında kaldığı için tebrik edtmek gerekir. İstanbul gibi bir yerde bütün bu insanların bir araya gelmesi kolay değil. Demek ki Milliyet Sanat, bir mıknatıs görevi görüyor".
Etiketler: 40 yıl Ali Gevgilili Ayşe Kulin Burhan Şeşen Ceyda Düvenci enis batur Filiz Aygündüz Hülya Koçyiğit internet Milliyet Sanat müzikal Özkartal site Tilbe Saran tülay günal Zeynep Miraç
