Aranan suçlu işte bu odada
14 Mart 2022 - 10:03Efnan Atmaca
Herkesin bir diğerine göre öteki olduğu bir dünyada birlikte yaşamanın bir yolu bulunabilir mi acaba? Elbette bulunabilir ancak bu işten çıkarı olanlar izin verirse. Verirler mi peki? Hadi gelin "Oda Komşum Richard Wagner"e kulak kabartalım. Kültüral Performing Arts'ın sahnelediği oyunun metni Yakup Almelek'e ait. Onu uyarlayan, yöneten ve ruhunu üfleyen ise Murat İpek.
Çok yönlü bir sanatçı Murat İpek. Ressam, yazar, oyuncu... Bu oyunda da tüm bu hünerlerini sergileyip seyirciyi kendine hayran bırakıyor. Oyunda İpek yarı fantastik bir ikon olarak karşımıza çıkıyor ve masum iki gence dünyanın kaç bucak olduğunu anlatıyor. Din, ekonomi, hukuk ve ahlaki değerler gibi enstrümanları acımasız bir şekilde kullanan sisteme cevabını hepimizin bildiği ama “kabullenilmişlik çaresizlik”le görmezden geldiğimiz sorular yöneltiyor. Yahudi bir Türk genciyle Wagner hayranı sanatçı bir delikanlının çatışmalı dünyasına sisteme tüm anarşistliğiyle pansiyon sahibesi hakemlik ediyor. Hem de ne hakemlik... Onun anarşistliğinde dünyanın kapitalizm macerası var. Gördüklerini, bildiklerini anlatırken bu sahibe onlara, teslim olunmuşluğun resmini çiziyor. Farklıların savaşından kimin galip geldiğini gösteriyor. Barış ve huzuru neyin istemediğini! Dediğim gibi aslında hepimiz cevabı biliyoruz da çoğu zaman işimize gelmiyor.
Sisteme direnenler
Murat İpek'in dört başı mamur bir oyunculuk sergilediği ev sahibesi bunu “Dünya üzerinde sahiline kola şişesi vurmamış bir yerin kaldığını mı düşünüyorsunuz? Reklam panolarıyla kuşatılmamış hangi yolda yürüyüp aklınızı temiz tutacaksınız? Bu prenses sizlerden çok daha imanı bütün nesiller doğuracak şu geniş bütçeli rahminden” cümleleriyle anlatıyor. İki gencimiz her şeye rağmen umutla hayata sarılmaya, kabullenmişlik çaresizliği yıkmaya niyetleniyorlar. Ne mi oluyor? Onu da oyunu gidip izlemenizi tavsiye ederim. "Oda Komşum Richard Wagner" sözüyle sistemin tüm enstrümanlarına dokunan hatta onları epeyce sarsan bir oyun. Ortaya koyduğu eleştirel tavırla dünden bugüne bozulmanın, çürümenin tarihini anlatıyor, birilerini zengin birilerini yok eden sistemin yarattığı evrene tanıklık ediyor. Oyunun gücü, sözü kadar oyuncularının performansında yatıyor. Murat İpek ikonik rolünün avantajlarını kullanırken sahneyi cömertce rol arkadaşlarıyla paylaşıyor. Emre Yetim ile İbrahim Cem Tek de farklılıklar arasındaki çatışmayla ilişkilerine başlayan fakat nihayetinde konuşarak aynı odakta buluşup sisteme direnmekte karar kılan iki gencin sivil itaatsizlik eylemine seyirciyi ortak ediyor. Aranan suçlu bulunuyor sonuçta ama çare nerede, ona da siz karar verin!