Duvar resminden neden korkuyorlar?
16 Şubat 2013 - 07:02Yasemin Bay Salt Beyoğlu'nda yer alan "Duvar Resminden Korkuyorlar" sergisini anlatıyorYASEMİN BAY
Salt Beyoğlu, 1976-1980 yılları arasına odaklanan önemli bir arşiv ve araştırma projesine ev sahipliği yapıyor.
Geniş bir bölümü Milliyet Sanat dergisinin arşivlerinden yararlanılarak oluşturulmuş. Salt Beyoğlu'nun üç katına yayılan sergi 1975'te Görsel Sanatçılar Derneği'nin kuruluşuyla açılıyor. Derneğin kuruluş haberini 4 Temmuz 1979 tarihli Milliyet Sanat'ta yer alan haberden okuyoruz. Görsel Sanatçılar Derneği'nin düzenlediği yarışmalar, sergilerle ilgili haberleri de yine Milliyet Sanat eşliğinde okuduktan sonra derneğin 1976'da Antalya Uluslararası Sanat Şenliği'nde yaşadıklarını öğreniyoruz. Bu şenlik için belediye tarafından Antalya'ya davet edilen sanatçılardan duvar resimleri yapmaları istenir. Cihat Aral, Gülsün Karamustafa, Yusuf Taktak, Mehmet Aksoy, Orhan Taylan'ın da aralarında bulunduğu sanatçılar maddi karşılık beklemeden gündüzleri resimleri üzerinde çalışır fakat geceleri bu resimler kimliği belirsiz kişilerce tahrip edilir.
Antalyalılar belediyeye başvurup resimleri korumak için gece nöbet tutabileceklerini belirtir. Ne var ki yine de Mehmet Aksoy'un heykeline onarılamayacak şekilde zarar verilir. Cihat Aral'ın resminin üstü boyayla kapatılır. Orhan Taylan'ın Aral'ın resminin üstünün kapatılışı ile ilgili olarak söylediklerini okuyoruz duvarda: "Cihat çok güzel bir resme başlamıştı. Onu da valinin karısı engelledi. Oturduğu evden görünüyormuş, beğenmemiş. Kapattırdılar."
"Sanata saldırı kara leke olarak anılacak..."
1976 tarihli Milliyet Sanat'ta ise Altan Demirok'un yaşananlarla ilgili şunları yazdığını okuyoruz sergi alanında: "Festival için hazırlanan resim ve heykellere saldırı bir kara leke olarak anılacak..." Tüm bu olaylar üzerine bir bildiri yayınlar Görsel Sanatçılar Derneği. O bildiriyi de yıllar sonra yine Yusuf Taktak'ın sesinden Salt Beyoğlu'nda, sergi alanında dinleyebiliyoruz.
16 Eylül 1976 sabahı 400 bin işçinin genel greve gitmesiyle Görsel Sanatçılar Derneği de harekete geçer. İşçilere destek için Paris'te Orhan Taylan'ın girişimiyle "Genel Grev / 4 Ressam / Türkiye" adlı bir sergi yapılır. Sergi sanatçıları Canan Beykal, Yusuf Taktak, Orhan Taylan ve Nil Yalter'in işleri gizlice Paris'e çıkarılır. Sergi hakkında Türkiye'de çıkan haberin fotoğraflarında Yusuf Taktak görülür, bunun üzerine sanatçı hakkında yurtdışına izinsiz çıktığı gerekçesiyle öğretim görevlisi olduğu Güzel Sanatlar Akademisi'nden ihracı istenerek soruşturma başlatılır. Akademideki bazı hocaların desteğiyle okuldan atılması önlenir.
