Kapadokya’da illüstrasyon sergisi
09 Aralık 2021 - 08:12Çağdaş Ertuna
Yıllar önce Kapadokya’ya ilk gidişimi, Göreme Açık Hava Müzesi’ni ilk görüşümü, hayatımda ilk defa sabaha karşı yaptığım balon gezisini asla unutamıyorum.
Biliyorum, yanımdaki yerli ve yabancı arkadaşlarım da benimle aynı hisler içinde. Kapadokya o kadar etkileyici bir yer ki yıllar sonra bile hâlâ orada yaşadığınız her anı unutulmaz.
Kapadokya, son yıllarda Bodrum-Çeşme gibi hafta sonu destinasyonlarından oldu.
Nevşehir-İstanbul uçağında da, Ürgüp, Uçhisar, Ortahisar’da da birçok tanıdık isimle karşılaşmak mümkün. Eskiden yer altı şehirleri gezilirdi, balona binilirdi. Şimdiyse nerede, ne yemeli, ne içmeli, nerede trekking yapmalı gibi farklı programlar konuşuluyor.
“Buraya İstanbul’dan daha kaliteli turist geliyor” diyor işletmeciler, ‘kaliteli’den kasıt daha çok para harcayan. Malum, Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu”nda da arka planda Kapadokya olduğu için ilgi daha da arttı. Ama kabul etmeliyiz, esas değişim Argos in Cappadocia ile başladı.
Argos, aslında Kapadokya’daki ilk lüks otel değildi ama tanıtımı özellikle İstanbullulara yönelik ve uluslararası yapılan ilk oteldi.
Nefis manzarasıyla da kısa sürede büyük ilgi gördü. Buraya kadar gelenler Asmalı Konak’ın ilk bölümlerinin çekildiği Old Greek House’a öğle yemeğine, Ziggy’ye akşam yemeğine gitti.
Sacred House’un yıllar içinde ne kadar daha güzelleştiğine, her detayın ne kadar zevkle seçildiğine hayran kaldı. Pozitifçiler’in düzenlediği Cappadox, kültür-sanat etkinlikleri konusunda Kapadokya’da çıtayı daha da yükseltti.
Şimdi ise Argos, dünyaca ünlü isimleri Artist in Residence programı kapsamında ağırlıyor, yerel sanatçıları da desteklemeyi sürdürüyor.
Kapadokya’ya özgü sembollerle eserler üreten sanatçı Hatice Abalı’nın Kapadokya’nın Perileri 2021 başlıklı illüstrasyon sergisi Argos’ta bulunan Müze Salonu’nda 13 Aralık tarihinden itibaren görülebilir.
Sanatçı sergide, bölgeyi temsil eden atlar, balonlar, günün her devinimde ışık ve gölge oyunlarına sahne olan vadi, peri bacalarına dayanan merdiven, güvercin ve kadın figürleri akrilik, suluboya ve kahve teknikleriyle yorumluyor.
Hatice Abalı, eserlerinde yıllarca antika pazarlarından topladığı Osmanlıca dergi kupürlerini, bölgeye özgü taşların üzerine çocukluğunda duyduğu, gördüğü ve hayal ettiği döngüyü aktarıyor.