Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Dionysos’un sponsoru antik kent: Teos

Dionysos’un sponsoru antik kent: Teos

Dionysos’un sponsoru antik kent: Teos05 Temmuz 2024 - 06:07
İzmir Seferihisar antik Teos arkeolojik kazı alanı, Ankara Üniversitesi’nden arkeolog Prof. Dr. Musa Kadıoğlu önderliğindeki 2024 kazılarını T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye İş Bankası ve Türk Tarih Kurumu ile birçok özel imzanın desteğinde sürdürüyor. Teos’taki çok kültürlü buluntular iktidar, sanatçı, emek ve sponsor ilişkisinin evrimi ve geleceğine ışık tutan birikimiyle ibret veriyor. Şarap, medeniyet ve barış tanrısı Dionysos’un doğum yeri olduğu da düşünülen Teos, tanrısına armağan ettiği bayramlarda ortaya koyduğu sponsorluk ve ödül sistemiyle de geleceğe emsal teşkil ediyor.
EVRİM ALTUĞ
evrimaltug@gmail.com
 
İzmir Seferihisar Sığacık Mahallesi’ne bağlı Teos Antik Kenti Kazı Başkanlığı - Teos Kazı Evi, Haziran sonu düzenlediği günlük özel davetle, 2024 kazı ve restorasyon raporunu gündeme sundu.
 
Bugüne dek T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi organizasyonu başta olmak üzere, Türk Tarih Kurumu, E. Feyhan Yaşar - Yaşar Holding, Türkiye İş Bankası, Gigant Swiss, Furkon International ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yürütülen kolektif çalışmada son olarak, alanında en kapsamlı eser yuvası sayılan devasa ‘Teos Antik Kenti Kazı Deposu’ ekseninde, 2 ve 3 Ağustos 2018’de ‘Teos II. Seramik Çalıştayı’  yapılmış ve bir yıl sonra da bölgedeki Dionysos Tapınağı DT-8 kazı noktasında keşfedilen seramiklerin Harç Analizi sonuçları, yine burada akademisyenlerce büyüteç altına alınmıştı.
 
Yurt dışından izinli, misafir arkeologların da uğrak noktası Teos, İzmir’in yaklaşık 60 km. güneybatısında yer alıyor. 12 antik İon kentinden biri Teos, alanında bir ‘açık hava müzesi’ olarak kabul edilirken, zaman ve mekân içinde farklı uygarlıkların izlerini bıraktığı antik kent, özellikle ‘Meclis Binası’, ‘Helenistik Dönem Kent Suru’, kuzey ve güneydeki iki limanı, ‘Akropolis’i ve ‘Dionysos Tapınağı’ ve sarnıcının yanı sıra, Agora ile buna bağlı ‘Agora Tapınağı’, ‘İmparatorluk Kült Tapınağı’ ve ‘Forum’uyla ziyaretçilerle tanınıp, görülebiliyor. Teos 2023’te 30 bin kişilik yıllık  ziyaretçiye ulaşarak da ilgisini ispatlıyor. Bunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü ‘Müze Kart’ sisteminin de etkisi bulunuyor. 
 
 
Teos antik Meclis Yapısı, Teos Kazı Başkanlığı'nca aslına uygun malzeme ile itina ile restore edilen basamaklarıyla göz dolduruyor.
 
Bir bakıma açık hava müzesi olarak yılda ortalama 30 bin kişiyi kendine çeken Teos’taki çok kültürlü buluntular iktidar, sanatçı, emek ve sponsor ilişkisinin evrimi ve geleceğine ışık tutan birikimiyle ibret veriyor. Şarap, medeniyet ve barış tanrısı Dionysos’un doğum yeri olduğu da düşünülen Teos, tanrısına armağan ettiği bayramlarda ortaya koyduğu sponsorluk ve ödül sistemiyle de geleceğe emsal teşkil ediyor.
 