1 Mayıs 1977'ye de yer veriliyor sergide. Pek çok kişinin öldüğü 1 Mayıs olaylarının olduğu gün Görsel Sanatçılar Derneği de sergilerini açmaya hazırlanıyormuş. O sergi Salt Beyoğlu'nda, Ahmet Öktem'in arşivinde yer alan fotoğraflardan yararlanılarak birebir tekrar oluşturulmuş. Fakat bazı eserlere ulaşılamamış. Salt yetkilileri o sergiye dair ellerinde eser ya da doküman olanlara çağrı yapıyor. Zaten bu sergi tamamlanmış bir proje değil; yeni dökümanlarla, belgelerle eklemlenerek büyüyor.
"Duvar resminden korkuyorlar"
Gelelim 1980'e. Görsel Sanatçılar Derneği üyelerinin yanı sıra edebiyatçı, sinemacı, tiyatrocu ve eleştirmenlerden oluşan bir grup 8 - 11 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Kuşadası Kültür ve Sanat Şenliği'ne katılır. Yerel belediyenin davetlisi olan sanatçıların açık havada duvarlara resim yapmaları dönemin Aydın valisinin talimatıyla engellenir. Bunun üzerine de sanatçılar 'duvar resminden korkuyorlar' yazılı pankartlarla yürüyüş yaparak valiliği protesto eder; Kuşadası meydanında büyük boy tuvallere resim yaparlar. Tüm bu yürüyüşün fotoğraflarını görüyoruz sergide. Ne var ki ertesi gün 12 Eylül sabahı darbe haberiyle güne başlarlar ve Görsel Sanatçılar Derneği de kapatılır.
Yakın tarihimizi sanat üzerinden okumamıza olanak tanıyan sergi 21 Nisan'a kadar izlenebilir.
Salt Beyoğlu, 1976-1980 yılları arasına odaklanan önemli bir arşiv ve araştırma projesine ev sahipliği yapıyor.
Serginin başlığı "Duvar Resminden Korkuyorlar". 1976-1980 yıllarında sanat, sanatçı hakları ve örgütlenmeleri, duvar resimleri, siyaset ve kitlesellik üzerine bir sergi bu.
Geniş bir bölümü Milliyet Sanat dergisinin arşivlerinden yararlanılarak oluşturulmuş. Salt Beyoğlu'nun üç katına yayılan sergi 1975'te Görsel Sanatçılar Derneği'nin kuruluşuyla açılıyor. Derneğin kuruluş haberini 4 Temmuz 1979 tarihli Milliyet Sanat'ta yer alan haberden okuyoruz. Görsel Sanatçılar Derneği'nin düzenlediği yarışmalar, sergilerle ilgili haberleri de yine Milliyet Sanat eşliğinde okuduktan sonra derneğin 1976'da Antalya Uluslararası Sanat Şenliği'nde yaşadıklarını öğreniyoruz. Bu şenlik için belediye tarafından Antalya'ya davet edilen sanatçılardan duvar resimleri yapmaları istenir. Cihat Aral, Gülsün Karamustafa, Yusuf Taktak, Mehmet Aksoy, Orhan Taylan'ın da aralarında bulunduğu sanatçılar maddi karşılık beklemeden gündüzleri resimleri üzerinde çalışır fakat geceleri bu resimler kimliği belirsiz kişilerce tahrip edilir.
Antalyalılar belediyeye başvurup resimleri korumak için gece nöbet tutabileceklerini belirtir. Ne var ki yine de Mehmet Aksoy'un heykeline onarılamayacak şekilde zarar verilir. Cihat Aral'ın resminin üstü boyayla kapatılır. Orhan Taylan'ın Aral'ın resminin üstünün kapatılışı ile ilgili olarak söylediklerini okuyoruz duvarda: "Cihat çok güzel bir resme başlamıştı. Onu da valinin karısı engelledi. Oturduğu evden görünüyormuş, beğenmemiş. Kapattırdılar."
"Sanata saldırı kara leke olarak anılacak..."
