Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » “Beyazperdede Atatürk” Türkçede

“Beyazperdede Atatürk” Türkçede

“Beyazperdede Atatürk” Türkçede10 Kasım 2024 - 04:11
Dört yıl önce dünya çapında İngilizce olarak yayımlanan ve büyük ilgi uyandıran Enis Dinç'in "Beyazperdede Atatürk: Belgesel Film ve Bir Liderin İnşası" kitabı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı.
EVRİM ALTUĞ 
evrimaltug@gmail.com
 
Berlin Freie Universität Cinepoetics İleri Film Çalışmaları Merkezi’nde akademisyen olarak çalışan Dr. Enis Dinç, "Beyazperdede Atatürk: Belgesel Film ve Bir Liderin İnşası" isimli kitabında Atatürk'ün sinema aracılığıyla hem kendisini hem de yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni yerli ve yabancı izleyicilere nasıl tanıttığını derinlemesine inceliyor. Kitap, uluslararası arşivlerde daha önce hiç görülmemiş filmlerin hikâyelerine odaklanarak, Atatürk’ün sinema yoluyla oluşturduğu lider imajını ilk kez ele alıyor.
 
 
Enis Dinç
 
M. Şükrü Hanioğlu, Princeton Üniversitesi'nde Garrett Dış İlişkiler ve Yakın Doğu Çalışmaları Profesörü, bu kitabı "Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kamusal imajının evrimi üzerine dünya çapında yazılmış ilk kitap" olarak övüyor. Hanioğlu’na göre, kitap "aynı zamanda erken Cumhuriyet’in karmaşık ve eklektik devlet kurma, ulus inşa etme ve Batılılaşma programını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor."
 
Türk film arşivlerinden Amerikan arşivlerine uzanan keşif
 
Dinç, bu eserin derinliğine katkı sağlamak amacıyla Türkiye'deki Harvard- Koç Üniversitesi Osmanlıca Yaz Okulu’ndan Princeton Üniversitesi’nin Ortadoğu Çalışmaları bölümüne kadar birçok prestijli kurumda eğitim görmüş. Ayrıca, kitabının oluşum sürecinde önemli Atatürk filmlerine erişmek için Ankara’daki Türk Silahlı Kuvvetleri Foto Film Merkezi'nden Washington, DC'deki National Archives’a kadar birçok arşivde kapsamlı araştırmalar gerçekleştirmiş.
 
 
Mustafa Kemal Atatürk Florya Deniz Köşkü’nde
 
Amerika'da yaptığı araştırmalarda, Amerikalı belgesel yapımcısı Julien Bryan’ın 1936 yılında Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe ile oynarken çektiği görüntülerin hikâyesini dönemin kaynaklarına dayanarak ortaya çıkaran Dinç, ayrıca Julien Bryan’ın Atatürk’e yaptığı ziyaretin detaylarını açığa kavuşturmak için Julien Bryan’ın oğlu Sam Bryan ile New York’ta bir röportaj gerçekleştirmiş. Sam Bryan’ın özel arşivlerinden daha önce gün yüzüne çıkmamış olan babasının Türkiye ile ilgili raporlarını ve Atatürk’ü filme almasıyla ilgili kişisel deneyimlerini okuyuculara aktarıyor.
 
 
Mustafa Kemal Atatürk, Ülkü Adatepe ile Florya Deniz Köşkü’nde
 
Kitapta ayrıca, dönemin en ünlü Amerikan haber serisi olan "The March of Time"ın Atatürk'e ayırdığı "Father of All Turks" başlıklı bölümünü de ilk defa ortaya çıkarıyor. Daha da ilginci, bu haber serisi için Julien Bryan’ın çektiği Atatürk görüntülerinin sadece "The March of Time" bülteni için değil, aynı zamanda 1937’den itibaren Bryan’ın ABD’yi gezerek sunduğu "Turkey Reborn" adlı görsel konferans için de kullanıldığına dair kanıtlara ulaşmayı başarmış.
 
Başkan Roosevelt’ten Atatürk’e özel tebrik mektubu 
 
Julien Bryan, dönemin ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’i Beyaz Saray’da ziyaret ederek Atatürk’ün görüntülerini Roosevelt’e izletmiş. Bu filmden son derece etkilenen Başkan Roosevelt, 1937’de Atatürk’e bir tebrik ve teşekkür mektubu yazmış. İki devlet başkanının birbirlerine olan hayranlıklarını ifade eden mektuplar, 1 Ağustos 1937’de New York Times gazetesinde "Roosevelt, Atatürk’ün Rejimini Övüyor" başlığı altında yayımlanmış. Enis Dinç’in kitabında, daha önce hiç bilinmeyen bu tarz sayısız belge ilk kez ortaya çıkıyor.
 
