Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Çoklu evrende çok heyecansız

Çoklu evrende çok heyecansız

Çoklu evrende çok heyecansız06 Mayıs 2022 - 09:05
Sam Raimi’yi uzun zaman sonra yeniden yönetmen koltuğuna oturtan “Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında”, Marvel evreninin gösterişli ama pek yorucu yeni halkası.

MÜJDE IŞIL 

 

2016’da Benedict Cumberbatch’ın bedeninde başlayan “Doctor Strange” macerası, son sürat sinema yolculuğuna devam ediyor. İlk filmin ardından “Thor: Ragnarok”, “Avengers: Infinity War”, “Avengers: Endgame” ve son olarak da “Spider-Man: No Way Home”da Doktor Strange’i canlandıran Cumberbatch, Marvel evreninin yeni halkası “Doctor Strange in the Multiverse of Madness” ile yeniden karşımızda. Filmin ilk fragmanı da “Spider-Man: No Way Home”un sonunda “Doctor Strange Will Return” yazısıyla verilmişti zaten. Ancak bu sefer heyecanın merkezinde Benedict Cumberbatch değil, Sam Raimi yer alıyor. 2013’teki “Oz the Great and Powerful”dan dokuz sene sonra yeniden bir sinema filminin yönetmen koltuğuna oturması, sinemaseverlerin merakını epeydir ateşliyordu. Nasıl ateşlemesin ki? Çoğumuzun hafızasında “Spider-Man: No Way Home”un da tasdik ettiği üzere “Spider-Man” serisinin özlemi ile yer etti yıllardır.

Yeni filmde Doctor Strange, sevdiceği Christine’in başka biriyle evlenmesinin hüznünü yaşarken America Chavez adında genç bir süper güç ile tanışıyor. America, çoklu evrenler arasında gezinebilme gücüne sahip. Onun bu gücünün peşinde ise başka bir evrende anne olarak mutlu mesut yaşamak isteyen Cadı Wanda var. Doctor Strange, Wong’un desteğiyle America’yı Wanda’ya teslim etmemek için kolları sıvıyor.

 

Annelik vurgusu

 

Senaryosunu Michael Waldron’un kaleme aldığı “Doctor Strange in the Multiverse of Madness” bir açıdan tam da Sam Raimi’lik görünüyor. Çünkü filmdeki üç karakter de aslında Spider-Man özelliği taşıyor. Doctor Strange’in tıpkı onun gibi sevdiği kadınla arasında mesafe var. Cadı Wanda, bireysel mutluluğu için hatalı kararlar verip başkalarının zarar görmesine neden oluyor. America Chavez ise Spider-Man’in ilk zamanları gibi gücünü nasıl kontrol edeceğini bilemiyor. Hepsi de Spider-Man’den özellik taşıyan bu üç karakterin macerasında filmin asıl derdinin iyi ile kötü arasındaki sınırın ne kadar ince ve hatta belirsiz olduğuna dikkat çekmek olduğu söylenebilir. İyi Doctor Strange ve kötü Wanda da benzer özelliğe sahip. İkisi de her şeyin kontrolü kendisinde olsun istiyor. İkisi de benzer büyü yöntemleri kullanıyor. İyi-kötü arasındaki bu geçişgenliğin altının çizilmesi önemli ama senaryonun geneli, bir televizyon dizisinin bölümlerini andırırcasına kopuk.

Filmde kadın ağırlığının hissettirilmesi de hedeflenmiş. O kadar ki bazen bunun, Doctor Strange’in filmi olduğundan şüphe duyuracak kadar diğer kahramanlara yaslıyor sırtını. Wanda’nın annelik vurgusu, America Chavez’in ailesi hakkında verilen bilgi vs. zaman zaman bu hikâyenin asıl kahramanı kim, sorusunu sorduruyor. Bu çokbaşlılık, birbirinden kopuk sahnelerin arka arakaya dizilmesi şeklinde gösteriyor kendini. Düzensizlik hâli, bitmek bilmeyen efektlerle süslenince de yorucu bir deneyim bekliyor seyirciyi. Senaryo o kadar hissiz yazılmış ki hiçbir karakter için heyecan yahut üzüntü yaratamıyor. Sanki iki saat boyunca roller coaster ile oradan oraya sürüklenmekten bitap düşüyorsunuz. Belki Raimi’nin ilk dönemlerini anımsatan korku motifleri, yönetmenin hayranlarını memnun edebilir.

Bugünden bakınca Raimi’nin “Spider-Man” serisi süper kahraman dünyasında bir klasik olarak kabul görüyor. “Doctor Strange in the Multiverse of Madness”ın ise geleceğe bir klasik yahut bir Raimi imzası olarak kalmayacağını söylemek kehanet sayılmaz. Daha çok Elizabeth Olsen’in öne çıkan enerjisiyle zaman zaman yâd edilir belki.

 

Türk filmleri dikkat çekiyor

 

“Dirlik Düzenlik”: İstanbul Film Festivali’nde Asiye Dinçsoy’a En İyi Kadın Oyuncu, üç kadın oyuncusuna da Antalya Film Festivali’nde Cahide Sonku Ödülü getiren filmle ilgili detaylı yazımızı Milliyet Pazar Eki’nde okuyabilirsiniz.

“Aşk Çağırırsan Gelir”: Altın Portakallı “Güzel Günler Göreceğiz”in senaristi Emre Kavuk imzalı romantik komedi, birbirinden farklı beş çiftin bir gün içerisinde yaşadıklarını anlatıyor.

“Bir Düş Gördüm”: Araba kazasında babasını kaybeden, annesi de komaya giren Tarık, hafıza kaybı yaşar. Kazadan sonra köydeki dedesi ve ninesinin yanına gönderilen Tarık yeni hayatını yaşama tutunma aracı olarak kullanır. Ve annesi ölen bir sıpayı yaşatmayı kendine amaç edinir.