Deprem kuşağındaki medeniyet beşiği
 
Ege deprem kuşağındaki Seferihisar yöresinde kurulu ve bu sarsıntılardan da nasibini aldığı kabul edilen Teos antik kenti, 1700’ler başında İngiliz ve Hollandalı bilim insanlarının merakını cezbederken, kentteki ilk arkeolojik kazı ve araştırmalar, İngiliz ‘Dilettanti Cemiyeti’ adına Richard Chandler ve Nicholas Revett tarafından gerçekleştirilmiş bulunuyor. 
 
Bu ilk kazıyı 1862’de de İngiliz R.P. Pullan’ın çalışmaları takip ediyor. Bunu, 1924-25’te Fransızların özellikle ‘Dionysos Tapınağı’na gösterdiği ilgi izliyor. Bu süreçte pek çok bilim insanı ve kazı adamının yurt dışına Teos’tan değerli parçalar taşıdığı ve Avrupa müze koleksiyonlarına dahil ettiği biliniyor. 
 
 
Antik kentte bu sezon çeşitli kutsal tapınaklar üzerindeki kazı ve araştırmalar yoğun olarak sürdürülecek.
 
Türkiye’den bilim insanlarının Teos’a dair ilk kazı araştırmaları 1960’lı yıllara rastlıyor. 1962-67 arasında Ankara Üniversitesi’nde Yusuf Boysa ile Baki Öğün, Teos’taki ‘Dionysos Tapınağı’,’Hellenistik Sur’, ‘Agora’ ve ‘Bouleuteiron’ gibi yapıların yanı sıra, ‘Akropolis’, ‘Tiyatro’ ve ‘Nekropolis’lerde kazı ve araştırmalar yapmış bulunuyor. Bunu 1980-92 arasında Mimar Duran Mustafa Uz’un yürüttüğü ‘Dionysos Tapınağı’ doktora çalışmaları ve kazılar izlerken, ardından ODTÜ çıkışlı Numan Tuna adlı bilim insanı da, yine kentte kısa süreli yüzey araştırmalarına imzasını atıyor. 
 
Yılda dokuz ay, 50 arkeolog, yüzlerce buluntu
 
Bölgedeki kazı ve araştırmalar, 2010’dan bu yana ise AÜDTCF Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Kadoğlu başkanlığıyla 11 ay açık kazı, bir ay izin metodu ve en az 25, en çok 50 kişilik yatılı kazı evinde, çok uluslu bir akademisyen kadro ile mevsim koşulları gereği dokuz aylık bir takvimle, yüzlerce buluntu üzerinde titiz araştırmalarla sürdürülüyor. 
 
 
Teos Antik Kenti Kazı ve Restorasyonu, özel kişi, kuruluş ve resmi kurumları bir araya getiren bir destekleme projesiyle hayat buluyor.
 
Prof. Dr. Kadıoğlu restorasyon sürecinde mermeri yapıştırmaları için gerekli hava koşullarının sağlanamıyor olmasının da, bu süreci dokuz aya indirmelerinde etkili olduğunu belirtiyor. 2019’dan bu yana, 12 ay çalışma için katkıyı Türk Tarih Kurumu’ndan alan Teos’un günümüz adına bir kültür odağı halinde çekim yaratmasında en önemli etken, neşe, coşku ve eğlence tanrısına ithaf edilmiş, Türkiye’de alanındaki en büyük sayılan ‘Dionysos Tapınağı’nın yarattığı inanç, buna bağlı kutlama ve gösteri geleneği ile dikkat çekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında Batı Stoa’nın 10 sütununun ayağa kaldırılması için düğmeye bastıklarını anlatan Teos Kazı Başkanı ve AÜDTCF Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Kadıoğlu’nun verdiği bilgilere göre, önümüzdeki dönemde sarnıcın restorasyonunun, tiyatro kazısının ve küçük ‘gizemli’ tapınaktaki kazıların tamamlanması amaçlanıyor.
 
