Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Enerji santraliydi, ‘sinerji santrali’ oldu

Enerji santraliydi, ‘sinerji santrali’ oldu

Enerji santraliydi, ‘sinerji santrali’ oldu10 Ekim 2024 - 04:10
Yazar Aslı Perker ve müzisyen, yazar Tuna Kiremitçi, New York’tan ABD’li meslektaşları Ben Arthur’un “Sanat İyileştirir mi?” temalı yaratıcı oturumunda bir araya geldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi (İBÜ) Santralistanbul Enerji Müzesi’ndeki katılımcı etkinlikte, sanat ve empati üzerine söz alan İBÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart ile Kiremitçi’nin Türkiye turnesinde birlikte çaldığı kemancı, vokalist Müge Alpay da alkış topladı.
EVRİM ALTUĞ 
evrimaltug@gmail.com 
 
Sanat ‘empati’nin de dönüştürücü gücünü yanına alıp akademinin kapısını çaldı. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin (İBÜ) Silahtarağa Santralistanbul Enerji Müzesi’nde buluşan yazar Aslı Perker, müzisyen ve yazar Tuna Kiremitçi ve ABD’li müzisyen, besteci Ben Arthur (www.benarthur.com ) ile İBÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart, “Sanat İyileştirir mi?” isimli oturum için bir araya geldi. Moderatörlüğünü sanatçı Arthur’un üstlendiği yaklaşık iki saatlik etkinliğe Kiremitçi ile “Şairin Şarkıları” isimli Türkiye turnesine çıkmış kemancı ve vokalist Müge Alpay da büyük zenginlik kattı.
 
 
“Sanat İyileştirir mi?” projesinin temelinde, “Başkalarının Kokusu”, “Cellat Mezarlığı”, “Ayrılığın İlk Günü”, “Bana Yardım Et” ve “Flamingolar Pembedir” ile 25 dile çevrilen “Sufle” isimli kitaplarıyla bilinen Perker’in yakın zaman önce yazdığı, yine ABD’de yaklaşık iki bin kişiyle geçtiğimiz günlerde sosyal medya aracılığıyla da paylaştığı ilgi çeken bir makale yer aldı. Bu otobiyografik makalenin bir özelliği de, Arthur’un bu metinden hareketle ürettiği özgün bir şarkının olmasıydı. 
 
Yazar Aslı Perker aynı metni İstanbul’daki etkinlikte de katılımcılarla paylaştı; sanatçı Arthur ise ilgili metnin kendisinde yarattığı ilhamla seslendirdiği özgün parçayı Santralistanbul’un çarpıcı akustik ve görsel altyapısında ilk kez yorumladı. Müzisyen Arthur ayrıca, ‘nefes alma’ya odaklı, katılımcı, (s)empatik bir diğer bestesini de oturum başında meraklıların beğenisine sundu. Ben Arthur, bu ilgili bestesiyle “Zamanın ve yaşamın ‘nabzı’ üzerinden, damarlarımızda akan kana ve hayata dair bir farkındalık ezgisi”nin peşinde olduğunu vurguladı. 
 
 
Yine, “Sanat İyileştirir mi?” projesi vesilesiyle, Arthur’un paylaştığı “Song-Writer” başlıklı, QR kodlu kartivizitler, yaşanmış hikâyeler, edebiyat ve müziğin Podcast aracılığı ile kurduğu yaratıcı ilişkiyi katılımcılarla tanıştırdı. Ben Arthur’un beş sezon boyu devam ettirdiği, yaklaşık 60 imzayı bir araya getiren (www.songwriterpodcast.com ) bu çalışmada, Polly Samson - David Gilmour ya da Joyce Carol Oates ve Katie Melua gibi yazar ve sanatçıların ‘folk müziğinin doğası’na dönük katılımcı işbirlikleri de dikkat çekti. Öte yandan İBÜ’de bir araya gelen izleyiciler, Arthur ve Perker’in paylaştığı e-posta adresine etkinlik sırasında başvurarak, sanatın hayatlarındaki etkisini yorumladı. Gönderilen metinleri tekrar izleyicilerle paylaşan Perker ayrıca, katılımcılara Tuna Kiremitçi ile kendisine ait imzalı kitapları armağan etti. Etkinlikte öte yandan, aynı yaratıcı katılımı Kiremitçi de göstererek “Akan Nehir” isimli parçasını ve birkaç eserini daha Alpay eşliğinde alkışlarla seslendirdi. 
 
 
“Sanat İyileştirir mi?” oturumunda söz alan ve felsefe ile edebiyat konularında kariyerini şekillendiren Dekan Prof. Dr. Erhart ise yaptığı konuşmada sanatın ayrımcılık, nefret suçu ve azınlıklara yönelik şiddet gibi pek çok konuda yarattığı onarıcı etkinin altını çizdi. Sosyal gruplarda ‘ötekileştirme’den de söz eden Erhart, oturum vesilesi ile ayrıca, destekçisi olduğu Adım Adım Derneği üzerinden (www.adimadim.org) esasen ‘yardımseverlik koşusu’ mantığı ile kurulan, üç yıl önce ise dernek sıfatı kazanan 2008 doğumlu sivil toplum kuruluşunu pozitif bir örnek olarak paylaştı. 
 
Yazar Aslı Perker öte yandan oturumda “Samimiyet, yazar için en iyi üslûptur,” diyerek, kişilerin yazmaya kendilerinden başlamaları halinde, bunun da son derece ‘terapik’ bir katkısı olacağını, böylece yavaş yavaş da iyileşilebileceğini belirtti. Perker ayrıca, “Sufle” isimli kitabının Ukrayna’daki bir okurun ailesiyle ilişkileri ve hayatını nasıl olup dönüştürdüğünden de bahsederek, bunun bazen yaratıcının da dışında oluşan sıra dışı ve ibretlik bir durum olduğuna da dikkat çekti. 
 
 
“Bu İşte Bir Yalnızlık Var”, “A.Ş.K. Neyin Kısaltması?”, “Dualar Kalıcıdır”, “Selanik’te Sonbahar” gibi kitaplarıyla bilinen yazar, müzisyen Tuna Kiremitçi ise Perker’in yaşam öyküsel edebî metni üzerinden “Sanat İyileştirir mi?” etkinliği vesilesiyle kısa sürede ortaya çıkardığı ve seslendirdiği “Akan Nehir” parçası hakkında konuşurken, yaratıcılık adına kendi üzerinde oluşan ‘baskı’dan esasen olumlu biçimde yararlandığının altını çizdi. Aksi halde kimi projelerinin uzun süre bile tamamlanamadığını belirten yazar ve müzisyen Kiremitçi buna örnek olarak, 2007’de yayımlanan ve milyonlarca kez dinlenmiş “Birden Geldin Aklıma” parçasının tamamlanmasının da aşağı yukarı yedi yılı bulduğunu itiraf etti. Kiremitçi ayrıca, Perker’in yazdığı metinde büyük yer tutan ve Kars’taki küçüklüğüne atıfla andığı Aras Nehri’nin İngilizcedeki “Araxes” ifadesinin de ne denli ‘karizmatik’ olduğuna değindi. 
 
Özetle, İBÜ’deki “Sanat İyileştirir mi?” etkinliği uzun süredir şalterleri kapalı durumdaki tarihi, devasa, karizmatik bir enerji santralini taşıdığı dramatik aydınlık ve yaratıcı akustik sayesinde bir sinerji santraline dönüştürmeyi bir anlığına bile olsa başarmış oldu.