“Kapsamlı çalışma yok, bu ‘hayret verici’”
 
Enis Dinç, çalışmasında Atatürk’ün iktidarda olduğu dönemde (1919-1938) kendisi veya hükümeti tarafından desteklenen veya sponsor olunan film projelerine odaklanıyor. Atatu¨rk’u¨n yaşadığı dönemdeki medya temsillerine dair kapsamlı bir çalışmanın olmamasını özellikle hayret verici olduğunu ifade ediyor ve bu çalışmasıyla bu eksikliği telafi etmeyi amaçlıyor. Dinç, bu kapsamda İstanbul Mimar Sinan Film Arşivi’nden “Lozan Sulh Heyeti’nin Karşılanması” veya “Atatürk’ün ABD Büyükelçisi Joseph C. Grew’ü (Atatürk) Orman Çiftliği’nde Kabulü” gibi filmleri büyüteç altına alıyor. Dinç’in eserinde ayrıca, British Pathe’nin sahip olduğu “Mustapha Kemel (1920-9) ile “Mustapha Kemal (1923)” isimli arşiv görüntüleri de inceliyor. 
 
 
Mustafa Kemal Atatürk, manevî kızı Âfet Hanım ve ABD Büyükelçisi Joseph C. Grew ile 1930’da Atatürk Orman Çiftliği’nde. (Güney Karolina Üniv. 
Hareketli İmaj Araştırma Koleksiyonu (MIRC) izniyle.
 
Enis Dinç’in altı bölümde derlediği “Beyazperdede Atatürk” kitabında keşfettiği kaynaklar bununla sınırlı kalmıyor. Yazar, araştırmaları sırasında Güney Karolina Üniversitesi Hareketli İmaj Araştırma ve Koleksiyon Merkezi (USC-MIRC) ile Washington D.C.’deki Ulusal Arşivler’den de yararlanmış. Dinç, bu çalışmaları sırasında USC-MIRC’de bulunan 1930 tarihli Fox Film künyeli “Ataturk Entertains Grew on His Private Estate - Atatürk Özel Mülkünde Grew’i Ağırlıyor” isimli filmin, Türkiye’deki arşivlerde bulunan kopyalara kıyasla daha uzun ve farklı kalitede olduğunu belirtiyor. Bu durum, söz konusu filmin orijinal görüntüler olabileceğine işaret ediyor.
 
 
Mustafa Kemal Atatürk, ABD Büyükelçisi Joseph C. Grew ile 1930’da Atatürk Orman Çiftliği’nde. (Güney Karolina Üniv. Hareketli İmaj Araştırma Koleksiyonu (MIRC) izniyle.
 
Mustafa Kemal’in filmdeki 'Napolyonvari' pozu
 
Dinç’e göre, British Pathe arşivlerinde ve Mustafa Kemal’in 18 Ocak 1923 tarihli İzmit Cephe Denetimi’ni içeren sessiz haber filminde, o dönemde Kemal Film adına ‘Milli Mücadele’yi filme almakla görevlendirilen Cezmi Ar’ın çektiği aktüel - belgesel görüntülerine yer verilmiş olması kuvvetle muhtemeldir.
 
Bu kadrajlardan birinde, Mustafa Kemal’in diğer komutanlardan farklı olarak, Napolyonvari bir edayla elini paltosunun içine sokmasını mercek altına alıyor. Dinç, Mustafa Kemal’in bu "paltonun içine sokulmuş el" hareketinin, Osmanlı döneminde önde gelenler arasında yaygın olmayan bir jest olduğunu vurguluyor ve bu jestin siyasi bir anlam taşıdığının altını çiziyor. Mustafa Kemal’in batılı centilmenler arasında yaygın olan jesti benimseyerek, filmde güçlü bir askerî imaj çizdiğini ve sadece Türk izleyicilere değil, aynı zamanda Batılı izleyicilere de kendisinin Batılı liderler gibi olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
 
Kitabında, Kurtuluş Savaşı’na dair savaş görüntülerinin çoğunun savaştan sonra çekilmiş mizansenler olduğunu belirten Enis Dinç, bu yaklaşımın Foucaultcu veya Derridacı anlamda bir Kurtuluş Savaşı’na dair görsel bir ‘arşiv’ ve tarihsel bir anlatı yaratma amacına hizmet ettiğini vurguluyor. Dinç, bu görüntülerin, gerçeği yeniden inşa ederek ve yorumlayarak, Kurtuluş Savaşı’nın tarihsel ve ideolojik bir çerçevede sunulmasına katkıda bulunduğunu ifade ediyor. 
 