‘İcraatın İçinden’i anlatan yazıtın keşfi
 
Aynı anda her yönde çalıştıklarını belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Kadıoğlu, bu yıl ‘Dionysos Tapınağı’ kazılarının ise Eylül - Ekim sürecine ötelendiğini belirtiyor. Bölgede öne çıkan ‘Tanrıça Roma ve Augustus Tapınağı’na odaklandıklarını kaydeden Prof. Kadıoğlu, yaklaşık 300 yıldır bilinen bu gizemli tapınağın, ilk kez Hamilton tarafından kayıt altına alındığına değiniyor. Dekorasyonunun daha o günlerden beri güzel olduğunun anlaşıldığını, Yunan karakterli, Korint düzenli bir tapınak olduğunu anlatan Prof. Musa Kadıoğlu, bölgenin Bakanlık tarafından kamulaştırılması ile alanın içinde ‘H’ biçimli olarak derinlemesine araştırılan yapıyla ilgili bir yazıta da Teos Kazı Evi olarak ilk kez ulaştıklarını söylüyor. Bu yazıtta evvelâ Tanrıça Roma’ya bir ithaf olduğuna değinen Kadıoğlu, Roma dönemi ile ilişkilerin korunabilmesi için, önce Tanrıça Roma tapınağının inşa edildiğine dikkat çekiyor. 
 
 
Bölgedeki tarihi sütunların ayağa kaldırılması da, öngörülen çalışmalar arasında geliyor. Bu kapsamda T.C. Kültür Bakanlığı da kazıya bir vinç tahsis etmiş bulunuyor.
 
Yapılan kazılarda bulunan bu yazıt ile 300 yıllık gizemi arkada bıraktıklarını belirten Kadıoğlu, bunun yanı sıra Cumhuriyet’in sona ermesi ile Roma’nın ilk İmparatoru Sebastos - yani Augustus’a da bir gönderme olduğunu anlatıyor. Eski tapınakların genişletilmesi konusunun, döneminin ilk nüfus sayımını -köleler hariç - yaptırmış Augustus için öncü bir değer taşıdığını anlatan Prof. Musa Kadıoğlu, Augustus’ın 47 yıllık iktidarında ne yaptı ise, bunları kayıt altına aldığını, 82 tapınağı yenilediğini, adeta ‘İcraatın İçinden’ biçimde ilgili yazıtta bunları tek tek titizlikle belirttiğini söylüyor. 
 
Kalıntıların da altında gizli bir doğa ve tarih
 
Mevcut tapınak altında başka bir tapınak daha olup olmadığı konusuna da eğildiklerini belirten Prof. Kadıoğlu, kentin kalbi sayılan agoralara ev sahibi yarımadaların doğal nedenlerle çöküşü ile bölgedeki mimari ve kültürel değişim ve dönüşüm olasılıklarını araştırma gayesinde bulunduklarına değiniyor.
 
Kadıoğlu, gezimizde Doğa Derneği ile işbirliğinde ortaya koydukları Teos Flora ve Fauna’sına da göndermede bulunuyor. Kazı Başkanı ayrıca, ‘Anıt’ Zeytin ağacı, Ege Kuduzotu, Sarı Orkide, Mor Yıldız, Kum Süseni, Anemon, İbibik, Karabatak, Sarı Kuyruksallayan gibi bitki ve hayvan cinsleriyle adeta ayrıca bir yaşayan açık hava parkı olan Teos için konuşurken, “Aradığımız sadece tek bir tapınak değil, biz bütün bir kenti anlamaya çalışıyoruz; çünkü yapılar, kentten uzun yaşamlara sahipler. Kentin içindeki kazılarda, buraya M.Ö. 10’ncu YY’dan itibaren yerleşildiği görülüyor. İki bin yılda birçok yapı değişiyor, dönüşüyor veya başka amaçlar adına kullanılabiliyor,” ifadesini kullanıyor.  
 
