Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Kadın Müzeleri Konferansları başladı

Kadın Müzeleri Konferansları başladı

Kadın Müzeleri Konferansları başladı24 Ekim 2016 - 12:10
SALT Galata'da gerçekleşen 'Kadın Müzesi: Toplumsal Bellek Merkezci ve Kapsayıcı Mekan' başlığı altındaki konferanslarda kadın hakları ve kadın tarihi konuşuldu
NERGİS FIRTINA
 
2012 yılında kent kadın müzesi olarak sanal ortamda açılan ve kapsayıcı müzecilik anlayışını benimseyen İstanbul Kadın Müzesi, önceki gün SALT Galata'da başlayan ve yarın sona erecek 'Kadın Müzesi: Toplumsal Bellek Merkezci ve Kapsayıcı Mekan' başlığı altında, kadın haklarının ve kadın tarihinin konuşulduğu uluslararası konferanslar düzenliyor. İstanbul Kadın Müzesi’nin küratörü sosyolog Meral Akkent ve İsveç'teki Kvinnohistoriskt Museum’un (Kadın Tarihi Müzesi) küratörü Maria Perstedt ile kadının toplumdaki yerini ve kadın müzeciliğini konuştuk.
 
Kapsayıcı müzecilik anlayışı nedir?
 
Meral Akkent: Kapsayıcı müzecilik toplumda bulunan hiç bir kültür grubunu, din ve toplumsal cinsiyet aidiyetini unutmadan, müze konseptine tamamen entegre ederek, toplumu tamamen yansıtması anlamına geliyor. Fakat çeşitli bağlamlarda da olabiliyor. Örneğin, Avusturya’daki 1500 kişilik bir köyde açılan kapsayıcı müze, 18 yaşından 80 yaşında kadar olan kadınları müze çalışmalarına entegre ediyor. Kadın müzesi konularında birlikte çalışma imkanı sağlıyor. Bu da kapsayıcı bir konsepttir. İstanbul Kadın Müzesi’nin kapsayıcı müzecilik konsepti ise, tarihi Cumhuriyet'ten ya da Osmanlı’dan başlatmıyor, tarihi bu kentin kuruluşundan başlatıyor.
 
Kadın cinayetlerinin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede, merkezinde kadın olan bu projeyi gerçekleştirmek zor muydu? Bu çalışma nasıl ortaya çıktı?
 
M.A.: Evet Türkiye’de bir çok problemimiz var. Fakat bunun yanında çok da güzel çalışmalar yapılıyor. Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi bunlardan biri. Aynı zamanda Amargi ve Uçan Süpürge’yi de örnek olarak verebiliriz. Bizim isteğimiz varsa eğer bu çalışmalar meydana geliyor. İstanbul Kadın Müzesi de aynı bu şekilde ortaya çıktı.
 
İsveç’teki sosyal yaşam ve insanların birbiriyle olan iletişimleri dünyadaki bir çok kişi tarafından gıpta ediliyor. İsveç toplumunda kadının yeri nedir?
 
Maria Perstedt: Bunu cevaplamak için kelimeler yetmez. Günümüzde her tabakadan insan eşit haklara sahip olduğunu iddia ediyor, ama istatistiklere göre İsveçli kadınlar, aynı işte erkeklere aynı maaşı alamıyor. İsveç’te bir aile kurmak istediğinizde, kadınlar hâlâ "Evde otur ve çocuğunu büyüt" anlayışıyla karşı karşıya. Bu büyük bir eşitlik problemi ve kadının hayatını kurmasında bir engel. İsveç 4 sene önce cinsiyet eşitliğinde birinci sıradaydı ama şimdi ilk sırada İzlanda, ikinci sırada Norveç, üçüncü sırada Danimarka, dördüncü sırada İsveç var. Eşit haklarda gittikçe geriledik. 
 
İsveç’teki kadın müzeciliği nasıl işliyor?
 
M.P.: Bizim müzemiz İsveç’teki ilk ve tek kadın müzesi. Bu müzeyi 2014’te açtık. 
M.A.: Aslında kendisi çok şanslı çünkü müzesi belediye tarafından maddi olarak destekleniyor. Bu durum, dünyada çok nadir olan bir şey. Kadın müzelerinin sadece 1'de 3’ü devlet tarafından desteklenir. 2’de 3’ü ise vakıflar, kuruluşlar tarafından desteklenir.