Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Büyülü ışıklar altında İstanbul

Büyülü ışıklar altında İstanbul

Büyülü ışıklar altında İstanbul09 Ekim 2022 - 10:10
İstanbul’da gündoğumu ve mehtaplı geceler, klasik Boğaz gezilerinin dışına çıkıp İstanbul’u bambaşka bir ışık altında seyretmek için birebir.
 
CEYDA ULUKAYA ceyda.ulukaya@milliyet.com.tr
 
Tarihi, efsaneleri, mimarisi ve elbette iki kıta arasında uzanan maviliğiyle İstanbul Boğazı, bir kentin sahip olabileceği en büyük ayrıcalık. Şehri içinden geçen denizden izlemek ve İstanbul’a bir kez daha aşık olmak için yapılabilecek en iyi şeyse kuşkusuz bir Boğaz gezisine katılmak. Peki klasik gezilerin dışına çıkıp Boğaz’ı bugüne dek hiç görmediğiniz bir ışık altında seyretmeyi hiç düşündünüz mü? İstanbul’da gündoğumu ve Boğaz’da mehtaplı geceler, tam da bu kurguyla planlanan tematik gezilerden.
 
Fest Travel’ın düzenlediği “İstanbul’da Gündoğumu” gezisi, aslında bir pandemi mirası. Kısıtlamalar nedeniyle, daha az kalabalık saatlerin tercih edildiği bir seçenek olarak ortaya çıkmış. Mimarı ise aynı zamanda Fest Travel’ın da kurucusu, profesyonel rehber Faruk Pekin: “Klasik Boğaz gezilerinde genellikle her iki kıyıdaki yapılar anlatılır. Gündoğumu ve benzer şekilde günbatımı gezilerinde tercihim ise İstanbul ağırlıklı bir anlatı oldu. İstanbul’un tarihteki yerini, nasıl eşsiz bir coğrafya ve benzersiz bir tarih etrafında şekillendiğini aktarmaya çalışıyorum” diyor.
 
İlki bu yaz başlayan gündoğumu gezisi için sabaha karşı saat 04.00’te yola çıkmak gerekiyor. Eminönü’nden kalkan özel bir tekneyle Haliç’e uğradıktan sonra İkinci Köprü’ye dek süren bir seyir başlıyor. Hava ağır ağır aydınlanırken ışığın her tonuna şahit oluyor, bir yandan da Boğaz’ın sularından İstanbul’un tarihine açılıyorsunuz. Nasıl mı? Ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin “Şefaat ya Resullah” yerine “Seyahat ya Resullah” dediği rivayet edilen Ahi Çelebi Camii’ni selamlarken, Bizans döneminde yabancı teknelerin Haliç’e girişini önlemek üzere çekilen zincirin parçalarının sergilendiği müzelerden biri olan Beşiktaş Deniz Müzesi’nin önünden geçerek. Bu müzenin arazisinde, bir zamanlar uçak fabrikası kurmuş olan iş insanı Nuri Demirağ’ı anarak. Eminönü’ndeki Yeni Camii’yi yaptıran, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nu en az beş yıl yöneterek “Kadın Padişah” olarak anılan Hatice Turhan Sultan’ın (Çanakkale’ye yaptırdığı iki kaleyle) dünyada iki kale yaptıran tek kadın yönetici olduğunu öğrenerek. Tüm bunları ve çok daha fazlasını, güneşin tüm ihtişamıyla şehrin üzerinde yeniden doğduğu anlara tanık olurken dinlemekse, İstanbul karşısında bir kez daha büyülenmek için yetiyor.
 
 
Mehtap romantizmi için
 
Ay’ın geceyi bir güneş gibi aydınlattığı gecelerde Boğaz’ın sularında gezintiye çıkmaksa, aslında tarihi 19. yy’a uzanan bir gelenek. Özellikle Boğaziçili ailelerin katılımıyla yaz aylarında olmak üzere üç, bazen de eylüldeki hava durumuna bağlı olarak yılda dört defa yapılan bu gezilerin, sazlar, sözler eşliğinde kayıklarla yapıldığı biliniyor. Buna göre, özenle hazırlanan hanımefendi ve beyefendiler, kayıklarıyla Kalender Koyu’nda toplanır, ayrı bir kayıkta hazır bulunan sazendeler mehtabın oluşmasıyla çalmaya başlardı. Ve kayıklar yavaş yavaş Yeniköy, Emirgan ve Ortaköy’e doğru süzülürdü. Bugün kulağa bir nostaljiden ibaret gibi gelen mehtaplı geceler gezintisi, aslında Boğaziçi kültürünün de bir parçası. Antonina Turizm’in düzenlediği “Mehtaplı Geceler” gezileri, tam da bu kültürü yaşatmak üzere düzenlenen turlardan. Mehtabın Boğaz’la buluşacağı günlerin titizlikle seçildiği, günbatımı saatlerini de kapsayacak şekilde genişletilmiş programı ve uzman rehberlerin anlatımıyla Haliç’ten Rumeli Kavağı’na uzanan gezide, şehrin mehtapta büründüğü güzelliğine tanık olabilirsiniz.
 
Etiketler: Ceyda Ulukaya  İstanbul  Boğaz