Dionysos’un memleketi, hür sanatçıların kaynağı
 
Bu süreçte M.Ö. üçüncü YY.ın ikinci yarısında şair, müzisyen, tiyatrocu ve şarkıcılardan oluşan Ionia ve Hellespontos Dionysos Sanatçıları Birliği de, Teos’ta kurulmuş. Bu kapsamda dönemin ünlü lirik şairleri Anthimakos ve Anakreon, filozoflar Nausiphanes ve Demokritos, tarihçi Hekatiaos ve Aristoteles’in kütüphanesini satın alan Apellikon da, Teoslu olarak kayıtlarda yer alıyor. 
 
Ancak, kıymetleri adına M.Ö. 150’li yıllarda gümüş sikkeler bile bastırılan Dionysos Sanatçıları, bir süre sonra kentte ‘özerklik - otonomi’ talep ettikleri gerekçesiyle yönetimce asli huzursuzluk kaynağı olarak hedef gösteriliyor ve önce Ephesos (Selçuk-Efes) ve ardından Myonneios’a (Doğanbey) ve son olarak ise Lebedos’a (Ürkmez) gönderiliyor. Konuyu danıştığımız Prof. Kadıoğlu bu süreçte, mağduriyetlerinden ve argümanlarından dolayı emeğinin karşılığını aramış sanatçıları haklı bulduğunu vurguluyor.
 
Dionysos Bayramı’nın Geleneksel Ödülleri
 
Teos Antik Kenti Kazı Deposu’nda sergilenen antik bir adak-yazıt, yine kültür-sanatta emek ve ödül ilişkisini, mesleğin incelikleri ve çeşitliliği ile gördüğü hürmeti delillendiren ilginç bir belge olarak keşfedilmeye hazır, bekliyor. 
 
 
Teos Arkeolojik Kazısı Özel Deposu, yüzlerce eserin korunma ve restorasyonu için ev sahipliği yaparken, alanında en büyük sayılıyor.
 
Buna göre, Dionysos’u onurlandırmak üzere her yıl geleneksel bir bayram düzenlemiş Teoslular, bu bayramlarda ayrıca müzik ve edebiyat gibi çeşitli dallarda da yarışmalar düzenliyor ve kazananlar, ödülleriyle evlerine yollanıyor. 
 
Her yılki bayramın masrafları ise, bunu üstlenen bir ‘Agonothetes’ / Antik Olimpiyat Başkanı - Bayram Şefi tarafından (bir nevî sponsorluk ile) karşılanıyor. 
 
Teos’ta bulunmuş bu anıt-yazıtı tanrıya adayan Onesimos’un ise, böylesi bir ‘bayram şefi’ olduğu tahmin ediliyor. 
 
 
Yapılan kazılarda keşfedilen bir adak-yazıt, Teos'ta tanrı Dionysos'un anısına yapılan kültür sanat yarışmalarının geçmişi ve hiyerarşisine delil oluşturuyor.
 
Kendisi, adadığı anıtta, kendi ismi dışında hangi dallarda yarışma yapıldığını ve kimlerin kazandığını belirtiyor. Anıt, harf karakterlerinden ötürü M.Ö. 2’nci YY.’a tarihlenirken, içeriğinde (olduğu gibi çevirisi ile) şunlar anlaşılıyor:
 
“Dionysos ve Demos için, Onesimos’un torunu, Onesimos Oğlu Onesimos Dionysos ve Demos için, şunlar zafer kazandılar:
Komedia dalında, Metrodoros oğlu Lebedoslu Menno
Koro şefi (olarak): Eikadios oğlu Dioukhes
Ödüllü Müsabaka ve Çocuklar (kategorisinde): Flüt Çalma dalında, Hermothestos Oğlu Hermothestos Flütçü (olarak) Teokritos’un evlatlığı, Aristokrates’in Oğlu Menodotos
Yetişkinler (Kategorisinde): Flüt Çalma Dalında Koro Şefi (Olarak) Herofilos’tan olma Agathokles Oğlu Agathokles
(Flütçü olarak) Teokritos’un evlatlığı Aristokrates oğlu Menodotos.”
 