1976 tarihli Milliyet Sanat'ta ise Altan Demirok'un yaşananlarla ilgili şunları yazdığını okuyoruz sergi alanında: "Festival için hazırlanan resim ve heykellere saldırı bir kara leke olarak anılacak..." Tüm bu olaylar üzerine bir bildiri yayınlar Görsel Sanatçılar Derneği. O bildiriyi de yıllar sonra yine Yusuf Taktak'ın sesinden Salt Beyoğlu'nda, sergi alanında dinleyebiliyoruz.
16 Eylül 1976 sabahı 400 bin işçinin genel greve gitmesiyle Görsel Sanatçılar Derneği de harekete geçer. İşçilere destek için Paris'te Orhan Taylan'ın girişimiyle "Genel Grev / 4 Ressam / Türkiye" adlı bir sergi yapılır. Sergi sanatçıları Canan Beykal, Yusuf Taktak, Orhan Taylan ve Nil Yalter'in işleri gizlice Paris'e çıkarılır. Sergi hakkında Türkiye'de çıkan haberin fotoğraflarında Yusuf Taktak görülür, bunun üzerine sanatçı hakkında yurtdışına izinsiz çıktığı gerekçesiyle öğretim görevlisi olduğu Güzel Sanatlar Akademisi'nden ihracı istenerek soruşturma başlatılır. Akademideki bazı hocaların desteğiyle okuldan atılması önlenir.
1 Mayıs 1977'ye de yer veriliyor sergide. Pek çok kişinin öldüğü 1 Mayıs olaylarının olduğu gün Görsel Sanatçılar Derneği de sergilerini açmaya hazırlanıyormuş. O sergi Salt Beyoğlu'nda, Ahmet Öktem'in arşivinde yer alan fotoğraflardan yararlanılarak birebir tekrar oluşturulmuş. Fakat bazı eserlere ulaşılamamış. Salt yetkilileri o sergiye dair ellerinde eser ya da doküman olanlara çağrı yapıyor. Zaten bu sergi tamamlanmış bir proje değil; yeni dökümanlarla, belgelerle eklemlenerek büyüyor.
"Duvar resminden korkuyorlar"
Sergi, duvar resimleri, siyaset, kitlesellik üzerinden Görsel Sanatçılar Derneği'nin yürüttüğü projelerin izini sürerken aynı zamanda sanatçı hakları, sanatın toplum, emek ve siyasetle ilişkisi ve sansürü ele alıyor. Görsel Sanatçılar Derneği üyelerinin yaptığı resimlerin yürüyüşlerde nasıl dev pankartlara dönüştüğünü de görüyoruz, sanatçıları işçilerle yan yana yürürken de...
Gelelim 1980'e. Görsel Sanatçılar Derneği üyelerinin yanı sıra edebiyatçı, sinemacı, tiyatrocu ve eleştirmenlerden oluşan bir grup 8 - 11 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Kuşadası Kültür ve Sanat Şenliği'ne katılır. Yerel belediyenin davetlisi olan sanatçıların açık havada duvarlara resim yapmaları dönemin Aydın valisinin talimatıyla engellenir. Bunun üzerine de sanatçılar 'duvar resminden korkuyorlar' yazılı pankartlarla yürüyüş yaparak valiliği protesto eder; Kuşadası meydanında büyük boy tuvallere resim yaparlar. Tüm bu yürüyüşün fotoğraflarını görüyoruz sergide. Ne var ki ertesi gün 12 Eylül sabahı darbe haberiyle güne başlarlar ve Görsel Sanatçılar Derneği de kapatılır.
Yakın tarihimizi sanat üzerinden okumamıza olanak tanıyan sergi 21 Nisan'a kadar izlenebilir.
Etiketler: Altan Demirok Canan Beykal Cihat Aral duvar resimlerinden korkuyorlar Gülsün Karamustafa Mehmet Aksoy Mehmet Aksoy Milliyet Sanat Orhan Taylan Orhan Taylan Salt Beyoğlu Salt Beyoğlu Yusuf Taktak