Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » "Şeylerin Masumiyeti" Amerika basınında

"Şeylerin Masumiyeti" Amerika basınında

"Şeylerin Masumiyeti" Amerika basınında07 Ekim 2012 - 07:10
Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi'nin farklı dillerde yayınlanan müze kataloğu, Amerikan basınında geniş yankı uyandırdı
Geçtiğimiz hafta İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Hollandaca çevirileriyle tüm dünyada satışa sunulan, Orhan Pamuk’un Çukurcuma’da açılan Masumiyet Müzesi’nin oluşum hikâyesini de anlatan ‘Şeylerin Masumiyeti’ isimli müze kataloğu, Amerikan basınında büyük yankı uyandırdı. ABD’nin prestijli yayınlarından New York Times, Design Observer ve ülkenin en önemli web gazetesi Huffington Post, katalog ve müzede sergilenen eserleri geniş incelemelerle sundu.



New York Times muhabiri Holly Brubach’ın kaleme aldığı yazıda, Brubach bir yandan Orhan Pamuk’un eşyalara ve onların hatırlattıklarına dair derin ilgisine dikkat çekerken, eşya koleksiyonculuğu ve günümüz tüketim toplumunun dayattığı “eşya istifçiliği” arasındaki farka da değindi. Pamuk’un “Masumiyet Müzesi” romanıyla hayata geçirdiği müze arasındaki paralel anlatım da Brubach’ın yer verdiği konular arasında.

Yazıda Pamuk’un müze kataloğuna yazdığı şu cümleler yer alıyor: “Eşyalara yoğunlaşmamın, onlar üzerinden bir hikâye anlatmanın, kahramanlarımı, Batı romanlarının kahramanlarından daha farklı, daha İstanbullu ve daha gerçek kılacağını seziyordum.”

ABD’nin tasarım konusunda en prestijli web sitelerinden Design Observer’da Rick Poynor imzası ile çıkan yazıda, Orhan Pamuk’un müzenin vitrin tasarımları ve içeriğinin yaratılması sürecinde birebir yer alması üzerinde duruldu. “Pamuk, 6 aylık bir süre içerisinde yazmaya ara verip tamamen müzeye konsantre olurken, aklındaki her bir vitrine ait kompozisyon taslak çizimler halinde başladı ve asistanının da yardımıyla pek çok deneme ve yanılmadan sonra vitrinler kendi bireysel ruhlarına kavuştular.”



30.9 milyon okur sayısı ile ABD’nin en önemli web gazetesi olan The Huffington Post’ ta Jane Chafin, “Şeylerin Masumiyeti”ni “sanatın ve edebiyatın en mükemmel kesişimi” olarak tanımladı. Uluslararası sanat fuarlarının samimiyetsizlik ve kimliksizliğini eleştiren yazar, kitabı “samimiyetin sterilliğe, derinliğin yüzeyselliğe ve insaniyetin insaniyetsizliğe karşı zaferi” olarak nitelendirdi.

İstanbul Çukurcuma’da ziyarete açılan Masumiyet Müzesi’nde, romanın seksen üç bölümünü temsil eden seksen üç kutuda sergilenen, sinema biletlerinden kapı kulplarına binlerce eşyadan oluşan bir koleksiyonun yanı sıra eski İstanbul filmlerinden yaratılan bir seçki de sunuluyor.