Hem sınav, hem meclis, hem sanat yapısı: Bouleutrion
 
Kazı Başkanı Kadıoğlu turumuzda ayrıca, Teos’ta M.Ö. 2’nci YY.’a tarihlenen ‘Polythros’un Eğitim Vakfı’na ait, ‘Dionysos Tapınağı’nda bulunan ve 1963’te M.Ö.204’ten kalma bir yazıtta, o zamana kadar dilbilgisi ve müzik öğretmenleri tarafından Gymnasium’da yapılan genel okul sınavlarının, artık Meclis Binası’nda (Bouleutrion) yapılacağına dair bilgi verildiğini ifade ediyor. Kadıoğlu, bu durumun, yapının Helenistik Dönem’de çok amaçlı olarak da kullanıldığını ve sanatta hocalara sağlanan maddi destek ile de değerini bugünden yarına gösterdiğini açıklıyor. 
 
Tarihin öncü sponsorluk anlayışı Teos’ta
 
Teos bu yönüyle, gelişimine imza atan ve tarihteki ilk ‘sponsorlar’ı olarak da niteleyebileceğimiz, sokaklarına, tapınak eşiklerine, onurlarına diktirilen girişimcilerin - hayırseverlerin ve dahi aile bireylerinin büstleri ile kayda geçtiği ‘yüksek sınıflar’ın varlığıyla, bugüne adeta ayna tutar bir yüz kazanıyor. Bir diğer deyişle sanat tarihindeki ilk ‘sponsorlar’ olarak vurgulanmış ortaçağ Medici ailesi bir yana, Teos kentine adını yazdırmak isteyenler de, bunu bölgeye inşa edilen inanç, eğitim, kültür ve sanat yapılarına gösterdiği ‘vakıf’ biçimli katkıyla, varsıl ailelerin fertlerine ait heykellerle gösteriyor.
 
 
Teos Kazısı Başkanı Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, buluntuları türlerine ve hikâyelerine göre itinayla sınıflandırıp koruduklarını anlatıyor.
 
Öte yandan, Teos Antik Kazı Deposu’nda sergilenen ve QR kodu ile ‘işitilebilen’ antik yazıtlar, bölgenin en heyecan verici unsurları arasında başa güreşiyor. Bunlar arasında, yapılan kazı çalışmaları sırasında, Ekim 2016’da bulunan, kira sözleşmesi niteliği taşıyan ve hukuki terimler ile pek çok ayrıntıya yer vermesi açısından çok değerli bulunan 2 bin 200 yıllık yazıt da dikkat çekiyor.  
 
Yine bu süreç hakkında kaleme alınan  - ve Prof. Kadıoğlu’ndan da alıntılanmış - Mücella Albayrak imzalı, 2018 tarihli bir akademik tezde, bölgenin kültürel kimliğinin ibretlik hikâyesi, ayrıntısı ile şöyle işleniyor:“Teos esas önemini Hellenistik Dönem’deki dini merkez rolüyle kazanmıştır. Büyük İskender, seferleri sırasında dini merkez konumundaki bu şehre zarar vermemiş hatta maddi katkılarla kentin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. 
 
 
Bir 'Açık Hava Müzesi' olarak çalışan ve Müze Kart ile gezilebilen Teos Antik Kenti'nde ortalama bir gezi turu yaya olarak en az 4 saate ulaşıyor.
 
Anthesteria Şarap Festivali M.Ö. 5’nci YY’da idi
 
Dionysos Sanatçılar Birliği’nin Hellespontos ve İonia kolu, Teos’u kendilerine merkez edinmiş ve kentin öneminin artmasında etkili olmuşlardır. Dionysos, Teos’ta oldukça mühim bir tanrıdır. Tarihçi Diodorus, Dionysos’un Teos’ta doğmuş olabileceğini yazmıştır. Diodorus’a göre Zeus ve Semele’nin oğlu Dionysos, Elis, Naxos, Eleytheria ve Teos’u da kapsayan Yunan kentlerinden birinde dünyaya gelmiştir.
 
