Bir kentin, bir imparatorluğun tarihi: SPQR
20 Şubat 2018 - 03:02İhsan Dindar - Milliyet Sanat
Roma İmparatorluğu’nu diğer Antikçağ devletlerinden ayıran şey, etkisinin yerelle sınırlı kalmayıp dönemin bilinen dünyasının çok büyük bir bölümüne yansımasıdır. Öyle ki Akdeniz’in tüm kıyılarının bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun toprakları olduğunu düşünürsek bıraktığı etkinin boyutları daha iyi anlaşılabilir. Ankara’daki Roma Hamamı, Hırvatistan’ın Pula kentindeki amfitiyatro, ya da İskoçya’daki Hadrianus duvarının ortak özelliği aynı devletin izini taşımasıdır.
Günümüz Akdenizi’ni ve hatta Avrupası’nı, Ortadoğusu’nu anlamak bu coğrafyaların Roma dönemindeki konumuna da bakmak zorundayız. Bir dönem Hıristiyanlığı bastırmak için türlü metotlar uygulayan Roma’nın, daha sonrasında bu inancı resmi din ilan etmesi, arasında yaşananları bilmeyince anlamsız kalabilir.
Roma’yı salt senatörler, diktatörler, entrikalar ve savaşlardan ibaret siyasi bir dünya olarak düşünmek elbette eksik kalır. Hukuktan, mimariye, estetik algısından yeme içme alışkanlıklarına kadar pek çok farklı alanda etki bırakan Roma İmparatorluğu’nun tarihi bu nedenle bizler için büyük ehemmiyet arz eder.
Modern tarih yazımında 200 yıllık bir mazi
İki yüzyıl önce Edward Gibbon’ın “Roma İmparatorluğu’nun Gerileyişi ve Çöküşü” adlı çalışmasıyla başlatabileceğimiz modern anlamda Roma Tarihi çalışmaları sonraki yıllarda artarak devam etti. Bugün özellikle Batı’da Roma Tarihi konusunda hem akademik hem de popüler anlamda çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Türkiye’ye baktığımızdaysa İstanbul’u ile bu imparatorluğun doğu yakasına yüzlerce yıl başkentlik yapmış olmasına ve ülke topraklarında günümüzde de ayakta kalmayı başaran çok sayıda mimari eserin bulunmasına rağmen Roma Tarihi hakkında akademik çalışmalar dışında genel okuyucuya hitap eden kitap sayısı oldukça sınırlı.
Mary Beard’in pek çok ülkede “çoksatanlar” listesine girmeyi başaran “SPQR: Antik Roma Tarihi” kitabının İngilizce baskısını birkaç süre önce almıştım. Son zamanlarda çeviri konusunda önemli işler yapılsa da sıranın bu kitaba geleceğini düşünmüyordum. Ancak Pegasus Yayınları beni yanılttı. Bir süredir James Barr’ın “Kırmızı Çizgi”, Christopher Clarke’ın “Uyurgezerler” ve Peter Frankopan’ın “İpek Yolu” gibi Batı’da çoksatan tarih kitaplarını Türkçeye kazandıran Pegasus Yayınları bu halkaya Mary Beard’ın işte bu eserini de ekledi.
SPQR: Antik Roma Tarihi, Victoria’s Secret mankenlerinden film yıldızlarına pek çok ismin son dönemde Instagram’dan okuduklarını ilan ettikleri bir çalışma. Cambridge Üniversitesi’nde tarih hocası olan Mary Beard’ın popülaritesinin yanı sıra kitabın akıcılığı da bunda önemli bir role sahip. İleri okumlar için tavsiye bölümünün yanı sıra çok sayıda harita ve görselle zenginleştirilmiş olan SPQR: Antik Roma Tarihi, okura bir imparatorluğun nasıl büyüdüğünü, nerelere etki ettiğini, ne şekilde yönetildiğini ve yavaş yavaş nasıl çöküşe geçtiğini anlatan başarılı bir çalışma.
Bir kentin, sonrasında da bir imparatorluğun tarihini farklı bölgeleri ve yönleriyle ele alan “SPQR: Antik Roma Tarihi” Antikçağ’a ve bu imparatorluğun tarihine meraklı herkesin kütüphanesinde bulunması gereken başucu kitaplarından biri. Benzeri çalışmaların Türkçeye kazandırılması veya yerli tarihçilerin bu yönde kitaplara imza atması dileğiyle…
ihsan.dindar@milliyet.com.tr