Dünün antikaları bugünün sanat eserleri oldu!
26 Nisan 2013 - 03:04Antika mobilyalar Umberto Dattola'nın elin yepyeni bir hayata başlıyor, "köhne" diye atılan mobilyalar Milan Tasarım Haftası'nda boy gösteriyorSU BAHADIR
"Antika" diyerek kenara köşeye atılan koltuklar günümüzde birer sanat eserine dönüşüyor. İtalyan tasarımcı Umberto Dattola, bu yıl Milan Tasarım Haftası'nda sergilenen "EVNI" isimli 6 parçalık mobilya koleksiyonunda köhne koltuk, gardrop, sandalye gibi mobilyalara bacaklar ekliyor, desteklerle sağlamlaştırıyor ve onları sürrealist ressam Salvador Dali'nin "Aziz Antonius'un Baştan Çıkarılışı" (1946) resminden ya da Alice'in Harikalar Diyarı'ndan fırlamış gibi görünen fantastik mobilyalara dönüştürüyor.
Dattola "Bizim tutkularımız cansız objelerin içine işleyebilir mi? Bazı eşyaların hayatımız boyunca bizimle olduklarını, tutkularımızı, mutlu anlarımızı, üzgün anlarımızı özümsediklerini fark ediyor muyuz? Yaşadığımız her şeyin kimseyi etkilemeden ve etki altında kalmadan yaşayıp sonlandığından gerçekten emin miyiz?" diye sorarak tek cümlelik, çarpıcı bir sloganla sunuyor koleksiyonu; "I have stories to tell" (Anlatacak hikayelerim var). Zaten serginin isminin açılımı da "Evento Vivificante Non Identificato" yani "Tanımlanamayan canlandırıcı olay" anlamına geliyor.
Upuzun, ahtapot kollarına benzeyen bacaklara sahip mobilyalar bir yandan estetik, bir yandan ürkütücü görünerek sanatçının yaratmak istediği gerçekçi ve bir o kadar da hayalsi, delilik ve mantık, geçmiş hayatın anılarıyla yeni bir hayatın getireceği deneyimlerin arasındaki o ince çizgide asılı kalmış havayı başarıyla taşıyor. "Nesnelerin hissiyatı" temasına sahip olan "EVNI" koleksiyonu hem köhne mobilyalara ikinci bir şans tanıyor, hem de zamanı tükenmiş eşyaları zamanlarının ötesine taşıyor.
"Antika" diyerek kenara köşeye atılan koltuklar günümüzde birer sanat eserine dönüşüyor. İtalyan tasarımcı Umberto Dattola, bu yıl Milan Tasarım Haftası'nda sergilenen "EVNI" isimli 6 parçalık mobilya koleksiyonunda köhne koltuk, gardrop, sandalye gibi mobilyalara bacaklar ekliyor, desteklerle sağlamlaştırıyor ve onları sürrealist ressam Salvador Dali'nin "Aziz Antonius'un Baştan Çıkarılışı" (1946) resminden ya da Alice'in Harikalar Diyarı'ndan fırlamış gibi görünen fantastik mobilyalara dönüştürüyor.
Sandalye tasarımları, Dali'nin "Aziz Antonius'un Baştan Çıkarılışı" (1946) tablosunu anımsatıyor.
Dattola "Bizim tutkularımız cansız objelerin içine işleyebilir mi? Bazı eşyaların hayatımız boyunca bizimle olduklarını, tutkularımızı, mutlu anlarımızı, üzgün anlarımızı özümsediklerini fark ediyor muyuz? Yaşadığımız her şeyin kimseyi etkilemeden ve etki altında kalmadan yaşayıp sonlandığından gerçekten emin miyiz?" diye sorarak tek cümlelik, çarpıcı bir sloganla sunuyor koleksiyonu; "I have stories to tell" (Anlatacak hikayelerim var). Zaten serginin isminin açılımı da "Evento Vivificante Non Identificato" yani "Tanımlanamayan canlandırıcı olay" anlamına geliyor.
Upuzun, ahtapot kollarına benzeyen bacaklara sahip mobilyalar bir yandan estetik, bir yandan ürkütücü görünerek sanatçının yaratmak istediği gerçekçi ve bir o kadar da hayalsi, delilik ve mantık, geçmiş hayatın anılarıyla yeni bir hayatın getireceği deneyimlerin arasındaki o ince çizgide asılı kalmış havayı başarıyla taşıyor. "Nesnelerin hissiyatı" temasına sahip olan "EVNI" koleksiyonu hem köhne mobilyalara ikinci bir şans tanıyor, hem de zamanı tükenmiş eşyaları zamanlarının ötesine taşıyor.
Etiketler: antika mobilya Evento Vivificante Non Identificato EVNI milan tasarım haftası Salvador Dali Su Bahadır The Temptation of St. Anthony Umberto Dattola