MÖ 5. YY.da Dionysos adına yeni hasat şarabın kutlanması amacıyla Anthesteria adlı festival düzenlenmiştir. MÖ 4. YY.da ise bölgede basılan sikkelerde Dionysos’un betimi kullanılmıştır. Kent, Dionysos Sanatçılar Birliği’nin merkezi olma statüsünü MÖ 3. ve 2. YY.lar boyunca sürdürmüş, bu YY.larda bugün de kalıntıları görülebilen Dionysos tapınağı inşa edilmiştir.
 
Dionysos sanatçıları, bütün Yunan kentlerinde gerçekleştirilen tiyatro ve müzik festivallerine paralı sanatçılar gönderen profesyonel oyuncu ve müzisyenler birliğidir. Merkezleri olan Teos’un dışında birçok şehre de hizmet sağlayan ve komedya, tragedya, şarkı müzik ve diğer alanlarda gerçekleştirilen yarışmalarda kazanmak için performans sergileyen bölgesel şubeler oluşturulmuştur. 
 
Vergiden muaf, canı güvende, ayrıcalıklı sanatçılar
 
Tiyatro her zaman Dionysos’un korumasında olduğundan, Dionysos Sanatçıları, sanatçı kimliklerinin yanı sıra dini nitelikli bir topluluk olarak da görülmüşler ve vergi muafiyeti, can güvenliği başta olmak üzere herkes tarafından kabul gören bazı evrensel haklardan da faydalanmışlardır.
 
Hellenistik Dönemde sık ve geniş çaplı yaşanan savaşlar, korsanlık ve haydutluk gibi sebeplerden bu haklar oldukça mühimken, Roma Dönemi’ndeki barış ortamında bu sanatçılara tanınmış olan bazı ayrıcalıklar, niteliğini kaybetmiştir. 
 
Dionysos Sanatçılar Birliği ile Teos arasındaki bağ bir asırdan çok devam etmiş, sanatçılar kentin onlara tanıdığı imtiyazlardan faydalanmış, Teoslular ise Hellenistik Krallıklar’la Sanatçılar Birliği’nin merkezi olması nedeniyle, iyi ilişkiler kurmuşlardır. Sanatçılara tanınan imtiyazlar başlarda kent ve birlik arasında bir problem yaratmasa da, sonrasında tarafların kendi özerkliklerinin olması, sorun oluşturmuştur. 
 
Kent gelirinden pay isteyince sürgün edildiler
 
Sanatçıların şehrin gelirinden pay almasına, Teoslular tepki göstermiştir. Toplumun oldukça değer verdiği Dionysos sanatçıları, zamanla kendilerini fazlaca önemli görmüşler ve isimleri halk arasında problem çıkaran bir grup olarak anılmaya başlanmıştır. 
 
Onları ‘çok saldırgan bir grup’ sözcükleriyle tanımlayan Philostratos, “güçlükle düzene sokulabildiklerini” aktarmaktadır. 
 
Aristotales de ‘Dionysos Sanatçıları neden kötü insanlardır?’ sorusuna cevap aramıştır. Önerisi, sanatçıların genellikle kural tanımayan bir hayat yaşadıkları ve sanatlarını, yalnızca maddi kaygılar güderek gerçekleştirdiklerini, bu sebeple kendilerini geliştirip bilgeliğe ulaşmaya harcayacak hemen hemen hiç vakitlerinin olmadığı şeklindedir. 
 
Sorunlar, Hellenistik kralların arabuluculuğuyla giderilmeye çalışmış olsa da, Teoslular ve birlik arasında anlaşma sağlanamamıştır. İki tarafı da tatmin eden bir çözüme ulaşılamayınca, Dionysos Sanatçılar birliği, Pergamon Kralı Attalos döneminde Teos ve Lebedos arasındaki Myonnesos kentine gönderilmişlerdir. Ancak Teoslular bu karara karşı çıkınca, Roma, sanatçıları Lebedos’a sürgün etmiş, böylelikle Teos ile Dionysos sanatçılar birliğinin bağı sona ermiştir.”
 
Bilgi: https://www.iskultur.com.tr/teos-yazitlar-kultler-ve-kentsel-doku-sert-kapak.aspx