Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Büyük savaşa giden yol: Uyurgezerler

Büyük savaşa giden yol: Uyurgezerler

Büyük savaşa giden yol: Uyurgezerler28 Şubat 2018 - 08:02
Avrupa kıtasının neredeyse tamamını yıkıma uğratan, milyonların ölümüne neden olan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı ve Avusturya gibi yüzyıllardır varlığını sürdüren büyük imparatorlukların tarih kitaplarında yerini almasıyla sonuçlanmıştı. Pek çok çağdaş tarihçi arada geçen 104 yılda bu savaşa yol açan nedenler üzerine çok sayıda kitap yayınladı. Kuşkusuz Christopher Clark’ın Pegasus Yayınları tarafından bir süre önce Türkçeye kazandırılan Uyurgezerler bunlar içinde en önemlilerinden biri. Pek çok eleştirmene göreyse bir başyapıt.

İHSAN DİNDAR - Millyet Sanat

 

Yazın kendisini iyiden iyiye hissettirdiği bir Haziran günü, Avusturya veliaht prensi Franz Ferdinand ve eşi Sophie Chotek, o sırada imparatorluk toprakları içinde bulunan Saraybosna’ya bir ziyaret gerçekleştirmektedir. Osmanlı’dan ilhak edilen Bosna’nın en önemli kenti olan Saraybosna, farklı inançların yaşadığı bir kent olma özelliği taşıyordu. Milliyetçiliğin ve ulus-devlet kavramının çok önemli olduğu bir dönemde imparatorluk sınırları içinde yaşayan pek çok millet, kendilerini yönetmek, bağımsız devlet olma arzusu içindeydi.

 

Arşidük Franz Ferdinand Saraybosna ziyaretinde

 

Çekler, Macarlar, Slovaklar ve pek tabii Sırplar da bu düşüncelerle hareket etmekteydi. Böyle bir ortamda, bugün de pek farklı olmayan barut fıçısı halindeki Balkanlar’a bir gezi gerçekleştiren Arşidük Franz Ferdinand, Saraybosna’yı ikiye ayıran Miljacka nehri üzerindeki Latin Köprüsü’nden arabasıyla geçtiği sırada Gavrilo Princip isimli milliyetçi bir Sırp genci tarafından silahla vurularak öldürülür. Avrupa’yı bu olaydan 37 gün sonra büyük bir savaşa sürükleyecek süreç de başlamış olur. Ancak Avrupa’yı savaşa sürükleyen sadece bu suikast değildi.

 

Türkçeye yakın zamanda Pegasus Yayınları tarafından çevrilen Christopher Clark’ın Uyurgezerler isimli çalışması savaşa giden süreci 20. yüzyılın en başından, 1903’te Obrenoviç Hanedanlığı’nın Belgrad’taki sarayda ortadan kaldırılmasına neden olan baskın ve cinayetlerle başlayan kitabın bütünü, tarihsel gelişmeleri roman tadında anlatmasıyla dikkat çekiyor. Zaten kitabı yayınlandığı her ülkede bu denli sevilmesinin bir nedeni de bu.

 

Kimse böyle bir savaşın olacağına inanmıyordu

15 milyondan fazla insanın canına mal olan Birinci Dünya Savaşı’na giden yolda, Avrupa ülkeleri arasındaki kamplaşma, kurulan ittifaklar ve çıkar çatışmalarının had safhaya ulaştığı bu dönem, görece refah ortamının etkisiyle görmezden geliniyordu. Hatta o devirin bazı düşünürleri savaş tehlikesini gülünç bulup, insanlığın eriştiği bu refah ve konfor ortamını kaybedecek hatalardan katiyen kaçınacağı düşüncesideydi.

 

 

Ancak Christopher Clark’ın metaforik isimli Uyurgezerler kitabı tam da bu dönemin nasıl adım adım başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok yerini nasıl yıkıma sürüklediğini anlatıyor. Kitabın önemli bir bölümü de elbette Osmanlı coğrafyasına konu ediniyor. Dolmabahçe ve Bab-ı Âli’de yönetilen ülke siyaseti, imparatorluğun içinde bulunduğu koşullar kitapta ayrıntılı bir şekilde yer alıyor.

 

Cambridge Üniversitesi’nde modern tarih profesörü olan Christopher Clark’ın 675 sayfalık bu önemli çalışması İstanbul, Berlin, Paris, Londra, Viyana ve St. Petersburg gibi kıtanın en önemli başkentleri arasında mekik dokurken kurgusuyla bir bütünlük sağlamayı ustaca başarıyor. Christopher Clark, benzeri bir başarıyı Türkçeye maalesef henüz çevrilmemiş olan Kaiser Wilhekm II ve Iron Kingdom kitaplarında da yakalaşmıştı. Dileriz en kısa sürede bu iki kaynak kitap da Türkçe olarak raflardaki yerini alır. Zira nasıl ki Osmanlı-Türk tarihi bilinmeden Avrupa Tarihi yazımı eksik kalıyorsa Avrupa’nın tarihi de bilinmeden bizim tarihimizin yazımı eksik kalacaktır.

 

Bu açıdan Christopher Clark’ın çalışmasının konuyla ilgilenen herkesin kütüphanesinde bulunması gerektiği kanısındayım. Çalışmayı, tek seferde bitirebileceğiniz gibi bir başucu kitabı olarak kütüphanenizde yanı başınızda da bulundurabilirsiniz.

 

ihsan.dindar@milliyet.com.tr