Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » "Kadınları daha görünür kılmak istedim"

"Kadınları daha görünür kılmak istedim"

"Kadınları daha görünür kılmak istedim"05 Nisan 2022 - 11:04
Lütfiye Kösten’in “Geçmişten Gelen” sergisi 8 Nisan'da Şule Gazioğlu Art & Design'da açılıyor. Geçmişi, Türk süsleme sanatından motifler, semboller ve mitleri de içine alarak yeniden şekillendirdiği portrelerine ev sahipliği yaptığı sergiyi 8 Mayıs'a kadar ziyaret edebilirsiniz.
 
Hazal Özlü
hazal.ozlu@milliyet.com.tr
 
 
 
Lütfiye Kösten resimlerinde zaman, mekan, kimlik ve varlık kavramları üzerine odaklanıyor. Portrelerini üretirken kullandığı grafiksel tavır ile kendi kültüründen beslendiği sembolleri ve inançları da imgelerine aktarıyor. Her yüzde ayrı bir hikayeyi farklı bir ifade ve motifle betimleyen sanatçı, özellikle gözleri betimlerken kullandığı gerçekçi üslupla bakışlardan kaçınılmaz bir ortam oluştururken, izleyiciyi takip eden bu bakılar, ifadenin ve duygunun en çok yoğunlaştığı alan olarak ele alınıyor. Sergi hazırlık sürecini Lütfiye Kösten'le konuştuk.
 
 
Şule Gazioğlu Art & Design'ın yeni sergisi “Geçmişten Gelen” başlıklı sergi fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl şekillendi? 
 
Geçmiş'ten Gelen Sergi fikri Şule Gazioğlu Art & Design Galerinin sanat sorumlusu Şule Hanım ile yaptığımız sohbetlerde şekillendi. Bu sergide daha çok Türk süsleme sanatındaki motiflerden ve mitoslardan yola çıkarak kendi tarzımda geçmişten gelen kadın portreleri üzerine bir konsept belirledik.
 
 
Sergide, zaman,mekan, kimlik ve varlık kavramları kadın portreleri üzerinden izleyiciye aktarılıyor. Serginin kavramsal çerçevesini belirlerken sizi buna iten neydi? 
 
Genelde resimlerimde Kendimde Türkiye’de doğup büyüyen bir kadın olarak kadınlık durumlarını anlatan kadın portreleri yapmak istedim.Hep tanrılardan, imparatorlardan, erkeklerden bahsedilen bir dünyada tanrıçaları, Sultanları, kadınları hayalimde imgelendirerek portrelerini yaptım. Sanırım Kadınları daha görünür kılma isteğimden...

Kadın olma durumlarını görselleştirmeye, bu duyguları aktarmaya çalışıyorum. Resimlerimde zaman mekan kimlik ve varlık kavramlarını ele alıyorum. “Geçmişten Gelen” Sergisinde de yine kadınlarda Osmanlınin hareminde saklanan gizli kalmış kadın portrelerini hayalimde canlandırarak tuvallere aktardım.
 
 
 
Serginin isminden söz edelim isterim. Bu isim sergiye özellikle nasıl bir referans sağlıyor?
 
"Geçmisten Gelen", aslında içinde çok şey barındırıyor benim için. Tarihin içinde sakladığı semboller, simgeler, motifler, mitler ve bununla beraber öyküleri tabii ki ve bunların hayatta anlam bulmuş halleri ve kadınlar. 
Geçmişin ince bir ruhu varmış, diye düşünüyorum. Güzel olan herşeyin sadeleştirilip tılsımlaştırılması, öykülendirilmesi ve bunların hayatın içinde kullanılması beni her zaman çok etkiledi. Geçmisten gelen bir bakımada kültürümüzde her zaman olan fakat unutmaya başladığımız bir gizli özne.