Enis Dinç, kitabında yerli ve yabancı belgesel tarihsel çekimlerin yanı sıra, Atatürk’ün kurmaca filmlerdeki temsilini de inceliyor. "Latife Hanım" (2006), "Atatürk’ün Fedaisi Topal Osman" (2013) ve "Mustafa" (2008) gibi filmler ile Atatürk’ün Halûk Bilginer tarafından canlandırıldığı Türkiye İş Bankası’nın Gül Bahçesi anma reklamını mercek altına alıyor. Dinç, bu görüntüleri inceleyerek, Atatürk’ün kamusal imajındaki değişimlerin Türk siyasi kültürü ve toplumunda önemli değişikliklere nasıl eşlik ettiğini ortaya koyuyor.
 
 
Atatürk, ABD Büyükelçisi Grew’a Ankara’daki Orman Çiftliği’nde yetiştirilen inekleri tanıtıyor. (Güney Karolina Üniv. Hareketli İmaj Araştırma Koleksiyonu (MIRC) izniyle.)
 
Bir sinema seyircisi olarak Atatürk
 
Dinç, kitabında Atatürk’ün kamusal imajını analiz etmenin yanında, Atatürk’ü bir sinema seyircisi olarak da inceliyor. Cemil Filmer’in hatıratına dayanarak aktarılan bir anekdota göre, Mustafa Kemal’in evliliklerinin ilk günlerinde Latife Hanım’la Uşakîzade Köşkü’nde kalırken Cemil Filmer’i çağırarak kendileri ve konukları için film gösterimleri tertiplediğini anlatıyor. Bir defasında Latife Hanım, eşinin bazı üst düzey yetkililerle görüşmesinin bitmesini beklemeden öfkeyle gösterimin başlamasını emrediyor. Ancak Mustafa Kemal, filmlerin ne zaman başlayacağını Filmer’e kendisinin bildireceğini ve bu esnada Filmer’in de biraz dinlenmesini söylediğini belirtiyor. Dinç, bu durumu, çiftin Türkiye’de kadın hakları konusunda ideolojik olarak hemfikir olmalarına rağmen, evde erkek egemenliğinin ortadan kalkmasının her zaman o kadar da kolay olmadığını gösteren bir örnek olarak değerlendiriyor.
 
Bir diğer anekdotta, Uşakizâde Köşkü'nde savaş cephelerini gösteren filmlerin son kısımlarını göstermek isteyen Filmer, bahçedeki perdenin kalitesizliğinden şikayet ederek Mustafa Kemal’i kendi sinema salonu olan Ankara Sineması’na davet eder. Sinema salonunda kadın izleyicilerin içeriye alınmadığını fark eden Mustafa Kemal, kadınların derhal içeri alınmasını emreder ve sinema kadın izleyicilerle dolar; alkışlar nedeniyle gösterim zamanında başlayamaz. Enis Dinç’e göre, Mustafa Kemal bu tavrıyla yeni Türkiye’de kadınların eşit haklara kavuşmalarına yönelik atılacak adımları dolaylı olarak müjdelemektedir. Sinema programı, Şarlo İdama Mahkûm filmiyle başlar. Mustafa Kemal filmi izledikten sonra Filmer’i çağırır ve “Cemil, hayatımda hiç bu kadar çok güldüğümü hatırlamıyorum, filmi tekrar izleyebilir miyiz?” diye sorar.
 
 
Mustafa Kemal Atatürk, ABD Büyükelçisi Joseph C. Grew ve maiyetiyle birlikte 1930’da Atatürk Orman Çiftliği’nde. (Güney Karolina Üniv. Hareketli İmaj Araştırma Koleksiyonu (MIRC) izniyle.
 
Kahraman, öğretmen, baba ve modern bir devlet adamı
 
Enis Dinç, kitabında Atatürk ve sinema hakkında daha önce bilinmeyen birçok belge ve sürprizi ortaya koyuyor. Atatürk’ün yaşamı boyunca yer aldığı filmleri detaylı bir biçimde analiz ederek, bir liderin imajının nasıl oluşturulduğunu ve medya ile iktidar arasındaki yakın ilişkiye ışık tutuyor. Dinç, Atatürk'ün filmlerdeki görüntülerinin gerçek gücünün, sadece Atatürk hayattayken çağdaşlarını değil, ölümünden uzun yıllar sonra bile onu bir kahraman, öğretmen, baba ve modern bir devlet adamı olarak hayal etmeye devam eden nesillerin algısını etkilemesinde yattığını ifade ediyor. Dinç’e göre, bu görüntüler Atatürk'ün mirasının ve ideallerinin, onun fiziksel varlığının ötesinde, nesiller boyunca yaşayarak ilham vermeye devam etmesini sağlamıştır.
 
Bilgi: https://bilgiyay.com/kitap/beyazperdede-ataturk/