Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Bahar dünyaya barış getirsin

Bahar dünyaya barış getirsin

Bahar dünyaya barış getirsin01 Nisan 2022 - 10:04
AKM’nin 1 Nisan Cuma akşamı gerçekleşecek “Bahara Merhaba” konserinin şefi Olivieri Munroe, “Bahar, yenilenme, umut ve barış demek! Şu anda tüm bunlara çok ihtiyacımız var” diyor.

Seray Şahinler

 

Atatürk Kültür Merkez(AKM) nisan ayını Bahara Merhaba Konseri ile karşılıyor. Uluslararası çapta sürdürdüğü kariyeri ile günümüzün başarılı şefleri arasında yer alan Charles Olivieri Munroe yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve keman sanatçısı Tuncay Yılmaz 1 Nisan Cuma akşamı müzikseverlere renkli bir repertuvar sunacak. Konserde Mozart, Tchaikovsky, Kreisler gibi bestecilerin eserlerinin yanı sıra John Williams’ın Kadın Kokusu filmiyle hafızalara kazınan “Tango” ile Nigel John Hess’in “Lavanta Kokulu Kadınlar” bestesi de seslendirilecek. Şef Munroe konser öncesi sorularımı yanıtladı… 

 

Nisan ayının ilk konseriyle “Bahara merhaba” diyoruz. Nasıl bir konser izleyeceğiz?

İzleyiciler, çok keyifli ve sevecekleri bir program izleyecekler. Kısa popüler eserlerden oluşan solo keman performansının yanı sıra Çaykovski’nin ünlü Fındıkkıran balesinden bir süiti dinleyecekler.

 

Daha önce de burada konser vermiştiniz. İstanbullu izleyiciyle etkileşiminiz nasıl?

İstanbullu izleyiciler için konser yönetmeyi her zaman çok seviyorum. Her zaman klasik müziğe karşı çok açık bir dinleyici oluyor ve konserde izledikleri orkestrayı da büyük bir beğeni ve takdirle destekliyorlar. 

 

“Bahara Merhaba” konserini izleyeceğiz. Dünya zor bir süreçten geçerken bir kavram olarak dahi “bahar” hepimize umut veriyor. Ne dersiniz?

Bu bahardan dünya adına temennileriniz neler? Sözlerinize kesinlikle katılıyorum! Bahar, yenilenme, umut ve barış demek! Şu anda tüm bunlara çok ihtiyacımız var. Belki de Çaykovski’nin etnik kökleri ve genellikle gençliğin masumiyetiyle ilişkilendirilen yapıtının icrası olumlu bir etki yaratacaktır! 

 

Pandemi süreci sizin için geçti?

Sizce bu süreç klasik müzik dünyasının gidişatına nasıl yön verdi? Pandemi hiçbirimiz için güzel bir süreç değildi – özellikle de performans sanatları ve bu etkinlikleri takip edenler açısından. Ve elbette ben de çok etkilendim. Benim bu konudaki fikrim şöyle… Bence virüsle yaşamayı öğreneceğiz ve hayatlarımızı daha normal yaşamaya başlayacağız. Müziğin, sahnedeki müzisyenlere ve izleyicilere ihtiyacı var. Ve insanlar da bu gibi canlı müzik etkinliklerine katılabilmek konusunda istekliler… Bizi biz yapan bu, sonuçta bizler sosyal varlıklarız!